WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durum, ancak nafakanın miktarını tayinde etken olarak dikkate alınmalıdır. Somut olayda, boşanma ile yoksulluğa düşen davalıya 300 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş olup, karardan sonra da babasından yetim aylığı bağlanmıştır. Zira, aldığı nafaka miktarı ile, bağlanan yetim aylığı miktarı toplamı, onu, yoksulluktan kurtaracak miktara ulaşmamıştır. Davalının babadan maaş almış olması nafakanın kaldırılması için yeterli neden değildir, ancak indirim şartları oluştuğu gözetilerek, davalının savunması da dikkate alınmak suretiyle, makul bir miktar nafakanın indirilmesine karar verilmesi gerekirken; nafakanın tümden kaldırılmasına karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

    nafakanın her yıl ÜFE oranında artışına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Nitekim somut olayda da taraflarca kabul edilen nafaka sözleşmesi mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına, çocuğun ihtiyaçlarına ve de hukuki statüye uygun bulunmuş (MK. md.150/5), verilen karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir. Kesin hüküm tarafları ve mahkemeyi bağlayıcıdır (HUMK. Md.237). Ancak; TMK. nun 330/1. maddesine göre; “ Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur.” Yine aynı kanunun 331. maddesine göre; Durumun değişmesi halinde hâkim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.” Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemelere göre; nafakanın kaldırılması veya yeniden belirlenmesi için tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu gerektirmesi gerekmektedir. Bu nedenle nafaka, tarafların yaptıkları sözleşmeye dayansa bile indirilebilir....

        Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 11/01/2007 tarihinde açılan 2012/7-160 sayılı ilamı ile dava tarihinden (11/01/2007'den) itibaren artırılmasına karar verilen nafakanın takibe konulduğu, ancak takibe konulan nafakanın, ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 11.05.2009 tarihinde açılan 2009/283 Esas 2010/118 Karar sayılı ilamı ile dava tarihinden (11.05.2009'dan) itibaren kaldırılmasına karar verildiğinden, artırılmış olan nafakanın 11.01.2007 ile 11.05.2009 tarihleri arasında yürürlükte bulunduğunun, dolayısıyla bu tarihler arasındaki nafaka talebinin yerinde olduğunun, nafaka kaldırılması davasından sonra nafaka talebinin mümkün olmadığının kabulü gerekir. O halde, şikayetin kısmen kabulü ile icra emrinin buna göre düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin tümden reddi isabetsizdir....

          HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/495 KARAR NO : 2023/475 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KULA ASLİYE HUKUK (AİLE)MAHKEMESİ TARİHİ : 19/01/2023 NUMARASI : 2022/296 ESAS - 2023/23 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Kaldırılması) KARAR : Taraflar arasındaki nafakanın kaldırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkTaraflar arasındaki iştirak ve yoksulluk nafakalarının kaldırılması davasında, mahkemece verilen karara karşı, davalı tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; İDDİA: Davacı vekili 26/08/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; Kula AHM 2021/116 esas 2021/353 karar sayılı kararı ile boşandıklarını, davalı kadın için 400,00 TL küçük Naz Talia için 250,00TL tedbir-iştirak ve yoksulluk nafakasına hükmedildiği, nafakaların her yıl % 10 oranında arttırımına karar verildiği, ayrıca velayet ile ilgili de hüküm kurulduğu, boşanmanın...

          ASLİYE (AİLE) HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada, davacı kocanın ilk nafakanın hükmedildiği tarihe göre gelirinde azalma olduğu, nafaka ödemekte zorlandığı, davalı eş kadının ise, çalışarak gelir elde etmeye başladığı iddia olunarak aylık eş için 200 TL ve müşterek çocuklar için 75'... TL olan tedbir nafakalarının her biri için 50'şer TL'ye indirilmesi talep ve dava edilmiştir. Davalı, sağlığının iyi olmadığını davacının ... sürdüğü nedenlerin nafaka ödememek için gerçek dışı beyanlar olduğunu savunarak; haksız açılan davanın reddini istemiştir....

            Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında nafakanın takdir edildiği tarihten sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....

              Anılan ihbarnamede; Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 19.04.2005 tarihli ve 2005/17-7 Esas, 2005/37 Sayılı kararında belirtildiği üzere, 5358 sayılı Kanun’la değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 344. maddesinde düzenlenen ve şikâyete tabi bulunan nafaka hükmüne uymamak suçunun oluşabilmesi için, nafaka ödenmesinin kesinleşmiş bir mahkeme kararına dayanması, aylık nafakanın tahsili için icra takibine başlanılmış ve icra emrinin borçlu-sanığa tebliğ edilmiş olması, borçlunun ilamda yazılı ödeme koşullarına uymaması, aylık nafakaya hükmedilmesi halinde icra emrinin tebliği ile şikayet tarihi arasında işlemiş en az bir aylık cari nafaka borcunun bulunması, borçlu-sanık tarafından nafakanın kaldırılması veya azaltılması hususunda açılmış bir davanın bulunmaması, dava açılmış ise sonuçlanmış olması ve şikayet hakkının suçun işlendiğinin öğrenilmesinden itibaren 3 ay ve her halde işlenmesinden itibaren 1 yıl içinde kullanılması gerektiği hususları birlikte değerlendirildiğinde; Dosya kapsamına...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nafakanın kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Dava; nafakanın kaldırılması talebine ilişkindir. Nafaka davaları, Adli Tatilde de görülen davalardandır. (HMK md. 103/1-b).Mahkeme hükmü davacı vekiline, 12.08.2015 tarihinde tebliğ edilmiş, temyiz dilekçesi ise HUMK’nun 432. maddesinde öngörülen onbeş günlük yasal süre geçirildikten sonra 07.09.2015 tarihinde verilmiştir. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 3/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, Yargıtay tarafından da karar verilebilir....

                  ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 28/01/2015 NUMARASI : 2014/385-2015/92 Taraflar arasındaki nafakanın kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Dava; nafakanın kaldırılması talebine ilişkindir. Nafaka davaları, Adli Tatilde de görülen davalardandır. (HMK md. 103/1-b). Mahkeme hükmü davacı vekiline, 08.07.2015 tarihinde tebliğ edilmiş, temyiz dilekçesi ise HUMK’nun 432.maddesinde öngörülen onbeş günlük yasal süre geçirildikten sonra 07.09.2015 tarihinde verilmiştir. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 3/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, Yargıtay tarafından da karar verilebilir....

                    UYAP Entegrasyonu