Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakasının TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; en son Tavşanlı Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2008/17 Esas ve 2008/52 Karar sayılı dosyasında yoksulluk nafakasının artırılması davası görüldüğü ve davacı Selma için ödenmekte olan 135,00 TL yoksulluk nafakasının 160,00 TL'ye çıkarılmasına karar verildiği, dosyadaki bilgi ve belgelerden taraflar arasında bu davadan sonra görülen bir nafaka artırım davası da bulunmadığı anlaşılmıştır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davacı - davalı erkek tarafından kaldırılan yoksulluk nafakası hariç tutularak hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurulmuştur. GEREKÇE: Asıl erkek davası yoksulluk nafakası talebi, iştirak nafakası talebi, kadına ödenen yoksulluk nafakasının kaldırılması ve velayeti annede olan çocuk için ödenen iştirak nafakasının kaldırılmasına ilişkindir. Birleşen kadının davası ise, yoksulluk nafakasının arttırılması ve velayeti kendisinde olan çocuk için ödenen iştirak nafakasının arttırılmasına ilişkindir. Tarafların 2003 yılında evlendikleri, evlilikte 2006 ve 2011 doğumlu 2 çocukları bulunduğu, taraflarca açılıp İzmir 6....
Davalı cevabında; nafakanın yetersiz kaldığını, asgari ücretle çalışmaya başladığını, yoksulluğunun ortadan kalkmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile davalı lehine belirlenen aylık 350 TL yoksulluk nafakasının 250 TL indirilerek dava tarihinden itibaren 100 TL yoksulluk nafakasının her ay ...'den alınıp, ...'e verilmesine karar verilmiş, kararı davalı tarafından temyiz etmiştir. Türk Medeni Kanununun 176/3.maddesinde yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkeme kararıyla nafakanın kaldırılacağı, 176/4.maddesinde ise tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde irad biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın artırılması yada azaltılmasına karar verilebileceği düzenlenmiştir....
Nafaka alacaklısı kadının 400 TL nafaka ve aldığı yetim maaşı ile yukarıda belirtilen harcamaları karşılaması beklenemez. Başka bir anlatımla, davacının eline geçen toplam gelir onu yoksullukta kurtaracak mahiyette değildir. Davacının yargılamadaki beyanları, nafakaya hükmedildiği tarihte de çalışmış olması ve davalıya bağlanan yetim maaşı birlikte değerlendirildiğinde ise, nafakanın kaldırılmasına değil azaltılmasına etki edecek olgulardır. O halde mehkemece yapılacak iş; tarafların ekonomik ve sosyal durumları gözetilip nafaka takdir edilirken taraflar arasında mevcut olan denge durumu da dikkate alanarak, TMK'nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi gereğince, nafakanın uygun bir miktarda indirilmesine karar vermek olmalıdır. Yanılgılı değerlendirme ile yoksulluk nafakasının tümden kaldırılmasına karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozulmayı gerektirmiştir....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile ... 1.Aile Mahkemesi'nin 2012/157-155 E.K sayılı ilamı ile davalı için hükmedilen 1000 TL yoksulluk nafakasının davalının işe başlama tarihi olan 19/06/2014 tarihi itibari ile kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 176/4.maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde nafakanın arttırılmasına veya azaltılmasına karar verilebilir. Bu bağlamda; nafakanın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Nafaka iradı, tarafların yaptıkları sözleşmeye dayansa bile indirilebileceği gibi tamamen de kaldırılabilir. Sözleşmede, edimler arasındaki denge, umulmadık gelişmeler yüzünden bozulacak olursa sözleşme koşulları değişen maddi koşullara uyarlanır....
kalkması gibi yoksulluk nafakasının azaltılmasını gerektirecek koşullarda bulunmadığı," gerekçesiyle yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının reddine karar verilmiştir....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....
Yoksulluk nafakası, nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda taraflar, 15.02.2012 tarihli ilamla boşanmış ve davacı yararına aylık 2.000,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, eldeki artırım davası 09.04.2015 tarihinde, boşanmadan üç yıl sonra açılmıştır. Hal böyle olunca mahkemece; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, yoksulluk nafakasının TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu nafakanın az miktarda artırılması usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki "yoksulluk nafakasının kaldırılması" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İzmir 16. Aile Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 11.06.2013 tarihli ve 2012/824 E., 2013/448 K. sayılı kararın davalı vekilince temyizi üzerine, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 27.01.2014 tarihli ve 2013/16670 E., 2014/987 K. sayılı kararı ile; "...Davada; yoksulluk nafakası alacaklısı olan davalının sigortalı olarak sürekli bir işte çalışmaya başladığı gerekçesi ile yoksulluğunun ortadan kalktığı belirtilerek; nafakanın kaldırılmasına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir. Mahkemece, davanın kabulü cihetine gidilerek; yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması talebine ilişkindir....
GEREKÇE : Asıl dava, yoksulluk nafakasının arttırımı, karşı dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması davasıdır. Davalı-k.davacı erkek istinafında, karşı davası hakkında gerekçeli kararın oluşturulmadığını, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarının değerlendirilmediğini, gerekçesiz şekilde hatalı karar verildiğini belilrterek yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep etmiştir. Tarafların, Düzce 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2002/614 E. - 2002/540 sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, davalı kadına 100 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, boşanma kararının 02/12/2002 tarihinde kesinleştiği, asıl davanın 17/11/2020 tarihinde açıldığı görülmüştür. Mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması Anayasa hükmüdür (m. 141/3). Mahkemenin, tarafların açıklamalarını dikkate alarak değerlendirmesi ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesi hukuki dinlenilme hakkının da (HMK m. 27) gereğidir....