WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası ...’in yayınladığı ... oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Artırımı talep edilen yoksulluk nafakası, 31.01.2007 tarihinde kesinleşen boşanma kararı ile 100TL olarak belirlenmiş, bu dava ise 12.09.2014 tarihinde açılmıştır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir....

    GEREKÇE :Dava; iştirak nafakasının kaldırılması, olmazsa indirilmesi, indirilmesine karar verildiği takdirde tüfe artış oranı kararının değiştirilmesi talebinden ibarettir. HMK'nun 355. maddesi gereğince; istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Tüm dosya kapsamı ile; TMK 330 ncu maddesine göre"...Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur. Nafaka her ay peşin olarak ödenir. Hâkim istem hâlinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir.", Yine aynı yasanın 331 nci maddesine göre de"...Durumun değişmesi hâlinde hâkim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır....

    Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır.Somut olayda; mahkemece herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin kadının kendisi için artırım talebi reddedilmiştir.O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, davacı kadının kendisine ilişkin artırım talebinin gerekçe gösterilmeksizin reddi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz...

      Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası ...’in yayınladığı ...oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir....

        Davalının sosyal ekonomik durumu boşanma tarihinde ne ise aynı olduğu, davacının da davalının bu ekonomik durumunu bildiği, daha sonra kendi durumunun kötüleştiğini bildirerek karşı tarafın nafaka talebini azaltılması veya kaldırılması yönündeki talebi iyi niyet ve sözleşmeye bağlılık ilkeleri ile bağdaşmayacağından ve tarafların sosyal ekonomik durumunda anormal bir değişiklik olmadığı görülmekle davacının nafakanın azaltılması ve talebinin reddine karar vermek gerekeceği vicdani kanısına varılmıştır"gerekçesiyle belirtilen şekilde hüküm tesis edilmiştir. Nafaka iradı, tarafların yaptıkları sözleşmeye dayansa bile indirilebileceği gibi tamamen de kaldırılabilir. Ancak, sözleşme ile kararlaştırılmış ve hakim tarafından onaylanmış olan iradın, yasada aranan şartlar gerçekleşmeden tamamen kaldırılmasını ya da indirilmesini istemek hakkın kötüye kullanılması mahiyetini arzeder....

        Bunun gibi, sırf boşanmayı sağlayabilmek için, bilerek ve isteyerek mali gücünün üzerinde bir yükümlülüğü üstlenen ya da karşı tarafın mali durumunun iyi olduğunu ve geçinmek için nafakaya ihtiyacı olmadığını bilen kişinin, sonradan bu yükümlülüğün kaldırılması veya azaltılması yönünde talepte bulunması da iyiniyet ve sözleşmeye bağlılık ilkeleri ile bağdaşmaz. Dosya kapsamına göre; nafaka yükümlüsü olan davacının ekonomik koşullarında nafaka belirlendiği tarihe göre olağanüstü şekilde aleyhe değişiklik olduğu ispatlanamamış olup ilk derece mahkemesi kararının ve karar gerekçesinin usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmakla davanın reddine ilişkin karar doğrudur. Bu haliyle davacının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

        DAVA KONUSU : Nafakanın Kaldırılması KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; mahkememizin 2018/1031 esas 2018/931 karar sayılı ilamı ile tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşanma davasında davalı T3 lehine 500,00 TL. 2006 doğumlu müşterek çocuk Zümra lehine 500 TL. 2013 doğumlu Ömer Rüzgar lehine 500 TL . 2014 doğumlu Zeynep Mira lehine 500 TL olmak üzere toplam 2.000 TL nafakayı hükme edildiğini ve bu nafakanın her yıl TÜİK tarafından açıklanan ÜFE oranında artış yapılmasına karar verildiğini, T3 lehine hükmedilen nafakanın dava tarihinden itibaren kaldırılmasını, müşterek çocuklar Zümra, Ömer Rüzgar ve Zeynep Mira aleyhine hükmedilen nafakanın ise müvekkilinin maddi durumu ile orantılı olarak indirilmesine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Bu durumda ancak nafakanın miktarını tayinde etken olarak dikkate alınmalıdır....

        SAVUNMA: Davalı 24/12/2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; TMK'nun 177. maddesi gereğince boşanma davasından sonra açılacak nafaka davalarında nafaka alacaklısı olan tarafın yerleşim yeri mahkemesi yetkili olduğundan öncelikle yetki ilk itirazında bulunduğunu, yetkisizlik kararı verilmek suretiyle davanın yerleşim yeri olan Karşıyaka Aile Mahkemelerine gönderilmesini, boşanma ilamı ile kendisi lehine yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, nafaka dışında sadece babasının vefatından sonra bağlanan aylık 430,00- TL maaş dışında gelirinin bulunmadığını, günün ekonomik koşulları dikkate alındığında almakta olduğu nafakanın zorunlu olan ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz kaldığının açık olduğunu, müşterek çocuklarının ikisinin de evli olduğunu, kendisinin tek başına yaşadığını, nafakanın yetersizliği sebebi ile müşterek çocuklarının da imkanları dahilinde kendisine destek olduklarını ancak bu durumun nafakanın kaldırılmasını gerektirmediğini, boşanmanın 2002 yılında gerçekleştiğini, davalının...

        TMK. 175.maddesi hükmü gereğince; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Müteakip 176/3. Maddesine göre yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkeme kararı ile nafakanın kaldırılacağı, 4.maddesine göre ise de; Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebileceği düzenlenmiştir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemelere göre, iradın artırılması, kaldırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu gerektirmesi gerekmektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 tarih ve 1998/2–656–688 sayılı kararında da kabul edildiği gibi yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir....

        UYAP Entegrasyonu