Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dava dilekçesinde; tarafların 1998 yılında boşandıkları, davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının 29.5.2008 tarihli kararla 300 YTL'ye çıkarıldığı, ancak davalının bir süredir Sosyal Güvenlik Kurumundan maaş almaya başladığı ve yoksulluğunun kalmadığı ileri sürülerek nafakanın kaldırılmasına karar verilmesi istenilmiştir....

    Davalı cevap dilekçesinde özetle; Davacının annesi ile birlikte ikamet ettiğini, çalışıp para kazanmak yerine aldığı nafakalarla geçinmeye çalıştığını, davacı ile 23 ay evli kaldıklarını buna karşılık 5 yıldır nafaka ödediğini, maddi durumunun kötü olduğunu, çocuğa her ay peşin ödenen nafakanın çocuk için harcanıp harcanmadığını bilinmediğini ve çocuğun büyümekte olduğu bakım masrafının sürekli değiştiği için bakım masraflarının faturalandırılarak fatura karşılığı ödenmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 200 TL yoksulluk nafakasının 275 TL'ye, 100 TL iştirak nafakasının, 250 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava iştirak ve yoksulluk nafakası arttırımı istemine ilişkindir....

      Yoksulluk nafakasının artırımına ilişkin davalarda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı göz önünde bulundurulmalı, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde artırım yapılmalıdır. Yargıtay'ın bu konudaki yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....

        Cevap ve karşı dava dilekçesi: Davalı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; Dava dilekçesindeki iddiaları kabul etmediklerini, nafakanın kaldırılması veya azaltılması için gerekli koşulların oluşmadığını, takdir edilen ve üfe sonucunda artan nafakaların günümüz koşullarında yetersiz olduğunu, çocuğun halen özel Diltaş lisesine gittiğini, okul, yemek, servis, kitap kırtasiye masraflarının olduğunu, müvekkilinin herhangi bir maaşının gelirinin bulunmadığını, yoksulluk nafakasının hayatı değişen kişinin yoksulluk çekmesini önlenmesine yönelik olduğunu, müvekkili içinde takdir edilen yoksulluk nafakasının günümüz koşullarında yetersiz kaldığını dört aydır davacının bu nafakaları artırmadan yatırdığını belirterek asıl davanın reddine davalarının kabulü ile başak için takdir edilen aylık 506TL iştirak nafakasının aylık 900TL'ye, davalı müvekkili için takdir edilen ve aylık 759,00TL olan yoksulluk nafakasının da 1.000TL'ye artırılmasını talep etmiştir....

        Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında, nafakanın takdir edildiği boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın ./.. TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davacı tarafın yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine, davacı tarafça yoksulluk nafakasının indirilmesi talebinin kabulü ile; davalı kadın yararına Kayseri 4. Aile Mahkemesinin 2019/447 Esas, 2019/547 Karar sayılı ilamı ile hükmedilen 500,00- TL. yoksulluk nafakasının dava tarihi olan 06/01/2021 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 150,00- TL. indirilerek aylık 350,00- TL. yoksulluk nafakasının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili 24/05/2021 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin yeni bir hayat kuracağını, kredi borçları olduğunu, yeniden evlenmesi nedeniyle giderlerinin oluşacağını mahkemece hükmedilen nafakanın kaldırılmasını talep etmiştir....

          Aile Mahkemesinin 2017/329 Es. ve 2017/304 K. sayılı ilamı ile davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının hakkaniyete uygun bir miktara düşürülmesine ve mahkemece belirlenecek yoksulluk nafakasının her yıl üfe oranında artırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Bu doğrultuda ; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır ( Yargıtay 3. HD 2016/7753 E-2016/11128 K ). Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 tarih ve 1998/2–656–688 sayılı kararında da kabul edildiği gibi yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir. Hakim, yoksulluk nafakasının takdirinde, nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü kocanın gelir durumu arasında bir oranlama yaparak, taraflar arasında sağlanan dengeyi koruyarak bir karar vermelidir. Bu verilecek karar da TMK.nun 4.maddesi kapsamında hakkaniyete uygun olmalıdır....

          Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik sözkonusu değildir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yoksulluk nafakasının yazılı şekilde yüksek oranda artırılması doğru görülmemiştir....

            Aile Mahkemesinin 13/01/2022 tarih 2021/1234 Esas, 2022/49 Karar sayılı ilamının kaldırılmasına, HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında verilen karar uyarınca, davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine, yoksulluk nafakasının indirilmesi talebinin kısmen kabulü ile davalı lehine hükmedilen ve günümüz TEFE-TÜFE ortalaması oranıyla aylık 2.716,72 TL olan yoksulluk nafakasının ilk derece mahkemesi dava tarihinden itibaren aylık 716,72 TL indirilerek, aylık 2.000 TL yoksulluk nafakasının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin ise reddine karar verilerek, nafakanın gelecek her yıl TEFE-TÜFE ortalaması oranında artırılmasına, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM :Yukarıda açıklanan sebeplerle; A)1- Davacının istinaf isteminin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, Ankara 20....

            UYAP Entegrasyonu