WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Azaltılması) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Kaman Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/397 esas 2016/51 karar sayılı ilamı ile boşandığını, boşanma kararının 06/06/2018 tarihinde kesinleştiğini, boşanma davasında davalı lehine 500,00 TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuk lehine 300,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, müvekkilinin aradan geçen süre içerisinde ödemesi gereken nafakayı aksatmadan ödemeye devam ettiğini, işbu dosyasının davalıları tarafından açılan nafakanın arttırım davasında çocuk için ödenen nafakanın 600 TL arttırıldığını, müvekkilinin ödemekle yükümlü olduğu nafaka miktarının 1.100,00 TL olduğunu, müvekkilinin malulen emekli olduğunu, müvekkilinin Jandarma Genel Komutanlığında görev yapamaz kararı ile emekli olduğunu, müvekkilinin ciddi şeklide kalp ve beyin rahatsızlığı bulunduğunu, bu nedenle malülen emekli olduğunu...

DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Azaltılması) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Kaman Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/397 esas 2016/51 karar sayılı ilamı ile boşandığını, boşanma kararının 06/06/2018 tarihinde kesinleştiğini, boşanma davasında davalı lehine 500,00 TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuk lehine 300,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, müvekkilinin aradan geçen süre içerisinde ödemesi gereken nafakayı aksatmadan ödemeye devam ettiğini, işbu dosyasının davalıları tarafından açılan nafakanın arttırım davasında çocuk için ödenen nafakanın 600 TL arttırıldığını, müvekkilinin ödemekle yükümlü olduğu nafaka miktarının 1.100,00 TL olduğunu, müvekkilinin malulen emekli olduğunu, müvekkilinin Jandarma Genel Komutanlığında görev yapamaz kararı ile emekli olduğunu, müvekkilinin ciddi şeklide kalp ve beyin rahatsızlığı bulunduğunu, bu nedenle malülen emekli olduğunu...

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince; "Davacının aylık gelir durumuna göre değerlendirildiğinde, davalının babasından dolayı aldığı emekli aylığı ve aldığı nafaka miktarı toplamının, davalıyı yoksulluktan kurtaracak nitelikte bulunmadığı, bunun yanı sıra tarafların 32 yıl boyunca evli kaldıkları ve davalının boşandığı tarihteki yaşı itibariyle çalışarak hayatını aynı şekilde idame ettirmesinin zorluğu, günümüz sosyal ve ekonomik koşulları içerisinde davalının yoksulluktan kurtulmadığının kabulü ile hükmedilmiş nafakanın kaldırılması koşullarının oluşmadığının kabulü gerekir. Davalı her ne kadar kredi borçları bulunduğunu ve yeni bir aile kurması sebebiyle nafakanın kaldırılmasını da talep etmiş ise de davalının nafaka ödeme yükümlülüğü içerisindeyken bilerek kendini borçlandırıcı eylemlerde bulunmasının nafakanın kaldırılması sebebi de olamayacağı kabul edilmiştir....

TMK'nun 176.maddesine göre, yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkemece nafaka kaldırılabileceği gibi, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması ya da azaltılmasına da karar verilebilir. Ancak HGK'nun yerleşik kararlarında asgari ücretle çalışılmakta bulunulması yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu olarak kabul edilmediği gibi yoksulluğu ortadan kaldıran bir durum olarak da kabul edilmiştir.(26.12.2001 gün ve 2001/2-1158 E.1185 K. ve 28.02.2007 gün ve 2007/3-84 E.95 K.sayılı kararlarında olduğu gibi) Somut olayda davalı kadının 2009/1.ayından itibaren temizlik şirketinde 666 TL aylıkla çalıştığı, 2010 yılında 726 TL aylık aldığı sabit ise de, iş akdinin sonlandırılması halinde yeniden nafakanın başlayacağına dair yasada hüküm bulunmadığına göre, nafakanın tümden kaldırılması doğru değildir....

    Yardım nafakasının yukarıda yazılı niteliği, nafakanın kaldırılması talebinin indirilmesi talebini de içerdiği, davacının ekonomik durumu ile davalının ücretli öğrenci olması nedeniyle yardım nafakasının yüksek taktir edildiği nazara alındığında, davalının işsiz olması nedeniyle nafakanın kaldırılması talebi kabul edilmese de yasa ve hakkaniyet gereği uygun bir miktara indirilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Anılan ihbarnamede; Dosya kapsamına göre, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 19/04/2005 tarihli ve 2005/17-7 esas, 2005/37 sayılı kararında belirtildiği üzere, 5358 sayılı Kanun’la değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 344. maddesinde düzenlenen ve şikâyete tabi bulunan nafaka hükmüne uymamak suçunun oluşabilmesi için, nafaka ödenmesinin kesinleşmiş bir mahkeme kararına dayanması, aylık nafakanın tahsili için icra takibine başlanılmış ve icra emrinin borçlu-sanığa tebliğ edilmiş olması, borçlunun ilamda yazılı ödeme koşullarına uymaması, aylık nafakaya hükmedilmesi halinde icra emrinin tebliği ile şikayet tarihi arasında işlemiş en az bir aylık cari nafaka borcunun bulunması, borçlu-sanık tarafından nafakanın kaldırılması veya azaltılması hususunda açılmış bir davanın bulunmaması, dava açılmış ise sonuçlanmış olması ve şikayet hakkının suçun işlendiğinin öğrenilmesinden itibaren 3 ay ve her halde işlenmesinden itibaren 1 yıl içinde kullanılması gerekmesi karşısında, somut olayda Ilgın...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafakanın kaldırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....

          Yukarıdaki açıklamalar ve tüm dosya kapsamı uyarınca; tarafların tespit edilen ve gerçekleşen ekonomik sosyal durumları, nafakanın niteliği, nafaka hüküm tarihinden itibaren geçen süre, kadının zorunlu ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsünün gelir durumu nazara alındığında, hükmedilen nafaka miktarının hakkaniyete uygun olduğu, ilk derece mahkemesince verilen kararda usul ve yasaya aykırı bir husus bulunmadığı kanaatine varılmakla, tarafların istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          etki eden olgulardan kabul edilmediği, nafakanın azaltılması hususunda vicdani kanaat oluşmadığı, davacı tarafın her zaman nafakanın azaltılması için dava açabileceği, nafaka miktarının şimdilik indirilmesinin hakkaniyete aykırı olacağına dair tam bir vicdani kanaate varıldığı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir....

            Dosyanın incelenmesinde; davalının nafakanın bağlanmasından sonra özel hastenede asgari ücretle işe başladığı, ailesi ile birlikte yaşadığı, davacının ise inşaat taahhüt işleri yaptığı, mimar olup aylık 2.500TL gelir elde ettiği, yeniden evlendiği tespit edilmiştir. O halde, dava tarihindeki şartlara göre; davalının yoksulluğunun ortadan kalkmadığı kabul edilerek nafakanın kaldırılması talebinin reddi doğru ise de, davacının yeniden evlenmesi, davalının sabit gelirinin olması ve ödenen toplam nafaka miktarı gözetilerek hakkaniyet ölçüsünde uygun bir miktar indirime karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın tamamen reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

              UYAP Entegrasyonu