Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece, davacının davasının kabulüne, Yıldızeli Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/21 Esas, 2020/39 Karar ve 23/06/2020 tarihli kararıyla davalı T3 lehine hükmedilen aylık 600,00- TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı istinaf dilekçesinde özetle; Yerel mahkemece verilen kararda yoksulluk nafakasının kaldırılmasının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu ve kendisini geçim sıkıntısına ve yoksulluğa düşürdüğünü, bu nedenle yerel mahkeme kararının bozulmasını, kararının kaldırılarak, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ederek kararı istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması davasıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....

Somut olayda ;davalının anlaşmalı boşanmayla kabul edilen yoksulluk nafakasının üzerinden geçen zamanda yaşanan değişim, tarafların dosyaya yansıyan sosyal yaşam standartları, dava tarihindeki şartlara göre; davalının yoksulluğunun ortadan kalkmadığı dikkate alınarak TMK'nun 4.maddesi gereğince hakkaniyet kuralları gereğince davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine ilişkin kararı usul ve yasaya uygun bulunmuş ise de yoksulluk nafakasının indirilmesi talebinin kabulüne karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Buna göre davalının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek ilk derece mahkemesinin yoksulluk nafakasının indirilmesi talebinin reddine, davacının istinaf itirazlarının ise reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda;taraflar ........2011 kesinleşme tarihli karar ile boşandıkları,davacının 01.01.2012 tarihinden itibaren ölüm aylığı aldığı aldığı anlaşılmaktadır. Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına, nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı, davacının ölüm aylığı aldığı nazara alındığında mahkemece takdir edilen nafaka miktarı yüksektir....

    Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Asıl davada; anlaşmalı boşanma davası ile hükmedilen 750,00 TL yoksulluk nafakası ile 400.00 TL iştirak nafakasının davacının ekonomik durumunun bozulması, işsiz kalması ve birikmiş nafakalar için davalının haciz başlatarak davacıya ait gayrimenkule haciz koydurması, geçimine yetecek geliri bulunmaması nedeniyle ödeme güçlüğü bulunduğu iddia olunarak kaldırılması, olmazsa 200.00 er TL’ye indirilmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.Karşı dava da ise; davanın reddi, yoksulluk ve iştirak nafakasının zaman içerisinde ihtiyaçları karşılamadığı ileri sürülerek yoksulluk nafakasının aylık 1.000,00 TL.ye çıkartılması talep ve dava edilmiş, birleşen davada Tolga öğrenci olması nedeniyle 1000 TL nafaka talep etmiştir.Mahkemece; müşterek çocuk reşit olmakla iştirak nafakasının kaldırılması ile ilgili istemin reddine, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına...

      Tarafların Tuzlukçu Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/83 Esas 2000/21 Karar sayılı ilamı ile boşandıkları, Akşehir Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/283 Esas 2010/118 Karar sayılı ilamı ile davacı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakanın kaldırılmasına karar verildiği, kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır. İlk Derece Mahkemesince, davacı lehine hükmedilmiş nafakanın feragat sebebiyle kaldırılması ve herhangi bir yoksulluk nafakası bulunmadığından bahisle; işbu yoksulluk nafakasının arttırımı talepli davanın reddine karar verilmesi yerinde olup, davacının istinaf talebinin esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

      Asıl dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması/azaltılması, karşı dava yoksulluk nafakasına yıllık artış oranı belirlenmesi davasıdır. İlk derece mahkemesince asıl dava kısmen kabul edilerek yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 5.000,00 TL'ye indirilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karşı davanın kabulü ile yoksulluk nafakasına ÜFE artışı belirlenmesine karar verilmiştir. TMK 176. maddesi "... irat içinde ödenmesine karar verilen maddi tazminat ve ya nafaka alacaklı tarafın yeniden evlenmesi, ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar. Alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararı ile kaldırılır. Tarafların mali durumlarının değişmesi ve hakkaniyetin gerektiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir....

      Davalı duruşmadaki beyanında; yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine bir itirazı olmadığını, ancak iştirak nafakasının azaltılması istemini kabul etmediğini beyan etmiştir. Mahkemece, nafaka borçlusu davalının 2015 Haziran ayı itibariyle 3,541 TL maaş ile çalıştığı, velayet sahibi davalının 2015 aralık ayı itibariyle 1,373 TL maaş ile geçimini sağladığı, müşterek çocuklardan F..9. Sınıf öğrencisi, ..n 4....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda, Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması, mümkün olmadığı taktirde indirilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, yoksulluk nafakasının kaldırılması isteminin reddine, yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 600 TL'ye düşürülmesine karar verildiği, karara ilişkin davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır....

        MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          Mahkemece davalının 09.06.2015 tarihinde çalışmaya başladığı, 11.04.2016 tarihinde ise kendi isteği ile istifa ettiği, davalının çalışmaya başlaması ile yoksulluğunun ortadan kalktığı, davanın açılması ile de kendi isteğiyle işten ayrılmasının iyiniyet kuralları ile bağdaşmadığı nedeniyle davanın kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. TMK’nun 176/3.maddesi uyarınca; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır....

            UYAP Entegrasyonu