Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre, iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Açıklanan nedenlerle, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı yararına takdir edilen yoksulluk nafakası miktarının uygun olduğu kanaatine varıldığından, davalı tarafın istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
CEVAP Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaların ve taleplerin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkilinin hiçbir zaman nafakanın düşürülmesine muvafakat etmediğini ve bu konuda davacı ile hiçbir anlaşma yapmadığını, Yargıtay yerleşik içtihatları uyarınca yalnızca boşanmayı sağlayabilmek için, bilerek ve isteyerek mali gücünün üzerinde bir yükümlülüğü protokolle üstlenen ya da karşı tarafın mali durumunun iyi olduğunu ve nafakaya ihtiyacı olmadığını bilen kişinin, sonradan bu yükümlülüğün kaldırılması ya da azaltılması yönünde talepte bulunmasının iyi niyet, doğruluk-dürüstlük ve sözleşmeye bağlılık ilkeleri ile bağdaşmadığından davacının nafakanın kaldırılması talebinin reddi gerektiğini, davacının her ne kadar müvekkile 2012 yılında yüklü miktarda miras kaldığını ve müvekkilin gelirinin arttığını, davacının evlendiği için giderlerinin arttığını bu nedenle de nafakanın kaldırılması gerektiğini iddia etmiş olsa da bu iddiaların ve talebin açıkça hukuki...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 04/12/2014 NUMARASI : 2014/485-2014/825 Taraflar arasındaki nafakanın azaltılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK.nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2014 tarihinden itibaren 1.890 TL'ye çıkarılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3-169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Hüküm, yıllık nafaka (farkı) miktarı itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kurulu kararı uyarınca Yargıtay'ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nafakanın azaltılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK.nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2016 tarihinden itibaren 2.190 TL'ye çıkarılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3-169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Hüküm, yıllık nafaka (farkı) miktarı itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kurulu kararı uyarınca Yargıtay'ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir....
"İçtihat Metni" Davacı ... ile davalı ... aralarındaki nafakanın azaltılması davasına dair Kayseri 6.Aile Mahkemesinden verilen 03.11.2015 günlü ve 2015/524 E-2015/783 K.sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 03.05.2016 günlü ve 2016/1535 E-2016/6954 K.sayılı ilama karşı davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir. Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK.nun 440.maddesinde öngörülen karar düzeltme sınırı 01.01.2016 tarihinden itibaren 13.300 TL'ye çıkarılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3–169 E-235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; usul ve yasaya aykırı olan kararın kaldırılması gerektiğini, verilen kararın isabetli olmadığını, davalının hiç bir iddia ve itirazını ispat edemediğini, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerektiğini, nafakanın nafaka yükümlüsünü cezalandırıcı nitelik taşımaması gerektiğini, bir tarafın zenginleşmesi diğer tarafın fakirleşmesine yol açmayacak nitelikte olması gerektiğini, davacının aylık geliri 11 bin TL civarında olmasına rağmen maaş bordosunda görüleceği gibi eline geçen miktarın 4 bin TL olduğunu, davacının yeni bir aile kurduğunu, yerel mahkeme kararında davalının kredi borcu olduğundan bahsedilmediğini, bu konuda dosyaya herhangi bir belge sunulmadığını, ayrıca müşterek çocuğun giderlerinin hiçbirini de belgelendirilmediğini, dosyaya...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/04/2021 NUMARASI : 2021/18 ESAS-2021/319 KARAR DAVA KONUSU : Nafakanın Azaltılması KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile 2016 yılında anlaşmalı olarak boşandıklarını ve müşterek çocuk için aylık 1.500,00 TL iştirak nafakası ödemesine hükmedildiğini, çocuğa 2.200,00 TL nafaka ödediğini, ekonomik sıkıntılarının olduğunu, şirketinin iflas durumuna geldiğini ve icralık olduğunu, aylık gelirinin 3.000,00 TL olduğunu beyan ederek ödemekle yükümlü olduğu 2.200,00 TL nafakanın 300,00 TL'ye düşürülmesini, yargılama giderlerinin davalı tarafça karşılanmasını talep etmiştir....
Ancak; TMK'nun 175.maddesine göre; ''Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.'' TMK'nun 176/4. maddesine göre de tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. ./.. -2- Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası ....’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....
Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Dosya kapsamından; tarafların .... 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/224 E.- 2009/196 K....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Nafakanın Kaldırılması Olmadığı Takdirde Azaltılması 1-Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda bölge adliye mahkemesince verilen 07/04/2021 tarihli hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 06.07.2021 tarih 2021/4978 Esas 2021/5823 Karar sayılı ilamı ile, davacının nafakaya yönelik talebinin yıllık miktarının kesinlik sınırını aşmadığı, temyiz sınırı altında kaldığı gerekçesi ile temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir. Bu karar üzerine davacı vekilince dava konusu yıllık nafaka miktarının temyiz sınırının üstünde olduğu bu nedenle verilen kararın hatalı olduğu gerekçesi ile maddi hatanın düzeltilmesi ve temyiz sebeplerinin incelenmesi talep edilmiştir....