Somut olayda, asıl ve birleşen davacı vekili asıl davada ortak çocuk Berkay Tuna için ortak çocuğun müvekkilinin yanında kalmaya başladığı 28/08/2018 tarihinden dava tarihi olan 31/12/2018 tarihine kadar müvekkili tarafından ödenen nafakaların istirdadını ve anne yanında kalmaya başladığı tarihten itibaren nafakanın kaldırılmasını istemiş, mahkemece dava reddedilmiştir. Reddedilen dava değeri (nafakanın istirdadı - aylık nafaka 250 X ay 4 ve nafakanın kaldırılması -aylık nafaka 250 x ay 4 = 2.000 TL) 5.880 TL sının altında olup, asıl davada verilen hüküm taraflar bakımından kesin niteliktedir. Bu nedenle davacı tarafın asıl dava bakımından istinaf kanun yoluna başvurma talebinin usulden reddi gerekmiştir....
Mahkemece; tarafların ekonomik durumunda nafakanın tamamen kaldırılmasını gerektirir bir değişme olmadığı gerekçesiyle yoksulluk nafakasının kaldırılması isteminin reddine, davacının yeniden evlenmesiyle kişisel giderlerinin arttığından bahisle nafakanın aylık 200,00 TL'ye indirilmesine karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması/indirilmesi istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde nafakanın arttırılmasına veya azaltılmasına karar verilebilir. Bu bağlamda; nafakanın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Nafaka iradı, tarafların yaptıkları sözleşmeye dayansa bile indirilebileceği gibi tamamen de kaldırılabilir....
kaldırılması gerektiğini belirterek 01/01/2013 tarihinden itibaren nafakanın kaldırılmasına, nafakanın kaldırıldığı tarihten itibaren haksız olarak yatırılan nafaka bedellerinin iadesine karar verilmesini talep etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 17/04/2014 NUMARASI : 2013/564-2014/307 Taraflar arasında görülen nafakanın kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda yerel mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; tarafların 2006 yılında boşandıklarını, davacı için 350 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, sağlığı bozulan davacının yaşı itibariyle çalışamadığını, davacıya ödenen nafaka nedeniyle giderlerini karşılayamadığını, davalının ise 2 büro ve 1 adet evi olduğunu, kira geliri aldığını belirterek nafakanın kaldırılmasını talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nafakanın kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; davalı oğlu için 500 TL yardım nafakasına hükmedildiğini, davalının Mayıs/2014 tarihinde okulundan mezun olduğunu, halen devam zorunluluğu olmayan 2. okula gittiğini, bu nedenle çalışabileceğini nitekim, davalının 03.07.2014 – 12.09.2014 tarihleri ve 21.10.2014 – 29.12.2014 tarihleri arasında iş bulup çalıştığını, davacının emekli maaşı dışında geliri olmadığı, yardım nafakasını ödeme gücü bulunmadığını ileri sürerek, nafakanın kaldırılmasını, olmadığı takdirde nafakanın indirilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevabında; 2 yıllık önlisans eğitimini tamamlayan davalının...
Aynı şekilde 331. madde uyarınca; "durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır." Somut olayda, davalı tarafından 11.05.2009 tarihinde açılan dava ile nafakanın kaldırılması istenilmiştir. Mahkemenin davayı kabulü ile nafakanın kaldırılmasına karar verilmiş ve bu hüküm kesinleşmiştir. Yine, temyiz incelemisine konu olan nafakanın artırılması dava tarihi ise 11.01.2007 olup, her dava açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirilir. O halde mahkemece, nafakanın artırılması dava tarihi itibariyle tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile tüm delilleri araştırılıp gerekirse resmi birimlerden kayıt ve belgeler de getirtilerek incelenip sonucuna göre bir miktar nafakanın artırılmasına karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Aile Mahkemesinin 2019/643 Esas sayılı dosyasında nafakanın kaldırılması/indirilmesi davası açtığını, mahkemece nafakanın aylık 1.000,00 TL'ye indirilmesine karar verildiğini, davalının bu süreçte avukatlık stajını bitirip avukatlık mesleğine de başladığını, davacının ise 2019 yılı sonunda emekli olduğunu ve gelirinin azaldığını belirterek tedbiren nafaka ödemelerinin durdurulmasına, davalının mezun olup avukatlık stajını bitirerek avukat olması nedeniyle yardım nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın nafakanın kaldırılması talepli üç defa dava açtığını, dava dilekçesinde bahsedilen Küçükçekmece 7. Aile Mahkemesinin 2019/643 Esas sayılı dosyasının halen istinaf incelemesinde olduğunu, daha öncede 1. Aile Mahkemesinin 2017/440 Esas, yine 1....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 19/08/2020 NUMARASI : 2019/603 ESAS, 2020/351 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Kaldırılması) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK.nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evliliğinin Kayseri 2....
SAVUNMA: Davalı 24/12/2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; TMK'nun 177. maddesi gereğince boşanma davasından sonra açılacak nafaka davalarında nafaka alacaklısı olan tarafın yerleşim yeri mahkemesi yetkili olduğundan öncelikle yetki ilk itirazında bulunduğunu, yetkisizlik kararı verilmek suretiyle davanın yerleşim yeri olan Karşıyaka Aile Mahkemelerine gönderilmesini, boşanma ilamı ile kendisi lehine yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, nafaka dışında sadece babasının vefatından sonra bağlanan aylık 430,00- TL maaş dışında gelirinin bulunmadığını, günün ekonomik koşulları dikkate alındığında almakta olduğu nafakanın zorunlu olan ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz kaldığının açık olduğunu, müşterek çocuklarının ikisinin de evli olduğunu, kendisinin tek başına yaşadığını, nafakanın yetersizliği sebebi ile müşterek çocuklarının da imkanları dahilinde kendisine destek olduklarını ancak bu durumun nafakanın kaldırılmasını gerektirmediğini, boşanmanın 2002 yılında gerçekleştiğini, davalının...
Anılan ihbarnamede; Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 19/04/2005 tarihli ve 2005/17-7 esas, 2005/37 sayılı kararında belirtildiği üzere, 5358 sayılı Kanun’la değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 344. maddesinde düzenlenen ve şikayete tabi bulunan nafaka hükmüne uymamak suçunun oluşabilmesi için, nafaka ödemesinin kesinleşmiş bir mahkeme kararına dayanması, aylık nafakanın tahsili için icra takibine başlanılmış ve icra emrinin borçlu-sanığa tebliğ edilmiş olması, borçlunun ilamda yazılı ödeme koşullarına uymaması, aylık nafakaya hükmedilmesi halinde icra emrinin tebliği ile şikayet tarihi arasında işlemiş en az bir aylık cari nafaka borcunun bulunması, borçlu-sanık tarafından nafakanın kaldırılması veya azaltılması hususunda açılmış bir davanın bulunmaması, dava açılmış ise sonuçlanmış olması ve şikayet hakkının suçun işlendiğinin öğrenilmesinden itibaren 3 ay ve her halde işlenmesinden itibaren 1 yıl içinde kullanılması gerekmesi karşısında, somut olayda Bayramiç İcra Müdürlüğünün...