Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Nihai kararda ise "mükerrer ödemeye yer vermemek" kaydı konularak birleşen dosyada takdir edilen aylık 400 lira tedbir nafakasının hükmün kesinleşmesine kadar devamına karar verilmiş, hükmün (B) bendinde ise birleştirilen nafaka davası reddedilmiştir Bir yandan nafaka davasında, o dava tarihinden geçerli olmak üzere nafaka tayin edilip, nihai hükümde de "birleşen dosyada takdir edilen nafakanın" hükmün kesinleşmesine kadar devamına karar verilip, diğer yandan aynı hükümde "birleşen nafaka davasının reddine" karar verilmesi, açıkça çelişki oluşturmaktadır. Hükümde nafaka davası bakımından yaratılan bu çelişki sebebiyle, birleşen nafaka davasıyla ilgili temyiz denetimi yapılamamıştır. Bu hususta yeniden hüküm kurulmak üzere kararın bozulması gerekmiştir....

    Mahkemece Kaan hakkında nafaka istemine ilişkin davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, bu yöne ilişkin hükmün onanmasına; Ancak, MK'nın 364. maddeleri uyarınca "Herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. Kardeşlerin nafaka yükümlülükleri refah içinde bulunmalarına bağlıdır." MK'nın 366. maddesi uyarınca, korunmaya muhtaç kişilerin bakımı bununla yükümlü kurumlar tarafından sağlanır. Bu kurumlar yaptıkları masrafları nafaka yükümlüsü hısımlarından isteyebilir. Yasanın bu hükmü de gözetildiğinde, nafaka yükümlülüğünün yasanın emrettiği ve Özellikle refah içerisinde olan altsoy (oğul) için kaçınılmaz bir yükümlülük olduğu görülmektedir. Nafaka yükümlülüğünün ortadan kaldırılması, MK m. 365/3te düzenlenmiştir. Bu hükme göre, "nafakanın, yükümlülerin bir ya da birkaçından istenmesi hakkaniyete aykırıysa, hakim, onların nafaka yükümlülüğünü azaltabilir veya kaldırabilir."...

      Nafaka borcunun ödendiğine ilişkin iddianın ispatı yönünde sunulan ödeme belgelerinin geçerli olabilmesi için açıkça nafaka borcuna atfen yapıldığının yazılı olması gerektiği koşulu, Yargıtay kararları ile, objektif kriterlerle yumuşatılmış olup, nafaka borçları yönünden yapılan ödemelerin, aylık nafaka miktarına, bu miktara yakın ve düzenli olarak yapılması durumunda, ödeme belgelerinde nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair atıf olmasa dahi, bu ödemelerin nafaka borcundan indirilmesinin hakkaniyet kuralına uygun düşeceği kabul edilmiştir. Borçlu tarafça açıkça sebebi belirtilerek yapılan ödemelerin, nafaka borcundan indirilmesi mümkün değildir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı lehine hükmolunan nafakalara ilişkin olarak davacının, davalının banka hesabına yaptığı ödemeler ile diğer ödemelerin nafaka borcunun ödemesi olarak kabul edilip edilmeyeceği noktasındadır....

      Sulh Hukuk Mahkemesi 2019/316 Esas - 2019/1028 Karar Sayılı Dosyanın nafaka ödemelerin yapılması için açıldığını, tüm nafaka borcu ödendiğini, davalının banka hesabını bildiğini ve nafaka bedellerinin ödendiğinden haberdar olduğunu, kötü niyetli ve hukuka aykırı olarak vasilik görevini suistimal edildiğini, davaya konu İstanbul 2....

      Nafaka talep edecek olan, bir ön sırada nafaka borçlusu bulunduğu sürece, bir sonraki sırada yer alan nafaka yükümlüsüne başvuramaz. Aynı sırada birden fazla nafaka yükümlüsü varsa, ödenecek olan nafaka miktarı, ödeme güçleri oranında paylaştırılır. Zira nafaka yükümlülüğü müteselsil bir borç doğurmaz. Nafaka alacaklısı, çocuklarının ve anne babasının ödeme gücü olmadığını ispat etmedikçe, refah içerisinde olan kardeşinden yardım nafakası talep edemez. Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez....

      alacağının ödenmesi istenmekte olup, aylık nafaka alacağının tahsili yönünde bir talep bulunmaması karşısında, ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihe dek birikmiş nafaka alacağı adi alacak hükmünde olduğundan, bu nitelikte nafaka alacağını ödememek nafaka borcunu ödememe eylemini oluşturmayacağından itirazın reddi yerine kabulü ile borçlunun cezalandırılmasına karar verilmesi isabetsizdir....

        HD'nin yerleşik içtihatlarına göre, nafaka borcunun ödendiğine ilişkin iddianın ispatı yönünde sunulan ödeme belgelerinin geçerli olabilmesi için, açıkça nafaka borcuna atfen yapıldığının belgede yazılı olması gerektiğine ilişkin koşul, yeni uygulamalarla yumuşatılmış olup Dairenin son içtihatlarında nafaka borçları yönünden yapılan ödemelerin, aylık nafaka miktarına ve bu miktarın katlarına denk gelecek şekilde düzenli olarak yapılması durumunda, ödeme belgelerinde nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair atıf olmasa dahi, bu ödemelerin, nafaka borcundan mahsubunun hakkaniyet kurallarına uygun düşeceği kabul edilmektedir. Zira, işleyen nafaka borcu bulunan bir borçlunun, yukarıda izah edilen şekilde yaptığı ödemelerin bu borç dışında ahlaki bir ödeme olduğunu kabul etmek hak kaybına neden olacaktır. Bunun dışında, ödemenin okul ücreti vs gibi açıklamalar ile yapılması halinde ise, bu ödemeler ahlaki vazifenin yerine getirilmesi kapsamında olup nafakaya mahsup edilemez....

        Mahkeme kararına dayanak alınan bu raporlarda hem Yapı Kredi Bankasına gönderilen ödemelerin nafaka borcuna yönelik olduğunun kabul edildiği, hem de davacının 40 ve 59 aylık nafaka dönemleri için ödemesine karar verilmiş olan asıl alacakların hesaplandığı, bu asıl alacaklara ayrı ayrı iştirak nafakası davasının açıldığı tarihten icra takip tarihine kadar faiz işletildiği, ulaşılan rakamlardan Yapı Kredi Bankasına gönderilen miktarların düşülerek hesap yapıldığı, yapılan ödemenin nafaka borcunun karşılığı olduğunun kabul edildiği takdirde kapsadığı miktar ve tarih açısından nafaka alacağının ve faiz alacağının sona ereceğinin hesaplanmadığı, yapılan bu hesaplamaların hukuk mantığına uygun ve anlaşılır olmadığı, çelişkiler içerdiği, neye göre böyle bir hesap yapıldığının açıklanıp gerekçelendirilmediği, bu şekilde varılan sonucun davacının ödediği nafaka borçlarının yeniden ödemesine yol açacağı anlaşıldığından belirtilen borç miktarı isabetli bulunmamıştır.Mahkemece yapılacak iş; davacının...

          Dairemizce, nafakaya hükmedilmesinden sonra, ancak icra emri tebliğinden önce yapılan ödemelerin nafaka borcundan mahsubu gerektiği benimsenmiş olup, yapılan ödemelerde hükmolunan aylık nafaka miktarı ve bu miktarın katları şeklinde ödemeler görünüyor ise, ödeme belgelerinde nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair atıf olmasa dahi, bu ödemelerin de nafaka borcundan mahsubunun hakkaniyet kurallarına uygun düşeceğinin kabulü gerekmektedir. Zira, işleyen nafaka borcu bulunan bir borçlunun yaptığı ödemelerin, bu borç dışında ahlaki bir ödeme olduğunu kabul etmek hak kaybına neden olacaktır....

            müştekinin 11/01/2022 tarihli dilekçesinde 2021 yılının Eylül, Ekim ve Kasım aylarına ait nafaka alacağına ilişkin şikayette bulunduğu, ... 6....

              UYAP Entegrasyonu