WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nafaka bedelinin artırılmasına neden olacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

Davalı karşı davacı (erkek) vekili istinaf dilekçesinde, tarafların 3- 4 ay gibi kısa bir süre evli kaldırlarını, davacının davalının ölmüş eşi ve çocuklarına kötü sözler söylediğini, şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşandıklarını, davalının davacıya ömür boyu bakmakla yükümlü tutulamayacağını, 10 yıldır nafaka ödediğini, davacıya karşı bakım yükümlüsü konumunda kardeşleri olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davacı karşı davalı taraf istinafa cevap vermemiştir. Asıl dava yoksulluk nafakasının artırılması, karşı dava ise yoksulluk nafakasının kaldırılması davasıdır. İlk derece mahkemesince asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir. TMK'nun 175.maddesine göre; "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir....

(TMK.182/2) TMK'nun 331. maddesi uyarınca; “durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.” Kural olarak; anne babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa ana ve baba, durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdür....

-TL nafakaya hükmedildiğini, davalının Trabzon Ağız ve Diş Sağlığı merkezinde memur olarak çalıştığını, davacının ev hanımı olduğunu, herhangi bir geliri bulunmadığını, sağlık problemleri bulunduğunu, eşinden gelen nafaka ile hayatını devam ettirdiğini, 2016 yılında hükmedilen 450,00.-TL yardım nafakasının günün ekonomik koşulları ve ihtiyaçları çerçevesinde yetersiz kaldığını, davalının ekonomik gelirinin arttığını, refah içerisinde yaşadığını belirterek, davacı lehine nafaka tutarının 550,00.-TL artırılarak 1.000,00.-TL’ye çıkarılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacının isnat ettiği hususları kabul etmediğini, davacının boşandıktan sonra kendi ailesi ile birlikte yaşadığını, davacının üzerine kayıtlı tapulu arazilerinin olduğunu, ailesinin 4 katlı evi olup bir katını davacıya tahsis ettiğini, tüm ihtiyaçlarının ailesi tarafından karşılandığını, boşandıktan sonra nafaka borcunu ödemek için 40.000,00.-TL kredi çektiğini, aylık taksitlerinin 1.148,09....

Davacı vekili; nafaka miktarının düşük takdir edildiğinden bahisle istinaf talebinde bulunmuştur. Davalı vekili istinafa cevap vermemiştir. TMK'nun 328/1. maddesi gereğince; ana ve babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. (TMK.182/2) TMK'nun 331. maddesi uyarınca; “durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.” Kural olarak; anne babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa ana ve baba, durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdür....

Her ne kadar davacı erkek vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de; reddedilen nafaka indirim miktarlarının 6100 sayılı HMK'nun 341/2 maddesi gereğince, kesin nitelikte olup, bu durumda, davacının kesin nitelikteki bir karara karşı istinaf yoluna başvurduğu anlaşıldığından, 6100 sayılı HMK'nun 352/1- b maddesi gereğince, davacının istinaf başvurusunun usulden reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

Bu doğrultuda yerleşen Yargıtay uygulamalarına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası en azından TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Hakim, yoksulluk nafakasının takdirinde, nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile, nafaka yükümlüsü kocanın gelir durumu arasında bir oranlama yaparak, taraflar arasında sağlanan dengeyi koruyarak bir karar vermelidir. Bu verilecek karar da TMK'nın 4.maddesi kapsamında hakkaniyete uygun olmalıdır....

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 24/02/2021 NUMARASI : 2020/532 ESAS, 2021/131 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKANIN ARTIRILMASI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı vekili tarafından tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının Gebze 1....

Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacının bekçi olduğunu, maddi durumunun gayet iyi olduğunu, davacının, evinin kira olmadığını, davacının ailesinin ihtiyaçlarını davacının karşılamadığını, müvekkilinin yoksulluk durumunun kalkmadığını, müşterek çocuğun yaşı ve ihtiyaçları, aradan geçen süre göz önüne alınınca hükmedilen nafaka miktarlarının yetersiz olduğunu davacı karşı davalının açmış olduğu nafakanın kaldırılması davasının reddine, karşı davalarının kabulüne, müşterek çocuk lehine hükmedilen nafakanın 750 TL, davalı kadın için hükmedilen nafakanın 750 TL'ye çıkartılmasına ve takdir edilecek iştirak ve yoksulluk nafaka miktarlarının gelecek yıllara ilişkin olarak her yıl belirlenen TÜİK verilerine göre TEFE (ÜFE) oranlarına göre arttırılarak hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; asıl ve karşı davanın reddine karar verilmiştir....

Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....

UYAP Entegrasyonu