"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin miktar yönünden reddine ilişkin 03.01.2012 tarihli karar da davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Mahkemece temyiz isteminin miktar bakımından reddine karar verilmiş ise de, hükme esas alınan ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/609 Esas ve 2007/119 Karar sayılı ilamı ile 210 TL olarak tespit edilen önceki nafakanın Yargıtay'ca 175 TL olarak düzeltildiği, ancak mahkemece 210 TL'nin esas alınarak artışa hükmedildiği, bu durumun ise kamu düzenine ilişkin olduğu anlaşıldığından temyiz isteminin reddine ilişkin 03.01.2012 tarihli kararın kaldırılması suretiyle dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü....
Aile Mahkemesi'nin 2021/111 E., 2022/141 Ka. sayılı 08/03/2022 tarihli kararı ile; davacının davasının nafakanın kaldırılması talebi yönünden reddine, davacının davasının nafakanın azaltılması talebi yönünden kısmen kabulü ile , daha önce İzmir 14. Aile Mahkemesi'nin 2013/879 E. sayılı dosyası ile bağlanan 1.750,00- TL yoksulluk nafakasının dava tarihi olan 23.02.2021 tarihinden geçerli olmak üzere aylık 1.250,00- TL'ye düşürülmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....
Dava, yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması talebine ilişkindir. Diğer taraftan TMK.nun 176/4.maddesinde; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın azaltılmasına karar verilebileceği düzenlenmiştir. Yasanın bu hükmü gözetildiğinde; nafaka miktarının değiştirilmesi yada kaldırılması isteklerinin, gelişip değişen şartlar ve hakkaniyet çerçevesinde değerlendirilmesi icap eder. Buna göre; nafaka anlaşmalı boşanma sonucu belirlense dahi; nafaka borçlusunun gelir ve mal varlığında, sonraki zamanlarda elinde olmayan çeşitli sebeplerle gerçek ve önemli ölçüde azalma olup, nafakanın ödenmesinin çekilmez bir hal aldığı durumlarda nafaka hakkaniyete uygun bir miktar indirilebilir....
Mahkemece; müşterek çocuk ... lehine bağlanan nafakanın çocuğun 2005 yılında reşit olması ve nafakanın bu tarihte sona ermesi nedeniyle bu konuda karar verilmesine yer olmadığına dair karar vererek; davalılardan ...lehine boşanma ilamıyla bağlanan 700,00 TL yoksulluk nafakasının kaldırılması yönünde hüküm tesis etmiş; hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ile davalı ...'nin ... 3.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2003/15E-187K sayılı 19.03.2003 kesinleşme tarihli ilamıyla TMK'nun 166.maddesi uyarınca boşandıkları, davacı kocanın davalı lehine 700,00 TL yoksulluk nafakasını ödemeyi kabul ettiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Nafaka Artırımı ve Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm nafakanın kaldırılması davası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine,peşin alınan harcın mahsubuna, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 23.12.2008 (Salı)...
GEREKÇE :Dava; iştirak nafakasının kaldırılması, olmazsa indirilmesi, indirilmesine karar verildiği takdirde tüfe artış oranı kararının değiştirilmesi talebinden ibarettir. HMK'nun 355. maddesi gereğince; istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Tüm dosya kapsamı ile; TMK 330 ncu maddesine göre"...Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur. Nafaka her ay peşin olarak ödenir. Hâkim istem hâlinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir.", Yine aynı yasanın 331 nci maddesine göre de"...Durumun değişmesi hâlinde hâkim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır....
Bu nedenle mahkeme, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde nafakayı artırmalıdır.Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamalarına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. İştirak nafakasının yeniden belirlenmesinde ise bu dengeye ek olarak çocuğun artan ihtiyaçları ve giderleri de gözetilmelidir....
Aile Mahkemesinin 2021/495 Esas sayılı dosyasıyla 25/01/2022 tarihinde nafaka bedelinin 900 TL'ye arttırıldığını ancak müşterek çocuğun ergenlik çağında olup ve masraflarının yüksek olduğunu, müvekkili davalının ise aylık 20.000TL civarında maaş aldığı iddia olunarak aylık nafaka tutarının 2.000TL'ye yükseltilmesini talep ettiğini, daha aradan dokuz ay dahi geçmeden yeni bir dava açılmasının ve nafakanın 2.000TL'ye çıkartılmasına dair talebin açıkca kötü niyetli olduğunu, başka bir hususun ise davacı yanın iki ay kadar önce açmış olduğu Ankara 5....
İcra Ceza Mahkemesinin 09/03/2017 tarihli kararının kanun yararına bozulması halinde, hukuken yok hükmünde kalacağı düşünülerek yapılan incelemede; Dosya kapsamına göre, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 19/04/2005 tarihli ve 2005/17-7 esas, 2005/37 sayılı kararında belirtildiği üzere, 5358 sayılı Kanun’la değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 344. maddesinde düzenlenen ve şikayete tabi bulunan nafaka hükmüne uymamak suçunun oluşabilmesi için, nafaka ödenmesinin kesinleşmiş bir mahkeme kararına dayanması, aylık nafakanın tahsili için icra takibine başlanılmış ve icra emrinin borçlu-sanığa tebliğ edilmiş olması, borçlunun ilamda yazılı ödeme koşullarına uymaması, aylık nafakaya hükmedilmesi halinde icra emrinin tebliği ile şikayet tarihi arasında işlemiş en az bir aylık cari nafaka borcunun bulunması, borçlu-sanık tarafından nafakanın kaldırılması veya azaltılması hususunda açılmış bir davanın bulunmaması, dava açılmış ise sonuçlanmış olması ve şikayet hakkının suçun işlendiğinin öğrenilmesinden...
Dava dilekçesinde yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesinin talep edilmiş olmasına ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiş bulunmasına, nafakanın arttırılmasına ilişkin davalarda yargılama giderinin kabul ve red oranına göre paylaştırılması mümkün olmayıp, davanın kısmen kabulünde de yargılama giderlerinin tamamından davalı tarafın sorumlu tutulmasının gerekmesine göre, bu hususlarda dairemizce resen hüküm kurulması gerekmiştir. Bu sebeplerle, davacı kadının nafakanın miktarına ve yargılama giderine, davalı tarafın nafaka artış koşuluna yönelik istinafının kabulüne, nafaka miktarına bağlı olarak fer'i hükümler de değişeceğinden, kararın tümünün kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmekle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....