Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; tarafların 23/03/2011 tarihli karar ile boşanmalarına karar verildiği, bu boşanmayla birlikte müşterek çocuklar... ve ... velayetlerinin davacı anneleri üzerine bırakılarak müşterek çocukların her biri için aylık 75,00'er TL tedbir-iştirak nafakasına, davacı için de aylık 125,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına hükmedildiği, kararın henüz kesinleşmediği, boşanma davasıyla takdir edilen iştirak nafakası ve yoksulluk nafakasının az bulunması durumunda temyizen nafakanın az olduğu gerekçesiyle bozma talep edilebilecek iken bu yola başvurulmayıp kararın kesinleşmesi de beklenmeden yeniden nafaka arttırım davası açılması ve yine her ne kadar nafakanın arttırılması talep edilmiş ise de davacının nafaka arttırım ihtiyacı duyduğuna dair dosyaya davayı ispata yeterli delil ya da tanık listesi sunulmadığı dolayısıyla davacının davasını ispat edemediğinin anlaşıldığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    Bu doğrultuda; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır (Yargıtay 3. HD 2016/7753 E-2016/11128 K ). Bu itibarla; davalı vekilinin geleceğe yönelik nafakanın sabitlenmesine yönelik, davacı tarafın ise nafaka miktarı ve ÜFE'ye göre artış yönündeki istinaf taleplerinin ayrı ayrı kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b.2 maddesi gereğince kaldırılmasına, bu durum yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden dairemizce yeniden hüküm kurulmasına, davanın kısmen kabulü ile davacı yararına dava tarihinden geçerli olmak üzere ve her yıl TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranında artırım yapılmak üzere aylık 1.000,00.-TL yardım nafakası takdirine karar verilmesi gerekmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesi tarafından davacı tarafça açılan davanın kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 1.800 TL yardım nafakasının her ay davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, belirlenen nafakanın yıllık ÜFE oranında artırımına karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı lehine hükmedilen nafakanın yüksek olduğunu belirterek nafaka miktarının hakkaniyete uygun olarak düşürülmesini talep etmiştir. Davacı katılma yolu ile vermiş olduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; hükmedilen nafaka miktarının düşük olduğunu belirterek davanın tam kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; davacı adına yardım nafakası hükmedilmesi istemiyle açılmıştır....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2973 KARAR NO : 2022/2460 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ILGIN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/07/2022 NUMARASI : 2022/45 ESAS 2022/528 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Önlem Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

    Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafaka yükümlüsünün gelir durumu, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, ihtiyaçları, annenin de katkısı nazara alındığında hükmedilen nafaka miktarı TMK.'nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyete uygun olmayıp fazla olduğundan davalının bu yöndeki istinaf talebinin kabulüne, nafaka takdirine yönelik istinaf talebinin reddine, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davacının davasının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile, müşterek çocuk lehine dava tarihinden itibaren başlamak ve ilk derece mahkemesince verilen tedbir nafakası ile mükerrer olmamak kaydıyla, aylık 4.000,00 TL nafaka takdirine müşterek çocuk 18 yaşını tamamlamasından sonra aynı miktar nafakanın yardım nafakası olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yardım nafakasına kararın kesinleştiği tarihi takip eden yıllarda TÜİK'in yayınladığı yıllık ÜFE oranında artış uygulanmasına" fazlaya ilişkin talebin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 24/11/2020 NUMARASI : 2020/371 ESAS 2020/613 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Önlem Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

    Türk Medeni Kanununun 364.maddesi uyarınca tayin olunan nafaka için açık kural konulmamış olması, nafakanın özelliği itibariyle zaruri olan bu yönünü ortadan kaldırmamaktadır. Tüm bu açıklamalar ve ortaya konulan yasal düzenlemeler ışığında somut olay irdelendiğinde; Davacı, nafakanın takdir edildiği tarihteki durumun değiştiğini, zira nafaka alacaklısının eğitim hayatının sona erdiğini ileri sürerek yardım nafakasının kaldırılmasını talep etmiştir. Gerçekten de, üniversitede eğitim hayatına devam eden davalının açmış olduğu dava sonucunda lehine yardım nafakasına hükmedildiği, ancak bu sırada, işlediği kasıtlı suç nedeniyle ... süreli (17 yıl 6 ay) hapse mahkûm olduğu ve devamsızlık nedeniyle üniversite ile ilişiğinin kesildiği, 5806 sayılı kanun ile getirilen düzenleme gereği davalının, şartla tahliye olduğu (30.03.2017) tarihten itibaren iki ay içerisinde ilişiğinin kesildiği üniversiteye başvurması halinde eğitimine yeniden devam edebileceği anlaşılmaktadır....

      Fiili ayrılık süresi içinde davalı-davacının herhangi bir kusuru ispatlanamadığına göre, kesin hükme aykırı olarak boşanmaya sebep olan fiili ayrılıkta, davalı-karşı davacı(nın) ortak kusurlu kabul edilmesi ve buna bağlı olarak manevi tazminat talebinin reddedilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 3-Davalı, karşılık davası ile "daha önce hükmedilmiş olan nafakanın artırılmasını" talep etmiştir. Daha önce davalı lehine hükmedilmiş nafaka, reddedilen boşanma davasında Türk Medeni Kanununun 169'ncu maddesine göre tayin edilen, dava süresince geçerli olan tedbir nafakası olup, bağımsız bir nafaka davasında tayin edilen bir nafaka değildir. Önceki boşanma davasının reddine ilişkin kararın kesinleşmesiyle kendiliğinden kalkmıştır. Dolayısıyla karşı dava tarihinde hukuken devam eden bir nafaka mevcut değildir. Ne var ki, karşı dava ile telep edilen nafakanın artırılmasına ilişkin istek, bağımsız nafaka talebi niteliğindedir....

        Dava iştirak ve yardım nafakası talebine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak müşterek çocuk ....lehine hükmedilen nafaka iştirak nafakası, davacı ... lehine hükmedilen nafaka yardım nafakası olmasına rağmen mahkemece hüküm kısmında tedbir nafakasına karar verilmiş olması doğru görülmemiş ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm fıkrasının 2 nolu bendinde yer alan "tedbir" ifadesinin çıkarılarak yerine "iştirak" ifadesinin yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine, hüküm fıkrasının 3 nolu bendinde yer alan "tedbir" ifadesinin çıkartılarak yerine "yardım" ifadesinin yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 11.09.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          Tüm bu maddeler ışığında eğitim hayatı devam eden kişi ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için gerekli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde TMK.'nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir. ..... Somut olayda; tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumları, nafakanın niteliği, davalının gelir durumu, mirasçılıkta da aynı sırada yeralan dava dışı annenin de nafakaya katılma yükümlülüğü nazara alınarak davacının giderleri ile nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı şekilde, TMK.'nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesi de gözetilerek uygun yardım nafakasına hükmedilmesi gerekirken; davanın iştirak nafakası artırım davası olarak nitelendirilmek suretiyle reddi cihetine gidilmesi usul ve yasaya aykırıdır ....

            UYAP Entegrasyonu