Dosyasına oluşturulan haciz talebinde birden fazla vadesiz banka hesaplarına haciz müzekkeresi istenmiş olup şikayet konusu hesabın da bunlardan biri olduğunu, söz konusu hesabın nafaka hesabı olduğunu bilmelerinin mümkün olmadığı gibi nafaka hesabı olduğunu da kesinlikle kabul etmediklerini, ayrıca nafaka hesabı olduğu varsayımında dahi banka hesabında nafaka dışında yatırılmış olan herhangi bir para, hisse senedi vs gibi akarlar varsa haczedilebileceğini belirterek, davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Her ne kadar Yargıtay son içtihatlarında; nafaka borçları yönünden yapılan ödemelerin, aylık nafaka miktarına, bu miktara yakın ve düzenli olarak yapılması durumunda, ödeme belgelerinde nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair atıf olmasa dahi, bu ödemelerin nafaka borcundan mahsubunun hakkaniyet kurallarına uygun düşeceği kabul edilmekte ise de; somut olayda borçlu tarafından sunulan ve alacaklı adına gönderilen ödeme belgelerinin bir kısmında birbirini takip eden, düzenli ödemeler olmadığı, iki adet ödeme de kira açıklamasının bulunduğu anlaşılmaktadır. Alacaklının ödemelerin nafaka borcuna ilişkin olduğu yönünde kabul beyanı da yoktur. Somut olayda borçlu tarafından yapılan ödemelerin düzenli ve aylık nafaka miktarı ya da katları niteliğinde olmadığı dikkate alındığında, talebin reddi isabetlidir. HMK.'...
-TL tutarında nafaka bağlandığını, anılan nafaka ile ilgili icra dairesinde takip başlatıldığını, davalının aylık nafaka miktarını icra dairesi aracılığıyla yatırdığını, yaklaşık 16 yıl öncesinde karara çıkan dosyada hükmedilen nafaka miktarının yetersiz geldiğini, kendisinin çalışmadığını ve aldığı nafaka ile geçimini sağlamaya çalıştığını, tarafına ödenmekte olan nafaka miktarının aradan geçen 16 yıla yakın bir zamandır sembolik hale geldiğini ve hiçbir alım değeri kalmadığını, bu nafaka miktarı ile hiçbir gideri karşılamayacak duruma geldiğinden komşularından aldığı yardımlar sayesinde geçimini sağlamaya çalıştığını, çocuklarının bu süre zarfında büyüdüklerini, çocuklardan Onur Altun'un halen yanında kaldığını, üniversite okuduğunu ve okul, kitap masraflarının çoğaldığını, sosyal hayatı olduğunu, bu şartlar içerisinde ortalama seviyede bir hayat olanağı dahi sunamadığını, elektrik faturasını dahi ödeyemez duruma düştüğünü, davalının ise bu süre zarfında maaş ve diğer gelirlerinde artış...
Mahkememizce nafaka ödemesinin yapıldığı bildirilen bankalardan hesap hareketleri celp edilmiş, dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, önceki sunulan rapor hüküm kurmaya elverişi, hükme esas alınabilir nitelikte olmadığı, hukuki yorum içerdiğinden, dosya başka bir bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişinin 12/04/2021 tarihli hüküm kurmaya ve denetime elverişli raporu dikkate alındığında davacının nafaka adı altında veya düzenli olarak belirli bir meblağ olarak takip alacaklısına ödeme yapmadığı anlaşılmakla, nafakanın başka isim altında nafaka ödemesi olarak kabul edilmeyecek olup, en azından miktar ve düzenli ödeme olarak yapılması ispatı uygun olup somut uyuşmazlıkta, ara ara para gönderildiği hiçbirinin nafaka adı altında ve belirli bir düzende olmadığı gibi davacı vekilinin 07/10/2021 tarihli celsesinde "bu ödemelerin arasında illaki nafaka vardır, biz zaten bütün ödemelerin nafaka olduğu iddiasında değiliz" beyanı dikkate alınarak ödeme hususunun ispatlanamadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Aralarında mecburi dava arkadaşlığı bulunmayan küçüklerde herbiri için temyize konu artırılan nafaka miktarı 1.540 TL'yı geçmemektedir. 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK. nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2011 tarihinden itibaren 1.540 TL. ye çıkarılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.4.2005 tarih ve 2005/3-169 E- 235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Hüküm, yıllık nafaka (farkı) miktarı itibariyle kesin niteliktedir....
Gerek asıl davada hüküm altına alınan yıllık nafaka farkı miktarı, gerekse birleşen davaya konu yıllık nafaka miktarı, karar düzeltme sınırının altındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle karar düzeltme isteminin REDDİNE, 28.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır.Yıllık nafaka (farkı) miktarı, karar düzeltme sınırının altındadır.Yukarıda açıklanan nedenlerle karar düzeltme isteminin REDDİNE, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır.Yıllık nafaka (farkı) miktarı, karar düzeltme sınırının altındadır.Yukarıda açıklanan nedenlerle karar düzeltme isteminin REDDİNE, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12/03/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Temyize konu edilen karar 5219 sayılı yasanın yürürlüğe girdiği 21.07.2004 tarihinden sonra verilmiş olup herbir nafaka yükümlüsü tarafından ödenmesi kararlaştırılan yıllık nafaka miktarı 1.540 TL'yi geçmediğinden 01.06.1990 gün ve 1989/3-E, 1990/4-K sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca temyiz isteminin REDDİNE, bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 16.11.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Benimsenen bu ilkeler doğrultusunda gerek temyiz, gerekse karar düzeltmeler de üst sınır yıllık nafaka miktarıyla belirlenmelidir. Somut olayda hükmedilen yıllık nafaka miktarı 1000 YTL’yi aşmadığından Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/2. maddesi gereğince temyiz edilebilme sınırı altında kalan nafaka takdirine ilişkin karar kesindir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle miktarı itibariyle kesin hükme yöneltilen temyiz dilekçesinin REDDİNE, oybirliğiyle karar verildi. 26.06.2006 pzt....