TMK. nun 327. maddesinin 1. fıkrası; "Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır.” hükmünü, 330. maddesinin 1. fıkrasının ilk cümlesi; “ Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir.” hükmünü, 331. maddesinde ise; “Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.” hükmünü içermektedir. Yukarıda açıklanan yasa maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, iştirak nafakası; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları ile genel ihtiyaçlar ve ana ile babanın mali durumlarına göre takdir edilir. Buna göre, nafaka takdirinde; çocuğun yaşça büyümesi nedeniyle artan ihtiyaçları ile ana ve babanın mali durumlarındaki değişiklik araştırılıp, önceki nafaka takdirinde taraflar arasında sağlanan dengeyi koruyacak bir karar verilmelidir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 04/10/2022 NUMARASI : 2022/293 ESAS 2022/526 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile Aksaray 1. Aile Mahkemesi'nin 2016/757- 2017/541 E-K sayılı kararı ile boşandıklarını, boşanma ile şahsına aylık 250,00 TL, müşterek çocuklar lehine ise ayrı ayrı aylık 150,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, Aksaray 1. Aile Mahkemesi'nce verilen her bir çocuk için iştirak nafakasının ayrı ayrı 1.000,00 TL'ye yükseltilmesini, kendisini için ise hükmedilen nafakanın 1.000,00 TL'ye yükseltilmesini, nafaka miktarının ÜFE-TEFE oranında artırılmasını talep ve dava etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Her ne kadar davalı taraf davanın kısmen kabulü ile nafakanın toplam 500TL ye yükseltilmesine karar verildiğinden nafakanın bir yıllık miktar üzerinden tarafların haklılık oranı gözetilerek davacı lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesine gerektiğinden bahisle vekalet ücretine yönelik kararını istinaf etmiş ise de; nafaka davalarında miktarın hakimin taktirine bağlı olduğu, dolayısıyla artışa karar verildiği taktirde davanın tam kabul gibi değerlendirilmesi gerektiği, AAÜT madde 9/1 maddesi gereğince davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik olmadığı görülerek davalının bu yöndeki istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.4.2005 tarih ve 2005/3- 169 E- 235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....
Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....
Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir.(TMK. nun 329/1. maddesi) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun giderleri de gözönünde bulundurulur. (TMK. nun 330/1. maddesi) TMK.'nın 331.maddesine göre; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Tüm bu maddeler doğrultusunda; mahkemece, iştirak nafakası artırım oranı belirlenirken; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları gözönünde bulundurulmalıdır....
Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun giderleri de göz önünde bulundurulur. (TMK m.330/1) TMK nun 331.maddesine göre, durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemelere göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda ortak çocuğun ihtiyaçları ve eğitim durumu ile nafaka alacaklısı ve nafaka yükümlüsünün gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde, nafakaların paranın alım gücü orarında TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması yoluna gidilerek taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....
Maddesi uyarınca yardım nafakası taktirinde bir isabetsizlik olmadığı, tarafların sosyal ekonomik durumları, davacının ihtiyaçları, giderleri, davalının ekonomik ve sosyal durumu nazara alındığında hükmedilen yardım nafakası miktarının hakkaniyete uygun olduğu anlaşılmakla, davalının istinaf başvurusunun davanın kabulü ve nafaka miktarı bakımından reddine karar vermek gerekmiştir. Ancak nafakanın gelecek yıllar için artırımı talebinde yıllık ÜFE oranında artırım yapılmasına karar vermekle yetinilmesi gerekirken yasal dayanağı bulunmayan skala ile artırıma karar verilmesi hatalı bulunmuş, davalı vekilinin istinafının kısmen kabulü ile nafakanın yıllık ÜFE oranında artırımına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 06/04/2022 NUMARASI : 2021/1917 ESAS 2022/573 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı dava dilekçesinde özetle; müşterek çocuk Yusuf Buğra için aylık 400,00 TL olarak belirlenen nafakanın artırılarak en az aylık 2.500,00 TL olarak belirlenmesini, nafakanın günümüz ekonomik şartları ve enflasyon oranı doğrultusunda her yıl düzenli olarak artırılmasını ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....