Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davanın reddi yönünden, yerel mahkeme kararının kaldırılması istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava; yoksulluk nafakasının arttırılması talebine ilişkindir. Tarafların 02/07/2018 tarihinde kesinleşen kararla anlaşmalı olarak boşandıkları, davacı lehine aylık 650 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği ve nafakasının gelecek yıllarda TEFE- TÜFE oranında artırılmasını da karar verildiği anlaşılmaktadır....

Aile Mahkemesi'nin 2017/865 Esas sayılı ilamı ile davacı lehine 325 TL yoksulluk, müşterek çocuklar lehine aylık ayrı ayrı 300'er TL iştirak nafakasına hükmedildiğini belirterek davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının aylık 2.000 TL'ye, müşterek çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakasının aylık ayrı ayrı 1.000'er TL'ye çıkartılmasını talep ettiği görülmüştür, yerel mahkeme Davacı kadın lehine 135TL artırım yapılarak verilen nafakanın yıllık 1.620 TL'ye tekabül ettiği, müşterek çocuklar lehine verilen nafakanın ayrı ayrı 120TL olduğu ve yıllık 1.440 TL'ye tekabül ettiği, birleşen dava yönünden kaldırılması talep edilen davacı kadın lehine hükmedilen 325TL yoksulluk nafakasının yıllık 3.900TL ye , çocuklar lehine ayrı ayrı hükmedilen 300TL'nin yıllık 3.600TL ye tekabül ettiği, HMK 341/2 maddesi gereğince miktar veya değeri 5.390,00 TL'yi geçmeyen mal varlığına ilişkin kararların kesin olduğu, dolayısıyla davalının istinaf talebinin HMK 352 maddesi gereğince kesinlik sınırında...

GEREKÇE : Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması-aile konutu şerhinin terkini isteğine ilişkindir. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir....

Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında görülen anlaşmalı boşanma davasında hükmedilen yoksulluk nafakasının ve artış oranının tarafların kabulü ile belirlendiğini, ayrıca ve davacının ekonomik durumuna ilişkin iddialarınında asılsız olduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; Yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılması isteminin reddine, Yoksulluk nafakasının indirilmesi talebinin kısmen kabulü ile, ... 5....

    Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK'in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olmadığı anlaşılmaktadır. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK'in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....

      Yasada nafakanın yeniden belirlenebilmesi için belli bir zamanın geçmesi aranmamıştır. Buna göre mahkemece iradın arttırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı zorunlu kılması gerekmektedir. Artırım davasında; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı gözönünde bulundurulmalıdır. Bu nedenle mahkeme, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde nafakayı artırmalıdır. Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası ... yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; taraflar ......

        Bu nedenle davacı kadına takdir edilen yoksulluk nafakasının Üfe oranının üzerinde artışını gerektirir bir durum yoktur. Takdir edilen artış miktarı boşanma davasının açıldığı tarih ile yoksulluk nafakasına hükmedildiği tarih arasında geçen süre, yoksulluk nafakasının boşanma dava tarihindeki şartlara göre belirlenmiş olmasına göre yetersiz kaldığından aylık 2.000,00 TL olarak belirlenmesine, iş bu nafakanın her yıl ÜFE oranında ARTIRILMASINA karar verilerek davacının istinaf talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul çağında ise okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir. Nafaka artırım davasının açılması belli bir zaman geçmesine bağlı tutulmadığı gibi, her dava açıldığı tarihe göre değerlendirilmelidir....

        miktarı geçemeyeceği düzenlenmiştir. 2.Somut olayda; boşanma kararı ile davalı kadın lehine 225,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, davacı erkeğin eldeki dava ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasını istediği, yapılan yargılama sonunda da davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....

          AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 14/09/2021 NUMARASI : 2021/338 ESAS - 2021/621 KARAR DAVA KONUSU : Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması, KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı asil dava dilekçesinde özetle; davalı eski eşinin yoksulluğun ortadan kalktığını belirterek yoksulluk nafakasının kaldırılmasını ve oğlu için ödediği nafakanın %10 oranında artırılarak devam etmesini istemiştir....

          Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....

            UYAP Entegrasyonu