Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Hakim, yoksulluk nafakasının takdirinde, nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile, nafaka yükümlüsü kocanın gelir durumu arasında bir oranlama yaparak, taraflar arasında sağlanan dengeyi koruyarak bir karar vermelidir. Bu verilecek karar da TMK.nun 4.maddesi kapsamında hakkaniyete uygun olmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında, boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir. O halde, yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek nafakanın TÜİK'in yayınlandığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekmektedir....
Tarafların ekonomik ve sosyal durum araştırmasında, davalının asgari ücretle çalıştığı (700 TL aldığı); davacının (nafaka borçlusunun) ise, çiftçilik yaptığı, kredi ödemelerinin bulunduğu, yıllık ortalama 8000 TL gelirinin bulunduğunun tespit edildiği anlaşılmaktadır.Bu durum karşısında, mahkemece; davalının (nafaka alacaklısının) aldığı maaşın, onu, yoksulluktan kurtarmayacağı gözetilerek; davacının, nafakanın kaldırılması talebinin içinde (çoğu isteyen azı da ister ilkesi gereği) nafakanın indirilmesi talebinin de bulunduğu dikkate alınarak; nafakanın, TMK.nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesi uyarınca makul bir miktara indirilmesine karar verilmesi gerekir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 05/07/2021 NUMARASI : 2020/739 ESAS 2021/1054 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
Nafaka davalarında reddedilen kısım için avukatlık ücretine hükmedilemez." hükmünü içermektedir. Diğer taraftan; nafaka davalarında miktarı takdir hakime aittir. Bu nedenle iki tarafında kısmen haklı çıkması halinde yargılama giderlerinin taraflar arasında paylaştırılacağına ilişkin HMK'nun 326/2 maddesi hükmü nafaka davalarında uygulanmaz. Yapılan bu açıklamalar ışığında yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka yükümlüsüne göre ekonomik yönden güçsüz olan nafaka alacaklısı tarafından açılan nafaka bağlanması veya bağlanan nafakanın değişen şartlar nedeniyle artırılması istemli davaların kısmen kabul edilmesi halinde, yargılama giderlerinin (ve bu giderlere dahil olan vekalet ücretinin) davalı tarafa yükletileceği, ayrıca davanın reddedilen kısmı nedeniyle davalı lehine yargılama giderine (ve vekalet ücretine ) hükmedilmeyeceği kabul edilmiştir....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; İncelenen icra dosyasına göre davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine nafaka alacağına ilişkin olarak takip yapıldığı, icra müdürlüğünce işleyen nafaka ve birikmiş nafakanın tamamı için borçlunun almakta olduğu emekli maaşının tamamı üzerine haciz konulduğu, Yargıtay 12....
Bu nedenle, nafakanın bağlanmasında olduğu gibi kaldırılmasında da bu özellik dikkate alınarak araştırma ve inceleme yapılması, gerek hakkaniyete gerekse usul ekonomisi ilkesine uygun düşecektir. Bundan ayrı yardım nafakası, durumun değişmesi halinde mahkeme kararıyla yeniden belirlenebilecek veya kaldırılabilecektir. Türk Medeni Kanununun 364.maddesi uyarınca tayin olunan nafaka için açık kural konulmamış olması, nafakanın özelliği itibariyle zaruri olan bu yönünü ortadan kaldırmamaktadır. Tüm bu açıklamalar ve ortaya konulan yasal düzenlemeler ışığında somut olay irdelendiğinde; Davacı, nafakanın takdir edildiği tarihteki durumun değiştiğini, zira nafaka alacaklısının eğitim hayatının sona erdiğini ileri sürerek yardım nafakasının kaldırılmasını talep etmiştir....
belirlenmesi medeni kanun kapsamında mümkün olmadığı, hükmedilecek nafakanın hakkaniyete uygun olması gerektiği ve nafaka yükümlüsünün mahvına sebep olmaması gerektiği hususları değerlendirilerek davanın reddine..." şeklinde karar verilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 16/05/2022 NUMARASI : 2021/765 ESAS 2022/439 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile 2012 yılında boşandıklarını, bu boşanma davasında müşterek çocuk için aylık toplam 200 TL nafaka tayin olduğunu, davalının yaklaşık 6- 7 yıldır bu miktarı ödediğini, ancak günümüz şartlarının olumsuz etkileri ve her şeye zam gelmiş olması durumunda ödenen aylık 200 TL nafakanın çocuğun ihtiyaçlarına yetmediğini, müşterek çocuk Necati'nin 6....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki tedbir nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesi ile; önceki nafaka takdirinden itibaren geçen sürede, masrafların arttığını ileri sürerek; davacı için ödenen aylık 300.00 TL nafakanın 500.00 TL'ye, ortak çocuklar için ödenen 200.00'er TL nafakanın 325.00' er TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vasisi, cevap dilekçesi ile; davacının 150.00 TL, ortak çocukların 125.00'er TL olmak üzere her ay nafaka aldığını, davacının eve dönmediğini belirterek davanın reddini istemiştir....
Ancak, bu durum bir eksiklik olmayıp nafaka hukukunun mahiyeti gereği nafaka miktarının tespitinde ve uyarlanmasında dikkate alınacak ölçütleri belirleme faaliyeti bilinçli olarak yargıya bırakılmıştır. Her ne kadar, mehaz kanun...Medeni Kanunu söz konusu ölçütlere yer vermiş olsa da esasen...hukukunda da nafaka miktarına ilişkin tespit ve uyarlamalar...Federal Mahkemesi'nin kararlarıyla şekillenmektedir. (Kocabaş, Gediz: Evlilik Sonrası Dayanışma İlkesi ve Bu İlkenin Sınırı Olara...İlkesi Doğrultusunda Yoksulluk Nafakasını Belirleyici Ölçütler, MÜHF – HAD, C. 19, S. 1) Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası ....’in yayımladığ... oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; davacının, babası dolayısıyla...'...