Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, davacı ... için aylık 200 TL nafaka takdirine bu nafakanın davanın açıldığı tarihten itibaren başlamak üzere hüküm kesinleşene kadar tedbir hükmün kesinleşmesinden sonra yoksulluk nafakası olarak her ay davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı ... için aylık 200 TL nafaka takdirine bu nafakanın davanın açıldığı tarihten itibaren başlamak üzere hüküm kesinleşene kadar tedbir hükmün kesinleşmesinden sonra yoksulluk nafakası olarak her ay davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, TMK.'nun 364/1.maddesinde; "herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür", TMK.'...

    Kredi bankası aracılığı ile ödendiği iddiası üzerine, anılan banka hesap ekstresi incelenerek hazırlanan bilirkişi raporunda, açıklamasız olarak yapılan tüm ödemelerin, nafaka borcuna mahsuben yapıldığının kabul edildiği görülmektedir. Takip konusu yoksulluk nafakası alacağı olup, takibe konu nafakanın ödenmiş kabul edilebilmesi için, makbuzda nafakaya mahsuben açıklamanın bulunması ya da makbuzda açıklama olmamakla birlikte, yapılan ödemenin nafaka miktarı veya nafaka miktarının katları şeklinde (200 TL, 400 TL, 600 TL, 800 TL, 1000 TL, gibi) olması gerekir....

      Aile Mahkemesinin 2006/107 E. 2007/385 K. sayılı ilamı ile boşandıklarını, davalı lehine maddi ve manevi tazminat ile nafakaya hükmedildiğini, daha sonra yapılan protokol ile; maliki olduğu evin çıplak mülkiyetinin devredilmesi ve birikmiş nafaka ile yargılama giderleri için 1.000 TL ödenmesi karşılığında, davalının hükmedilen maddi ve manevi tazminatlar ile bakiye nafaka alacağından vazgeçeceğinin kararlaştırıldığını, evin mülkiyetinin devredilmesine ve 1.000 TL nin ödenmiş olmasına rağmen davalının birikmiş nafaka ile birlikte işleyen nafakasını da tahsil etmekte olduğunu ileri sürerek; birikmiş nafaka borcunun olmadığının tesbiti ile fazladan yatırılan nafakanın tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

        nun 197.maddesi gereği ayrı yaşamakta haklı olan eş, diğer eşten tedbir nafakası talebinde bulunabilir. Ancak nafakanın miktarı belirlenirken MK. 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesinin gözetilmesi gerekir. Önceki nafakanın hükmedildiği 20/04/2010 tarihi ile bu davanın açıldığı 20/09/2010 tarihi arasında geçen süre, nafakanın niteliği, tarafların müşterek konutta birlikte yaşadıkları on günden az bir süre göz önüne alındığında taktir edilen nafaka miktarı çoktur.Mahkemece TMK.'nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak daha uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekir. Mahkemece aksi düşüncelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01/12/2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada; 2009 yılından itibaren aylık 400,00 TL olarak ödenen iştirak nafakasının 1.000,00 TL'ye çıkarılması talep edilmiş; mahkemece nafakanın aylık 600,00 TL'ye çıkarılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir . Dosya içeriğinden; davacının 17.11.1992 doğumlu olup, eldeki artırım davasını vekili aracılığı ile 13.02.2012 tarihinde açtığı anlaşılmaktadır. Her nekadar mahkemece talep; iştirak nafakasının artırılması istemi olarak değerlendirilmiş ise de; dava niteliği itibari ile yardım nafakası talebine ilişkindir....

            Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir. 28/11/1956 tarih ve 15E-15K sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili niteliğinde olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade eder. Somut olayda; Tarafların ekonomik ve sosyal durumu, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında hükmedilen nafaka miktarı azdır. Davacı lehine aylık 2.000 TL yardım nafakasına hükmedilmesine karar verilmiştir. Sonuç olarak; Davacının yardım nafakası miktarına yönelik istinaf başvuru talebinin Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1- b-2 bendi uyarınca kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

            nin evlenerek reşit olması sebebiyle kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Yoksulluk ve iştirak nafakası; boşanma davası sonucunda, evlilik birliğinin sona ermesi ile (boşanma kararının kesinleşmesi sonucu) eş ve çocuklar için hükmedilen nafaka türleridir.Davacının kaldırılmasını istediği nafaka ise, evlilik birliği devam ederken, ayrı yaşamaya dayalı olarak hükmedilen tedbir nafakasına ilişkin bulunmaktadır.Mahkemece; kaldırılması talep edilen nafakanın niteliğinde yanılgıya düşülmüş, yoksulluk ve iştirak nafakası olarak nitelendirilip, bu çerçevede inceleme ve değerlendirme yapılmıştır. Oysa, talep; tedbir nafakasının kaldırılmasına yöneliktir....

              Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası...’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın...’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....

                İştirak nafakası takdir edilirken; çocukların yaşı, ihtiyaçları, okul seviyeleri, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir karar verilmelidir. Diğer taraftan nafaka takdirinde velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın, bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur....

                  HD'nin 2018/5505 E. 2019/1823 K. sayılı içtihadı ve benzer içtihatlarında da belirtildiği üzere kesinleşmesinin gerekmediği anlaşılmakla, her ne kadar icra emrinde çocuklar için talep edilen nafakanın iştirak nafakası olarak yazılmış ise de ilamın kesinleşmesine kadar işleyen nafakanın tedbir nafakası olduğu, boşanma kararının kesinleşme tarihine kadarki ilamda hükmedilen tedbir nafaka bedellerinin talep edilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığından İlk Derece Mahkemesince şikayetin kısmen reddine ve çocuklar lehine hükmedilen nafaka ile faizi yönünden takibin devamına karar verilmesi isabetli olup HMK.'nın 355. maddesi hükmüne göre istinaf incelemesinin ancak istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılabileceği, ancak kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde bu hususun resen gözetilebileceği, HMK.'...

                  UYAP Entegrasyonu