WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kararı Boşanma hükmünün kesinleşmesinden sonra açılacak yeni nafaka davaları ya da hükmedilmiş nafakanın arttırılması, azaltılması veya kaldırılması davalarında nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemeleri yetkili kılındığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. II. GEREKÇE A. Uyuşmazlık Uyuşmazlık, nafakanın arttırılması istemine ilişkindir. B. İlgili Hukuk 1. Farklı bölge adliye mahkemelerinin yargı çevresinde kalan ilk derece mahkemeleri ile bölge adliye mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarının giderilmesi isteminin hukuki dayanağı, 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 ... Kanun) 21 ve 22 nci maddeleri ile 5235 ... Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un (5235 ... Kanun) 36 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan düzenlemelerdir. 2. 4721 ... ... Medeni Kanunu’nun (4721 ......

    GEREKÇE;Dava,yoksulluk nafakasının artırılması,karşı davada yoksulluk nafakasının kaldırılması,bu olmaz ise indirilmesi talebinden ibarettir. HMK'nun 355. maddesi gereğince; istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Nafakanın artırım davasında verilen karara yönelik istinaf başvurusunda; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Karar tarihi itibarıyla miktar veya değeri beşbinsekizyüzseksen Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. (02.12.2016 tarihli, 6763 Sayılı Kanunun 41 maddesi ile değişik, 6100 sayılı HMK m.341/2) Her nafaka ayrı ayrı değerlendirilir. Eldeki davada karar tarihi itibarıyla artırım miktarı, yıllık beşbinsekizyüzseksen Türk Lirasını geçmemektedir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafakanın kaldırılması talebi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dilekçesinde; ........ .... Aile Mahkemesi'nin 06.05.2011 tarih ve 2010/336 E.-2011/325 K.sayılı kararı ile, müşterek çocuğun velayetinin davacıya verilerek, çocuk lehine aylık 200 TL tedbir nafakasına hükmedildiğini, çocuğun büyüdüğü ve ihtiyaçlarının arttığını, özel okula gittiğini belirterek, 200 TL olan nafakanın 1500 TL'ye yüksltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      TMK nun 176. maddesine göre; yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkemece nafaka kaldırılabileceği gibi, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına da karar verilebilir. Yasanın bu hükmü gözetildiğinde; nafaka miktarının değiştirilmesi yada kaldırılması isteklerinin, gelişip değişen şartlar ve hakkaniyet çerçevesinde değerlendirilmesi icap eder. Davacı, yukarıdaki yasa hükmü gereğince davalı ...'in yoksulluğunun son bulduğu iddiasıyla nafakanın kaldırılmasını,mümkün olmadığı takdirde aylık 100-TL'ye indirilmesi talebine istemektedir.Bu durumda,öncelikle yoksulluk kavramı üzerinde durmak gerekir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 tarih ve 2-656-688 sayılı kararında da belirtildiği gibi yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; Davacı erkek tarafından açılmış yoksulluk nafakasının kaldırılması talebine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller kapsamında;; Tarafların aynı Mahkemenin 2017/527 Esas -2017/483 Karar sayılı kararı ile boşandıkları, davalı lehine aylık 500- TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, davacı tarafından nafakanın kaldırılması talepli mevcut davanın açıldığı, davalı tarafın açılan davanın reddini talep ettiği, dosya kapsamında bulunan ekonomik sosyal durum tespitine göre nafaka taktirinden sonra davacının ekonomik gelirinde önemli bir düzelme olmadığı, davalı çalışıyor olsa da çalışmanın daimi bir iş olmayıp, geçici iş olduğu ve elde ettiği gelirin asgari ücretin altında olup davalıyı yoksulluktan kurtaracak nitelikte olmadığı değerlendirilerek davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

        aralarındaki nafakanın kaldırılması davasına dair Zonguldak 2. Aile Mahkemesinden verilen 18.11.2014 günlü ve 2014/5 E.-2014/544 K.sayılı hükmün bozulması hakkında dairece verilen 15.09.2015 günlü ve 2015/5730 E.-2015/14171 K.sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir. Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Yıllık nafaka miktarı karar düzeltme sınırının altındadır. 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK.nun 440.maddesinde öngörülen karar düzeltme sınırı 01.01.2015 tarihinden itibaren 12.690 TL'ye çıkarılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3–169 E-235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; fiilen üç ay, hukukken 1,5 yıl süren evlilik için 15 yıl nafaka ödenmesinin hakkaniyete uygun olmadığını, davalarının kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılması gerektiğini, üfe oranındaki artışın kaldırılmasına ilişkin taleplerinin hiç değerlendirilmediğini belirterek nafakanın kaldırılmasına, aksi kanaat halinde makul seviyeye indirilmesine karar verilmesini istemiştir....

          Cevap dilekçesi: Davalı vasi vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazında bulunduğunu, açılan davanın reddinin gerektiğini, nafakanın çocuk için takdir edildiğini, nafakanın kaldırılması için gerekli şartların oluşmadığını, müvekkilinin ceza evinde bulunmasından faydalanarak hükmedilen nafakanın geçmişe dönük olarak kaldırılmasının istendiğini bunun kanunlara aykırı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davacının davasının kabulü ile Manisa 1. Aile Mahkemesinin 2011/702 E 2011/653 K. Sayılı ilamı ile müşterek çocuk 30/10/2004 D.lu Elif Şahika ARICI lehine hükmedilen aylık 300,00 TL iştirak nafakasının 18/09/2017 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere KALDIRILMASINA, karar verilmiştir....

          , aylık düzenli gelirinin olduğunu, davalının bu gelirinin Argıthanı gibi küçük bir ilçede yaşamak için yeterli olduğunu, davalının bakmak ile yükümlü olduğu başka birinin olmadığını, davalının babasından kalan evde ikamet ettiğini bu nedenlerle davanın kabulüne karar verilerek davalı lehine hükmedilen nafakanın kaldırılmasına, iş bu nafakanın kaldırılması talebinin kabul görmemesi halinde yoksulluk nafakasını düşürülmesine karar verilmesini, tüm yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir....

          Mahkemece; davalının sigortalı bir işe girip çalışmaya başladığı, davacının nafaka ödemekte zorluk çektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile dava tarihinden itibaren yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. TMK’nun 176/3.maddesi uyarınca; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır. Davacı; yukarıdaki yasa hükmü gereğince; davalının yoksulluğunun zail olduğu iddiasıyla nafakanın kaldırılmasını istemektedir. Bu durumda, öncelikle yoksulluk kavramı üzerinde durmak gerekir....

            UYAP Entegrasyonu