WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Karar tarihi itibarıyla kabul edilen nafaka arttırım miktarı yıllık onyedibinsekizyüzotuz-TL'nı geçmemektedir. Hüküm, kabul edilen bir yıllık nafaka miktarı itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların istinaf istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi (6100 sayılı HMK m.346) Bölge Adliye Mahkemesince de karar verilebilir. (6100 sayılı HMK m.352) Açıklanan nedenlerle, kabul edilen nafaka miktarları itibarıyla mahkeme kararı kesin olduğundan davalının istinaf dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

Davalının istinaf başvurusu yönünden; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararında da değinildiği gibi "nafaka davalarında kanun yolu başvuru sınırı yıllık nafaka miktarı üzerinden hesaplanır." 6100 sayılı HMK m.341/2 maddesine göre karar tarihi itibarıyla miktar veya değeri binbeşyüz Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Bu miktar karar tarihi itibariyle beşbinsekizyüzseksen -TLdır. Buna göre; davacı için aylık 300,00- TL yardım nafakasına hükmedilmiş olup kabul edilen aylık nafaka miktarı yıllık 3.600,00- TL kesinlik sınırının altında kalmaktadır. Karar tarihi itibarıyla kabul edilen nafaka miktarı yıllık beşbinsekizyüzseksen-TL'nı geçmemektedir. Hüküm, kabul edilen yıllık nafaka miktarı itibariyle kesin niteliktedir....

Yapılan bu açıklamalar ışığında yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka yükümlüsüne göre ekonomik yönden güçsüz olan nafaka alacaklısı tarafından açılan nafaka bağlanması veya bağlanan nafakanın değişen şartlar nedeniyle artırılması istemli davaların kısmen kabul edilmesi halinde, yargılama giderlerinin (ve bu giderlere dahil olan vekalet ücretinin) davalı tarafa yükletileceği, ayrıca davanın reddedilen kısmı nedeniyle davalı lehine yargılama giderine (ve vekalet ücretine ) hükmedilmeyeceği kabul edilmiştir. Ancak, ekonomik yönden daha güçlü olan nafaka yükümlüsü tarafından nafaka alacaklısı aleyhine açılan nafakanın kaldırılması veya indirilmesi istemli davalarda ise, HMK’nun 326. maddesinin uygulanması gerekmektedir....

(TMK.madde 197 ) Toplanan delillere göre, mahkeme gerekçesinde bahsedilen olayların sabit olduğu, TMK'nın 197.maddesinde belirtilen yasal şartların gerçekleştiği anlaşıldığından, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alım gücü dikkate alındığında davacı kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası miktarının yerinde olduğu sonucuna varıldığından davalının nafaka takdiri ve miktarına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Nafaka davalarında reddedilen kısım için avukatlık ücretine hükmedilemez (AAÜT, 9/2) düzenlemesi uyarınca vekalet ücretine yönelik istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkeme hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; karar tarihinde Yağız Berke'nin 18 yaşını doldurduğunu velayeten adına davaya devam edilmesinin mümkün olmadığını, 18 yaşını dolduran çocuk için tedbir nafakasının bu tarih itibariyle sona ermesi gerekirken mahkemece bu hususun göz ardı edildiğini, davalı tarafından müşterek çocukların ihtiyaçları karşılandığını, dershane ücretinin tarafından yatırıldığına dair dosyada evrakların bulunduğunu, çocuklar için takdir olunan nafaka miktarlarının babanın katkı sağlamaya devam ettiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, müvekkilin kredi borçları göz önüne alındığında hükmedilen nafaka miktarlarının yüksek olduğunu bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın konusu tedbir nafakası davası olduğu anlaşılmıştır....

Davacının, dava açıldığı tarihte üniversite 1. sınıf öğrencisi olduğu, herhangi bir gelirinin bulunmadığı, sadece aylık 600 TL burs aldığı , davalı babanın işçi olduğu,sgk kayıtlarından asgari ücretin üzerinde maaş aldığının görüldüğü, evli ve 2 çocuğunun olduğu, baba evinde kira vermeden oturduğu , babanın üniversite eğitimine devam eden çocuğuna maddi destekte bulunmadığı, babanın eğitimi devam eden alt soyuna karşı bakım yükümlülüğünün devam ettiği göz önüne alındığında , TMK 364/1. ve 328/2 maddeleri uyarınca davacı lehine nafaka hükmedilmesinde herhangi bir isabetsizlik olmadığı gibi, mahkemece hükmedilen aylık 750 TL yardım nafakası miktarının da uygun olduğu görülmekle, mahkeme gerekçesinin ve hükmünün düzeltilerek, davalının nafaka miktarına yönelik istinaf talebinin esastan reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

Sayılı ilamı ile anlaşmalı boşandıkları, boşanma kararı ile birlikte müşterek çocukları 13/09/2011 d.lu Elif Su'nun velayet hakkının anneye verildiği, boşanma kararında müşterek çocuk için nafaka talep edilmediği, ancak davacı kadının şu an her hangi bir işte çalışmadığı, düzenli geliri bulunmadığı, müşterek çocuk ile birlikte kız kardeşinin yanında yaşadıkları, davalı babanın ekonomik durumunun yerinde olduğu, müşterek çocuk için takdir edilen nafaka miktarının tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına göre yetersiz olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılarak, talepleri doğrultusunda iştirak nafakasına karar verilmesi" yönünde istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. TMK.182/2 maddesine göre " velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişki düzenlenmesinde çocuğun özellikle sağlık eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır."...

Tarafların ve dava dışı davacıya karşı nafaka yükümlüsü konumundaki annenin dosyaya yansıyan ekonomik sosyal durumları, davacının okul durumu, yaşı, ihtiyaçları, sağlık durumu, davacı ile aynı şartlarda okulu devam eden kardeşi Görkem Alara'nın boşanma kararı kesinleşmemiş ise de geçici velayetinin davalı babada olduğu, annenin de yardım nafakası yükümlülüğü bulunduğu hususları dikkate alındığında ilk derece mahkemesince belirlenen nafaka miktarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olduğu anlaşıldığından, davacının yardım nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin reddine, davalının yardım nafakası verilmesi ve miktarına yönelik istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/07/2022 NUMARASI : 2022/126 ESAS - 2022/293 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKA (YARDIM NAFAKASI) KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; annesi ile babasının Düzce/Akçakoca Aile Mahkemesinin 2021/453 esas sayılı dosyası ile boşanma davalarının bulunduğunu, şu anda annesi ile birlikte kaldığını, eğitim masraflarının günün koşullarında çok fazla olduğunu, bu masraflarını annesi ile birlikte karşılayamadığını, davalı babasının aylık 10.000,00.-15.000,00....

Davacı taraf dava dilekçesinde nafaka talebine yıllık artış oranı belirlenmesini talep etmiş, bu konuda olumlu olumsuz bir karar verilmemiş ise de bu aşamada hataya değinilmekle yetinilmiştir. Davacı kadın vekili dava dilekçesinde delillerini bildirmiş yine açıklayıcı delil dilekçesi ibraz etmiş, tanıklarını da bildirmiştir. İlk derece mahkemesince ön inceleme duruşması akabinde aynı gün tahkikat ve sonrasında sözlü yargılama aşamasına geçilerek karar verilmiştir. Dosya kapsamında çocuğun tedavi evrakları ve tarafların ekonomik sosyal durum araştırmalarına ilişkin kolluk araştırması dışındaki deliller toplanmamış, davacı tanıkları da dinlenmemiştir. Tarafların vazgeçmedikleri, delilleri toplanmadan karar verilmesi usul, yasa ve dosya kapsamına aykırıdır....

UYAP Entegrasyonu