Ancak, TMK. 330/1.md. göre; nafaka miktarı çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur. Yine, aynı kanunun 331. md. göre; Durumun değişmesi halinde, hâkim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır. Dosya kapsamına göre tarafların 05.10.2012 tarihinde kesinleşen ilam ile boşandıkları, 16.09.2002 doğumlu Nisa Nur'un velayetinin annede olduğu, boşanma davasında iştirak nafakasına hükmedilmediği anlaşılmıştır. Tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşına uyumlu ihtiyaç düzeyi, okul durumu dikkate alındığında, mahkemece müşterek çocuk için ödenmesine karar verilen aylık 1.250,00 TL iştirak nafakasının dosya kapsamı ve TMK'nun 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyete uygun bulunduğu anlaşılmakla davalının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Ancak çocuğun reşit olduğu tarihe kadar ödenmeyerek biriken nafaka alacağı bulunduğu takdirde, velayet hakkı kendisine verilmiş olan eş tarafından çocuğun reşit olduğu tarihten sonra da bu alacak takibe konu edilerek ödenmesi istenebilir. Zira nafaka, velayet hakkı kendisine verilen eşe çoçuğun bakım ve eğitimine harcaması için verilmiştir ve onun tarafından istenilmesinde usul ve yasaya uymayan bir yön bulunmamaktadır. TMK'nun 328.maddesine göre de, babanın çocuğuna bakma mükellefiyeti onun reşit olmasıyla sona erer. Küçük reşit olduktan sonra da eğitimine devam ediyorsa bu takdirde, kendisi yeni bir dava açarak yardım nafakası talebinde bulunabilir. Küçük reşit olduğu tarihte, hükmedilen iştirak nafakası kendiliğinden sona erer....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilin yaşlı ve hasta olduğunu, vasisi olan kızı T4 bakımına muhtaç olduğunu, bu nedenle kızının da çalışamadığını, davalının bir kaç kira geliri ve ek işi bulunduğunu, takdir edilen nafaka miktarının çok düşük olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava, TMK 197.maddesine dayalı tedbir nafakasına ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK'nun 355.maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/01/2022 NUMARASI : 2021/335 ESAS, 2022/26 KARAR DAVA KONUSU : TEDBİR NAFAKASI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1999 yılında evlendiklerini, davalının ailesi ile aynı binada oturduklarını, davalının açtığı boşanma davasının Kocaeli 1....
nun 364,365 ve 366 maddeleri gereğince çocuğun bakımı için aylık 500 TL nafaka takdirine karar verilmesini talep etmişlerdir. Davalı T3 ön inceleme duruşmasında sözlü beyanında; kendisinin 4 çocuğu olduğunu, işinden kaynaklı onlarla ilgilenemediğini, aylık 1.800 TL gelirinin bulunduğunu, çocuklardan Doğan, Ramazan ve Mikail'in yurtta kaldığını, Doğan için aylık 500 TL ödeyecek durumu olmadığını beyan etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; açılan davanın kısmen kabul-kısmen reddi ile; küçük T4 için dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 375 TL nafakanın, davalı T3'den alınarak davacı kuruma ödenmesine, kurumun fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkeme hükmüne karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece hükmedilen nafaka miktarının günümüz ekonomik şartları ve davalının ekonomik durumu göz önünde bulundurulduğunda yetersiz olduğunu, miktar yönünden yerel mahkeme kararının kaldırılarak davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın konusu yardım nafakası davasıdır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 02/09/2020 NUMARASI : 2019/103 ESAS, 2020/254 KARAR DAVA KONUSU : YARDIM NAFAKASI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; anne ve babasının 2015 yılında boşandıklarını ve müvekkilinin ergin olmasından ötürü nafaka talebinde bulunmadığını, bu süreçte Sakarya Üniversitesini kazanarak öğrenimine başladığını , kendi ve annesinin imkanları ile okulunu bitirdiğini, müvekkilinin annesi ve kardeşi ile birlikte anneannesinin evinde yaşadıklarını, davacının yüksek lisans ve öğrenimine devam etmek için Atatürk Üniversitesi Adalet Bölümüne başvurduğunu ve kazandığını, müvekkilinin annesinin kanser hastalığına yakalandığını...
Davalı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müşterek çocukların masrafları ile şahsen ilgilendiğini, ancak davacının kendi eline geçen paraları müşterek çocuklar için kullanmadığını, davacının çalıştığını, gelirinin bulunduğunu, sigortasız çalışmalarının bulunduğunu ve muvazaalı olarak nafaka talebinde bulunabilmek için böyle bir yol seçtiğini, mahkemece herhangi bir delil, makbuz sunulmaya imkan tanınmadan, tanığa başvurulmadan doğrudan boşanma kararı ve davacı beyanı ile karar verildiğini, verilen kararın sadece beyanlara dayandığını, sosyal ekonomik durum araştırılması yapılmadığını, karar verilen nafaka miktarının çocuklara yapılan maddi katkılar yanında ölçüsüz olduğunu, evi olduğunu ve çocuklarının bulunduğunu, talep edilen üst sınırdan nafaka tayininin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur....
Davacı vekili, nafaka miktarının az olması yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili, nafaka takdiri ve miktarı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı tarafından ibraz edilen deliller içerisinde NP Hastanesinin raporunun mevcut olduğu, raporlarda özetle; davacının duygu durum bozukluğu tanısı ile hastanede yatarak tedavi gördüğünün ve halen tıbbi takip sürecinin devam ettiğinin bildirildiği anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince, NP Hastanesinden kayıtların celp edilmediği, davacının hukuki ehliyeti yönünde araştırma yapılmadığı, anlaşılmıştır....
Tüm dosya kapsamı ve istinaf başvurusu birlikte değerlendirildiğinde; TMK'nun 364- 366 maddelerine göre; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek üst soyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. Nafaka davası mirasçılıktaki sıra göz önüne tutularak açılır. Eş ile ana ve babanın bakım borçlarına ilişkin hükümler saklıdır. Somut davada, mahkemece, davacının 24 yaşında ve fakülte mezunu olduğu, özel bir eğitim kurumunda asgari ücret seviyesinin üzerinde bir ücretle çalışmaktayken istifa etmek suretiyle çalıştığı yerden ayrıldığı, aksi yöndeki savunmasını davacının ispat edemediği, davacının kendi kusuru ile mali imkanlarını zorladığı sonucuna ulaşıldığı, TMK'nın 2.maddesinden yararlanmasının söz konusu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır....