Yargıtayın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların boşanma davası sırasındaki sosyal ekonomik durumları ile eldeki davanın açıldığı tarih itibariyle mevcut sosyal ekonomik durumları arasında olağanüstü bir değişiklik olmadığı gibi, buna ilişkin bir iddia da ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yüksek miktarda nafaka takdiri doğru görülmemiştir....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası ..’in yayınladığı .. oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır.- Dosya kapsamından, tarafların 20.11.2009 tarihinde boşandıkları, boşanma ilamı ile davacı için aylık 300 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği,bu davanın açıldığı tarih itibariyle aradan yaklaşık altı yıllık süre geçtiği, davacının ev hanımı olduğu, geliri olmadığı, davalının ise işçi olup, aylık 1.273.50 TL gelirinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 05/04/2021 NUMARASI : 2020/1625 ESAS 2021/574 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; hükmedilen iştirak nafakası miktarı üzerinden 4 yıl geçtiğini, çocuğun büyüdüğünü, ihtiyaçlarının da arttığını, bu nedenle aylık 300,00TL iştirak nafakasının artırılarak 1.000,00TL'ye yükseltilmesini talep etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı cevap dilekçesinde özetle; Davacının aylık 1.000,00 TL nafaka talebinin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; davacının ev hanımı olduğu, kızı ile kaldığı, kızının çalıştığı, kızının yardımı ile geçindiği, davalının ... müdürü olduğu, 2.350.00 TL kazandığı, 290.00 TL lojman kirası ödediği, evlendiği, eşinin ev hanımı olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında olağanüstü bir değişiklik olduğunun ileri sürülmediği anlaşılmaktadır....
Yoksulluk nafakasının artırımına ilişkin davalarda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı göz önünde bulundurulmalı, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde artırım yapılmalıdır. Yargıtay'ın bu konudaki yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların, 18.07.2013 tarihinde, anlaşmalı şekilde boşanmalarına karar verildiği, boşanma hükmünün, 19.07.2013 tarihinde kesinleştiği, bu davanın ise 24.07.2014 tarihinde açılmış olduğu, davacı kadının, ev hanımı olduğu, babasından 370 TL ölüm aylığı aldığı, kendisine ait evde oturduğu, aylık 450 TL konut kredisi geri ödemesi bulunduğu; davalının ise memur olup, 2.250 TL maaş aldığı, annesine ait evde annesi ile birlikte yaşadığı, 2001 model O.A. marka aracının bulunduğu anlaşılmaktadır....
Nafaka alacaklısı kadının, aldığı asgari ücret altındaki gelirin yukarıda belirtilen zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılaması beklenemez. Başka bir anlatımla, davacının eline geçen toplam gelir miktarı, onu yoksulluktan kurtaracak mahiyette değildir. Bu nedenle davacının geliri yoksulluğu ortadan kaldırmayıp, bu durumun sadece nafaka miktarının tayininde nazara alınacağı hususu gözetilmeksizin davanın tümden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. O halde, mahkemece yapılacak iş; tarafların ayrıntılı bir şekilde sosyal ve ekonomik durumları araştırılıp, davalının emekli maaşı dışında, gayrimenkul kira gelirinin bulunup bulunmadığı tespit edilerek, nafaka takdir edilirken taraflar arasında mevcut olan denge durumu korunarak, TMK'nın 4. maddesinde vurgulan hakkaniyet ilkesi gereğince, TEFE-ÜFE oranları da dikkate alınarak nafakanın uygun bir miktarda artırılmasına karar vermek olmalıdır....
DAVA KONUSU : Nafaka (Yoksulluk Nafakası)|Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı için 1.500.TL yoksulluk nafakasına, velayeti davacıya verilen Muhammet Eymen Şahin'in 500.TL iştirak nafakasının 1000.TL artırılarak 1.500.TL ye çıkartılmasına, yıllık artışların TÜFE oranında yapılmasına, yargılama harç ve giderlerinin adli yardımdan karşılanmasına karar verilmesini talep etmiştir. SAVUNMA:Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından açılan yoksulluk nafakası, iştirak nafakasının arttırılması talebinin reddine ve tüm yargılama giderlerinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, tanık beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları ve dava dosyası....
DAVA KONUSU : Nafaka (Yoksulluk Nafakası)|Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı için 1.500.TL yoksulluk nafakasına, velayeti davacıya verilen Muhammet Eymen Şahin'in 500.TL iştirak nafakasının 1000.TL artırılarak 1.500.TL ye çıkartılmasına, yıllık artışların TÜFE oranında yapılmasına, yargılama harç ve giderlerinin adli yardımdan karşılanmasına karar verilmesini talep etmiştir. SAVUNMA:Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından açılan yoksulluk nafakası, iştirak nafakasının arttırılması talebinin reddine ve tüm yargılama giderlerinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, tanık beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları ve dava dosyası....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Dosya kapsamından, tarafların anlaşmalı boşandıkları, boşanma kararının 17/04/2002 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 16/11/2012 tarihinde açıldığı,davacının turizm şirketinde yönetici iken işten ayrıldığı,tercümanlık yaptığı,davalının ise çanta sattığı, 1.000.00.- TL geliri olduğu, kendi evinde kaldığı, 5 katlı binası ve aracı olduğu,yeniden evlendiği anlaşılmaktadır. ./.. -2- Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir....