Mahkemece; "Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması, olmadığı takdirde azaltılması, istemine ilişkindir.TMK.nun 176/3. maddesinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın, yoksulluğunun ortadan kalkması halinde mahkeme kararıyla kaldırılacağı, 176/4.maddesinde ise tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde irad biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın artırılması ya da azaltılmasına karar verilebileceği düzenlenmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkeme hükmüne karşı davalı-k.davacı tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinde özetle; nafaka arttırım taleplisi davacının gerek dava dilekçesinde, gerekse mahkemede dinlettikleri tanıkların davacının kronik rahatsızlığı ile ilgili beyanlarının doğru olmadığını, davacının mahkemeye dinlettikleri tanıkları ile özellikle tanık Recep Çelik T1 boşanmadan sonra bildim bileli çalışıyor ifadesinin dikkate alınmadığını, boşanma tarihinden sonra nafaka taleplisinin çalışmaya başladığını, hayatını idame ettirdiğini, kendisinin 2016 yılında emekli olması ile %55 aylık bağlama oranı ile %45 gelir kaybının olmasının dikkate alınmadığını, görülmekte olan davanın nafakanın iptali istemi ile karşı dava olmasına karşılık gerekçeli kararda bu yönde hüküm kurulmadığından eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, 20 yıl önce boşandığı nafaka arttırım taleplisinin öz babası tarafından gayrimenkul bağışları ile zenginleştirildiğini, nafaka taleplisinin...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin bütün, davacı vekilinin, sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, 28.11.1958 tarih ve 15/15 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre; nafakanın artırılması, kaldırılması veya nafakaya hükmedilmesine dair istemlerin kabulünde, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere karar verilmesi gerekir....
Diğer taraftan nafaka belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte, velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Nafaka takdir edilirken tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları gözönünde bulundurulmalıdır. Somut olayda, dosyadaki bilgi ve belgelerden; taraflar arasındaki iştirak nafakasının arttırımı davasında 16.01.2007 tarihli kararla müşterek çocuk lehine aylık 200 TL iştirak nafakasına ve nafakanın her yıl ... oranında artırılarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm verildiği hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, nafakanın her yıl ... oranında otomatik olarak artırılmasının, çocuğun ihtiyaçlarını karşılamada yeterli olup olmadığı ve dolayısıyla nafakanın yeniden belirlenmesinin gerekip gerekmediği hususundadır....
Dava dilekçesinde yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesinin talep edilmiş olmasına ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiş bulunmasına, nafakanın arttırılmasına ilişkin davalarda yargılama giderinin kabul ve red oranına göre paylaştırılması mümkün olmayıp, davanın kısmen kabulünde de yargılama giderlerinin tamamından davalı tarafın sorumlu tutulmasının gerekmesine göre, bu hususlarda dairemizce resen hüküm kurulması gerekmiştir. Bu sebeplerle, davacı kadının nafakanın miktarına ve yargılama giderine, davalı tarafın nafaka artış koşuluna yönelik istinafının kabulüne, nafaka miktarına bağlı olarak fer'i hükümler de değişeceğinden, kararın tümünün kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmekle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Ancak, ekonomik yönden daha güçlü olan nafaka yükümlüsü tarafından nafaka alacaklısı aleyhine açılan nafakanın kaldırılması veya indirilmesi istemli davalarda ise, HMK’nun 326. maddesinin uygulanması gerekmektedir. Buna göre, mahkemece; nafaka yükümlüsü davacı tarafından, nafaka alacaklısı olan davalı aleyhine açılan davanın kısmen kabul edilmesi nedeniyle, reddedilen kısım yönünden vekille temsil edilen davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK'nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/12/2021 NUMARASI : 2021/493 ESAS, 2021/943 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Kaldırılması) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK.nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalının Kayseri 4....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/12/2021 NUMARASI : 2021/493 ESAS, 2021/943 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Kaldırılması) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK.nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalının Kayseri 4....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE)MAHKEMESİ Taraflar arasındaki tedbir nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalı lehine Ankara 9. Aile Mahkemesi'nin 2013/13 esas 27/05/2014 tarihli kararı ile aylık 1500 TL nafaka ödemesine karar verildiğini, bu nafakanın fahiş miktarda olduğu, kendisini mağdur edeceğini, boşanmaya davalının sebep olduğu ve bu nafakanın davalının zenginleşmesine yol açacağını ileri sürerek, davalıya ödemekte olduğu tedbir nafakasının kaldırılması veya miktarının düşürülmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Aile Mahkemesinin 2012/179 Esas 2012/977 Karar sayılı ilamıyla tarafların boşandığını, boşanma kararı nafaka yönünden 10/09/2013 tarihinde kesinleştiğini, belirlenen bu nafakanın her yıl belirlenen üfe oranında otomatik artırılmasına karar verildiğini, nafaka azaltım kararından 1 yıl sonraya denk gelen 06/09/2017 tarihinden itibaren150 + 150 = 300- TL Mevcut nafakaya ÜFE oranında artışının yapılmasını Kayseri Genel İcra Müdürlüğünden 03/10/2022 tarihinde talep ettiklerini, Kayseri Genel İcra Müdürlüğü 2020/202638 E. Sayılı dosyasından nafakanın üfe oranında attırılması taleplerinin ''Her ne kadar alacaklı vekili ilk ilamda nafaka miktarının üfe oranında artışına karar verildiği belirtilmiş ise de nafaka konusunda karar veren son mahkemenin nafakanın artışına ilişkin hüküm kurmadığı görüldü. ''gerekçesiyle reddedildiğini, Kayseri 4....