AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 20/10/2021 NUMARASI : 2020/615 ESAS 2021/670 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Ankara 6. Aile Mahkemesinin 2010/1460 E....
Boşanma ve nafaka ilamının 26/03/2018 tarihinde kesinleştiği dikkate alındığında, ilamdaki ÜFE artışının yerleşik Yargıtay uygulamaları uyarınca kesinleşme tarihinden bir yıl sonra uygulanacağı, buna göre; 26/03/2019 tarihinde başlayan ÜFE artışı dikkate alındığında, eldeki davanın açıldığı 21/01/2021 tarihine kadar nafakanın ulaştığı miktar gözetildiğinde, davacının bu nafakanın dava tarihinde 900 TL'ye indirilmesi talebine göre arada kalan miktar davanın konusunu oluşturduğu, indirilmesi talep edilen aylık nafakanın bir yıllık tutarı dikkate alındığında nafakanın azaltılması talebi yönünden verilen red kararının karar tarihi itibariyle, HMK'nun 341/2. maddesinde belirtilen parasal sınırın altında ve kesin nitelikte olduğu, bu durumda, davacının kesin nitelikteki bir karara karşı istinaf yoluna başvurduğu anlaşıldığından, 6100 sayılı HMK'nun 341/2, 346/1, 352/1- b maddeleri gereğince, nafaka miktarı konusundaki davacının istinaf dilekçesinin miktar itibariyle usulden reddi yönünde karar...
Mahkemesinin ... sayılı kararı ile aylık 300 TL yardım nafakası bağlandığını, aradan geçen zaman ve artan ihtiyaçları nedeniyle nafakanın yetersiz kaldığını belirterek nafakanın 600 TL'ye çıkarılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davacının davalının öz annesi olduğu, davacının daha önceki eşinden boşanmış olduğu, ayrıca babasından da nafaka gelirinin olduğu, davacının çocukken davalı ile yeterince ilgilenmemesi nedenleri ile nafakanın artırımını gerektirir bir durum görülmediği belirtilerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Somut olayda; davacı, daha evvel lehine hükmedilen yardım nafakasının artırılmasını talep etmiştir. TMK.nun 364.maddesine göre; "Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür."...
Bu bağlamda belirlenecek nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olması gerekir. Mahkemece nafaka miktarı tayin edilirken; davacının ihtiyaçları ve anne babanın geliri göz önünde bulundurulmalı, TMK'nın 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi gözetilmelidir....
Buna göre; çocuk için nafaka arttırım miktarı aylık 360,00- TL ve yıllık 4.320,00- TL olup kesinlik sınırının altında kalmaktadır. Karar tarihi itibarıyla kabul edilen nafaka miktarı yıllık beşbinüçyüzdoksan-TL'nı geçmemektedir. Hüküm, kabul edilen yıllık nafaka arttırım miktarı itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların istinaf istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi (6100 sayılı HMK m.346) Bölge Adliye Mahkemesince de karar verilebilir. (6100 sayılı HMK m.352) Açıklanan nedenlerle, kabul edilen nafaka arttırım miktarı itibarıyla mahkeme kararı kesin olduğundan davalının istinaf dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....
Yukarıdaki açıklamalar ve tüm dosya kapsamında; tarafların tespit edilen ve gerçekleşen ekonomik sosyal durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, önceki nafaka kararın kesinleşme tarihi ile eldeki davanın açılış tarihi arasında geçen süre ile özellikle nafaka yükümlüsünün gelir durumu nazara alındığında; hükmedilen nafaka miktarının hakkaniyete uygun olduğu anlaşılmakla ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararında da değinildiği gibi "nafaka davalarında kanun yolu başvuru sınırı yıllık nafaka miktarı üzerinden hesaplanır." 6100 sayılı HMK m.341/2 maddesine göre karar tarihi itibarıyla miktar veya değeri binbeşyüz Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Bu miktar karar tarihi itibariyle 8.000,00- TLdır. Buna göre; reddedilen nafaka miktarı aylık 600,00- TL'dan yıllık 7.200,00- TL olup kesinlik sınırının altında kalmaktadır. Karar tarihi itibarıyla reddedilen nafaka miktarı yıllık sekizbin-TL'nı geçmemektedir. Hüküm, reddedilen yıllık nafaka miktarı itibariyle kesin niteliktedir....
.-371 K.sayılı kararı ile yoksulluk nafakasının 300 TL'ye, iştirak nafakasının da 200 TL'ye yükseltildiğini, değişen ekonomik koşullar nedeniyle nafaka miktarlarının yetersiz kaldığını, müşterek çocuğun lisede öğrenim gördüğünü, büyük ekonomik zorluklar çektiğini, davalının maddi durumunun iyi olduğunu belirterek, kendisi için aylık 300 TL nafakanın 600 TL'ye, müşterek çocuk ... için hükmedilen 200 TL nafakanın 500 TL'ye çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, ... 2.Aile Mahkemesi'nin 20.12.2011 gün ve 249 E.-371 K.sayılı kararı ile ortak çocuk 31/10/1997 doğumlu ... için taktir edilen 200 TL nafakanın dava tarihi 22/05/2013 gününden itibaren aylık 217 TL'ye çıkartılmasına; davacı ... için taktir edilen 300 TL nafakanın dava tarihi 22/05/2013 gününden itibaren aylık 325 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava, yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması talebine ilişkindir....
ihtiyaçlarındaki artışın değerlendirilmediğini, müvekkilinin nafaka dışında herhangi bir gelirinin olmadığını belirterek; nafakanın 500TL' den 1.000TL'ye artırımına karar verilmesini, talep ve dava etmiştir....
Yukarıda açıklanan nedenlerle; kabul edilerek indirilmesine karar verilen toplam yıllık nafaka miktarı itibarıyla mahkeme kararı kesin olduğundan ve kesin nitelikteki kararlara karşı vekalet ücreti yönünden de inceleme yapılamayacağından davalı karşı davacı kadının istinaf dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. Karşı dava yönünden yapılan istinaf incelemesinde; Nafaka miktarı belirlenirken, çocuğa fiilen bakan anne babanın, bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olan harcamaların dikkate alınması zorunludur. Hakim, nafaka takdirinde; nafaka alacaklısı çocukların ihtiyaçlarıyla nafaka yükümlüsünün gelir durumu arasındaki dengeyi kurarak, hakkaniyet ölçüsünde nafakaya hükmetmelidir....