nın 331.maddesine göre; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Tüm bu maddeler doğrultusunda mahkemece iştirak nafakası miktarı belirlenirken; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır....
Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakası artırımı davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı- karşı davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı isteminde; 250 TL yoksulluk nafakasının 500 TL ye çıkarılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı (karşı davacı) karşı davasında; nafaka miktarının her yıl ... oranında artırılmasını ve asıl davanın reddini talep etmiştir....
Bu doğrultuda yerleşen Yargıtay uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; davacı kadının boşanma davası sırasında ve halihazırda işsiz olduğu, davalı erkeğin ise gerek boşanma davası açıldığında gerekse de hali hazırda çalıştığı bu itibarla davalı erkeğin ekonomik ve sosyal durumunda olağanüstü bir değişiklik olduğunun kabulüne imkan bulunmadığı, aynı şekilde kadının ihtiyaçlarının da olağanüstü bir biçimde yükseldiğine, nafakaya hükmedildikten sonra farklı ve beklenmeyen olağanüstü ihtiyaçlarının ortaya çıktığına dair bir ispat bulunmadığı sabittir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 21/06/2022 NUMARASI : 2021/963 ESAS 2022/512 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava tarihinden itibaren aylık 150,00 TL olan yoksulluk nafakasının 400,00 TL artırımı ile 550,00 TL'ye, aylık 125,00 TL olan iştirak nafakasının 325,00 TL arttırımı ile aylık 450,00 TL‘ye çıkartılmasına, her yıl TÜFE oranında artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; nafaka artırım taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davacının davasının KABULÜ İLE, Konya 3....
Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; davacının ev hanımı olup gelirinin olmadığı, davalının ise emekli olup, 1.650TL emekli aylığının olduğu, bunun yanında kira geliri elde ettiği taşınmazları bulunduğu, boşanma davasından sonra tarafların sosyal ve ekonomik durumlarında, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı anlaşılmaktadır....
Yoksulluk nafakasının artırımına ilişkin davalarda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı göz önünde bulundurulmalı, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde artırım yapılmalıdır. Yargıtay'ın bu konudaki yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....
Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre, nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; taraflar arasındaki bir önceki nafaka artırım davası 19/03/2013 tarihinde açılmış ve nafakalar dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere artırılmıştır....
Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. TMK.'nın 182/2 maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır.Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur....
Davalı vekili cevap dilekçesinde boşanma tarihinden sonra müvekkilinin ekonomik durumunun dahada kötüye gittiğini, halen evli olduğunu, davacıya önceki evliliği sebebiyle de nafaka ödediğini, hakkında bir çok icra takibi bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; nafaka bağlan dıktan sonra geçen süre, çocuğun yaşı, artan ihtiyaç durumu, paranın alım gücü, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile hakkaniyet ölçüsü dikkate alındığında davacının davasının kısmen kabulü ile dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 650 TL iştirak nafakası olarak devamı ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, takdir olunan nafakanın TÜİK tarafından belirlenen tüfe oranında artırılmasına karar verilmiştir....