WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının hesabına 02/03/2015 tarihinde 9.700,00TL yatırdığını, ödemenin başka bir meseleden kaynaklı bir ödeme olduğunu ifade ettiğini, ama bu konuda herhangi bir açıklama yapmadığını, ispat yükünü üzerine aldığını, ödeme nafaka için yapılmamışsa bu ödemenin gereğini açıklaması ve ispatlaması gerektiğini, söz konusu meblanın yüksek olduğunu, ahlaki görev kapsamında değerlendirilemeyeceğini, esasen nafakaya mahsuben yapıldığının açık olduğunu, mahkemenin bilirkişi raporunu dikkate almadığını, müvekkilinin toplu ödeme öncesinde ve sonrasında 16 ay hiçbir şekilde aylık nafaka ödemesi yapmadığını ve sonrasında çocuklarının ihtiyaçlarını karşılayamadığını söyleyen davalıya alacağı henüz bitmemesine rağmen her ay eline geçen parayla nafaka ödemesi yapmaya başladığını ve nafaka ödemelerinde de toplu olarak yaptığı nafaka ödemesinde olduğu gibi hiçbirisinde nafaka açıklamasının olmadığını, davalının da uzun bir süre icraya...

belirterek şikâyette bulunduğu, icra emrinin tebliği ile şikâyet tarihi arasında işlemiş en az bir aylık cari nafaka borcunun bulunmakta ise de, takip talebinde cari nafaka alacağı talep edilmeyip adi alacak niteliğindeki geçmiş dönem nafaka borçlarının tahsilinin talep edildiği, işleyecek aylık nafaka talebinin bulunmadığı, atılı suçun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, itirazın reddi yerine, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir."...

    Aile Mahkemesinin 2017/102 Esas, 2017/284 Karar sayılı ilamına dayanılarak nafaka alacaklarının tahsili amacıyla ilamlı icra takibi başlatıldığı, icra emrinin borçlu vekiline 26/01/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun yasal 7 günlük süre içerisinde itfa iddiasında bulunduğu anlaşılmıştır. Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre, nafaka borcunun ödendiğine ilişkin iddianın ispatı yönünde sunulan ödeme belgelerinin geçerli olabilmesi için, açıkça nafaka borcuna atfen yapıldığının belgede yazılı olması gerektiğine ilişkin koşul, yeni uygulamalarla yumuşatılmış olup Yargıtay'ın son içtihatlarında nafaka borçları yönünden yapılan ödemelerin, aylık nafaka miktarına ve bu miktarın katlarına denk gelecek şekilde düzenli olarak yapılması durumunda, ödeme belgelerinde nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair atıf olmasa dahi, bu ödemelerin, nafaka borcundan mahsubunun hakkaniyet kurallarına uygun düşeceği kabul edilmektedir....

    Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; birikmiş nafaka alacaklarının, Yargıtay'ın yerleşik içtihatları ile adi alacak olarak değerlendirildiğini, icra dosyasının dayanağı icra emrinde yer alan nafaka taleplerinin biriktiğini nafaka alacağı niteliğinde olup, bu alacaklar için İİK 83. maddesinin uygulanmasının zorunlu olduğunu, icra emrinde tahsili talep olunan birikmiş nafaka alacağı için borçlunun emekli maaşına konulacak haciz tutarının, emekli maaşının 1/4'üne tekabül eden miktarı aşamayacağını, müvekkilinin aşkın hacze hiçbir muvakafati de bulunmadığını, Kanun ve Yargıtay kararları uyarınca, müvekkilinin dosya kapsamında emekli maaşına konulabilecek aylık haciz tutarının 486,96 TL'yi geçemeyeceğini, 2021 yılına ilişkin emekli maaşlarındaki artış nezdinde aşılamayacak haciz tutarına yönelik her türlü iddia, hak ve taleplerini saklı tutularak, istinaf başvurularının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını şikayetin kabulü ile İstanbul Anadolu 19....

    Hukuk Dairesinin son içtihatlarında, nafaka borçları yönünden yapılan ödemelerin, aylık nafaka miktarına ve bu miktarın katlarına denk gelecek şekilde düzenli olarak yapılması durumunda, ödeme belgelerinde nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair atıf olmasa dahi, bu ödemelerin nafaka borcundan mahsubunun hakkaniyet kurallarına uygun düşeceği kabul edilmektedir. Zira, işleyen nafaka borcu bulunan bir borçlunun yaptığı ödemelerin bu borç dışında ahlaki bir ödeme olduğunu kabul etmek hak kaybına neden olacaktır. Aksi düşünce, aşırı şekilcilik olup, hak zayiine ve mükerrer ödemelere neden olacağından kabulü mümkün değildir. Davacı vekili bilirkişi raporuna itiraz ve istinaf dilekçelerinde, müvekkilinin davalı taraf ile anlaşarak müşterek çocuğun özel okul ücretlerini nafaka borcuna mahsuben ödediğini, bu hususun bilirkişi raporunda yer almadığını, müvekkilinin borcunun bulunmadığını belirtmiştir....

    Nafaka, bir kimsenin bakmakla yükümlü olduğu kimseler lehine mahkemece takdir edilen aylık parasal katkı olarak tanımlanabilir. Yardım nafakası ise, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek üstsoy, altsoy ve kardeşleri bulunan herkesin bu kişilere olan yükümlülüğünü ifade eder. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 364, 365, 366. maddelerine göre, herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek üst soyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. Nafaka davası mirasçılıktaki sıra göz önüne tutularak açılır. Nafaka davası, nafaka alacaklısına bakmakta olan bakmakta olan resmî ve kamuya yararlı kurumlar tarafından da açılabilir. Korunmaya muhtaç kişilerin bakımı yükümlü kurum tarafından sağlanır. Bu kurumlar korunmaya muhtaç kişiler için yaptıkları masraflarını nafaka yükümlüsü kişiden talep edebilir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Yoksulluk ve iştirak nafakaları aidiyetleri nitelikleri sonuçlar itibariyle ayrı nafakalar olup davacı eş ve çocuk davacı ve davalı ihtiyati dava ortağı olup herbir nafaka ayrı ayrı değerlendirilir. Nafakanın ardından koşulları ayrı ayrı olarak 1430 TL'nin altındadır. 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK. nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2011 tarihinden itibaren 1.430 TL. ye çıkarılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.4.2005 tarih ve 2005/3-169 E- 235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Hüküm, yıllık nafaka (farkı) miktarı itibariyle kesin niteliktedir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Yoksulluk ve iştirak nafakaları nitelikleri aidiyetleri ve sonuçları itibariyle ayrı nafakalardır. Her bir nafaka ayrı ayrı değerlendirilir. Aylık 60 TL olarak artırılan yoksulluk nafakası ve aylık 95 TL olarak artırılan iştirak nafakasının ayrı ayrı yıllık toplamları 1540 TL'den azdır. 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK. nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2011 tarihinden itibaren 1.540 TL. ye çıkarılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.4.2005 tarih ve 2005/3-169 E- 235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır.Hüküm, yıllık nafaka (farkı) miktarı itibariyle kesin niteliktedir....

          Benimsenen bu ilkeler doğrultusunda gerek temyiz, gerekse karar düzeltmeler de üst sınır yıllık nafaka miktarıyla belirlenmelidir. Somut olayda artarılan yıllık nafaka miktarı (1430) TL.'yi aşmadığından Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/2. maddesi gereğince temyiz edilebilme sınırı altında kalan nafaka takdirine ilişkin karar kesindir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle miktarı itibariyle kesin hükme yöneltilen temyiz dilekçesinin REDDİNE, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 02.03.2011 (Çrş)...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı (k.davacı) vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı yasa ile değişik 427/2 maddesine göre miktar ve değeri 1.430 TL'yi geçmeyen taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin olarak verilen kararlar kesindir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.4.2005 tarih ve 2005/3-169 E- 235K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Temyize konu edilen karar 5219 sayılı yasanın yürürlüğe girdiği 21.07.2004 tarihinden sonra verilmiş olup, asıl davada arttırılan nafaka miktarının yıllık toplam 1.430 TL'den azdır....

              UYAP Entegrasyonu