Davalı vekili, zamanaşımı, nafaka takdiri ve miktarı, davacının çalışıp çalışmadığına dair gerekli ve yeterli araştırma yapılmadan davacı lehine yoksulluk nafakası takdiri, davacının talebini kısmen kabulüne rağmen lehlerine vekalet ücreti hükmedilmemesi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde; istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı çocuk için kabul edilen iştirak nafakasının aylık 350,00 TL 'den kabul yönünden değerinin yıllık 4.200,00 TL olduğu anlaşılmıştır. Aralarında mecburi dava arkadaşlığı bulunmayan davacılardan çocuk için istinafa konu hükmedilen nafaka miktarı 4.400,00 TL’yi geçmemektedir. HMK'nın 341/2 " Miktar veya değeri 4.400,00 Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı ve müşterek çocuk lehine hükmedilen nafaka miktarlarının fazla olduğunu, müvekkilinin nafaka neticesinde gelirinden elinde kalan miktar ile hayatını sürdürebilmesinin günümüz şartlarında mümkün olmadığını, mahkemece davacının dava dilekçesinde talep ettiği nafaka miktarının üzerinde karar verilmesinin hukuka aykırı nitelikte olduğunu, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davacı talep edilen tedbir nafakası isteminin reddine, müşterek çocuk açısından verilen tedbir nafakası istemi için ise uygun bir nafaka miktarına hükmedilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın konusu, TMK'nın 195- 197.maddelerine dayalı tedbir nafakası davasıdır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur....
Lehlerine nafaka takdir edilen davacı ve çocuk arasında HMK'nın 59. maddesi gereğince ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan davalar birbirinden bağımsızdır. Somut olayda; davacı istinaf isteminde bulunmuş olup, istinaf konusu edilen ve davacı yönünden reddedilen nafaka 400,00.-TL (400x12= 4.800,00- TL), müşterek çocuk yönünden istinafa konu edilen ve reddedilen nafaka 400,00.-TL (400x12= 4.800,00- TL) olup hükmün verildiği tarih itibarı ile öngörülen kesinlik sınırının altındadır. Bu durumda, hüküm tarihi itibarı ile kesin olduğu yasada açıkça belirtilen bu karara karşı istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulamaz....
ilgilenmesi yönünde görüşülme yapıldığını ancak ikna edilemediğini beyanla,annesi ve babası tarafından rededilmesi nedeniyle küçüğün bakım ve gözetimleri ile ilgilenmedikleri için TMK.nun 365 ve devamı gereğince küçük için aylık 500 TL nafaka takdirine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir....
BOŞANMA VE TEDBİR NAFAKASI DAVASIDAVALARIN BİRLEŞTİRİLMESİ 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 186 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 195 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 197 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 201 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 45 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü. Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının davacıyı dövdüğünü, bu nedenle ayrı yaşadıklarını belirterek 500 TL tedbir nafakasının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili cevabında, Gaziantep Birinci Aile Mahkemesi'nde 29.05.2009 tarihinde boşanma davası açtıklarını, her iki davanın birlikte görülmesi gereken davalar olduğundan birleştirme ilk itirazında bulunmuştur....
Her ne kadar davacı vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı yerel mahkemece hükmedilen nafaka miktarının yetersiz olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de, dosya üzerinde yapılan incelemede, yerel mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde; davacının halen üniversite öğrencisi olduğu, yapılan sosyal ve ekonomik durum araştırmasında davalının emekli olduğu, aynı zamanda terzi olarak esnaflık yaptığı, Kocaeli 2....
Davalı vekili tarafından, iştirak nafakasının çocuğun reşit olması ile sonlandığı, davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği halde davanın kısmen kabulüne karar verilerek yardım nafakasına hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmakla; her ne kadar yerel mahkemece, tarafların tespit olunan ekonomik ve sosyal durumlarına göre, davacının halen öğrenimine devam ettiği, sabit ve düzenli bir işi olmadığı, hakkaniyet ölçüsünde davalının yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek davacıya nafaka vermesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin davanın kabul kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği, ancak, tarafların tespit olunan ekonomik ve sosyal durumları, paranın satın alma gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında yerel mahkemece takdir edilen aylık 800 TL nafaka miktarının...
Davalı vekili kararın gerekçesiz olması, nafaka takdiri ve miktarı yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı istinafa cevap vermemiştir. İlk derece mahkemesinin iştirak nafakası takdirine ilişkin kanun maddelerini yazmak sureti ile ve tarafların ekonomik sosyal durumları ve çocuğun ihtiyaçları gözetilerek nafaka takdir edildiğinin belirtilmesi nedeniyle davalının kararın gerekçesiz olduğu yönündeki istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. TMK'nun 328/1. maddesi gereğince; ana ve babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. (TMK.182/2) TMK'nun 331. maddesi uyarınca; “durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.” Kural olarak; anne babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder....
hükmedilen nafaka miktarının da yerinde olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin davanın kabulü kararı ve hükmedilen nafaka miktarına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği anlaşılmıştır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 29/06/2021 NUMARASI : 2020/365 ESAS, 2021/445 KARAR DAVA KONUSU : YOKSULLUK NAFAKASI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2006 yılında boşandıklarını, yaklaşık 9 yıl fiili evlilik sürdürdüğünü, ancak 15 yılı aşkın bir süredir davalıya nafaka ödediğini, müvekkilinin babasının dükkanında asgari ücretle çalıştığını, müvekkilinin 2013 yılında tekrar evlendiğini, o evliliğinde de 2019 yılında boşandığını,2. eşine de müvekkilinin 550 TL nafaka ödediğini, davalının kendisine ait bir resim atölyesinin olduğunu, resim atölyesini 3. kişilerin adına açtığını, kendi hesabına işlettiğini, davalının...