WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

18 yaşından büyük olup eğitimine devam etmesi nedeniyle nafaka taleplerinin yardım nafakası talebi olduğunun açıklanması sonucunda, davanın yardım nafakası olarak değerlendirilip karara bağlanmasında usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalı babanın yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun tüm yönlerden esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

Davalı vekili istinaf dilekçesinde, yardım nafakası ile artırım davası arasında kısa bir süre olduğunu, tarafların ekonomik durumlarında olağan üstü bir değişiklik olmadığını, davacının savurgan olup lüks yaşantısı için bu kadar nafaka talep ettiğini, davalının eşi ve diğer çocuğuna da nafaka ödediğini, davalının ekonomik durumunun çok kötü olup babasından destek aldığını belirterek kararın kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı taraf istinafa cevap vermemiştir. 30.07.2022 tarihli beyan dilekçesi ile öne alım talep etmiş, Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesinin 2022- 2023 okul ücretini peşin 139.120,00 TL taksitle 148.000,00 TL olduğunu bildirmiş, verilen nafakasının okulun bir aylık taksidini dahi ödemediğini belirtmiştir. Dava, eğitimi devam eden ergin çocuk için yardım nafakasının artırılması davasıdır. Taraflar arasında Bakırköy 3....

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 15/06/2021 NUMARASI : 2019/919 ESAS - 2021/281 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKA (NAFAKANIN ARTIRIMI) KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Trabzon Aile Mahkemesi'nin 2013/369 esas 2014/327 kararı ile müvekkili hakkında 500,00.-TL tedbir nafakasına hükmedildiğini, nafaka davasından sonra müvekkili tarafından Akçaabat 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne boşanma davası açıldığını, Trabzon Aile Mahkemesi tarafından tedbir nafakasına hükmedilmiş olması nedeniyle tahsilde tekerrür olmaması nedeniyle tedbir nafakasına hükmedilmediğini, nafaka hükmedilmesinin üzerinden 7 yıllık süre geçtiğini, paranın alım gücünün azaldığını, müvekkilinin hiçbir gelirinin olmadığını, eşinin dostunun yardımı ile geçindiğini, bu doğrultuda müvekkili adına 1.500,00....

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı erkeğin, nafaka artışına yönelik istinaf talebinin REDDİNE, miktara yönelik istinaf talebinin KABULÜ ile, ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, -Davanın KISMEN KABULÜ ile, İstanbul Anadolu 19....

Davalı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; boşanmalarının üzerinden 14 yıl geçtiğinden nafaka ödemek istemediğini, şu an çalışmadığını, gelirinin olmadığını, hükmedilen nafaka miktarını ödeme gücünün olmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava; nafakanın arttırılması talebine ilişkindir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06/04/2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Yerel mahkemelerce verilen kararlar aleyhine istinaf kanun yoluna başvurulabilir....

Davacı kadının nafaka artış miktarına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince infazda karışıklığa neden olacak şekilde ÜFE artışının hangi tarihten uygulanmaya başlanacağının belirtilmemesi ve davacının faiz talebi yönünden talepten farklı şekilde taleple bağlılık ilkesine aykırı olarak "dava tarihi itibariyle biriken nafaka tutarlarına yasal faiz işletilmesi" şeklinde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı,eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında,ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir. Bakırköy 4. Aile Mahkemesinin 2003/291 Esas, 2005/399 Karar sayılı ilamı ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocuk Kaan'ın velayetinin anneye verilmesine, Kaan için aylık 100,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, kararın 20/05/2005 tarihinde kesinleştiği, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, hükmedilen nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, eğitim vb. masrafları da dikkate alındığında 11/06/2002 doğumlu olup, şu an reşit olan müşterek çocuk Kaan lehine hükmedilen iştirak nafakası miktarı TMK 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyete uygun görülmekle, davacının miktara yönelik istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

ihtiyaçları, nafakanın bağlandığı tarihten itibaren aradan geçen süre ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında hükmedilen nafaka artırım miktarının yüksek olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, yerel mahkeme kararının tümden kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak müşterek çocuk yararına hakkaniyete uygun miktarda nafaka artırımı yapılmasına ve hükmolunan nafaka miktarının her yıl TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranında artış uygulanmasına karar verilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

Tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, çocuğu yaşı, eğitim ve sağlık durumu, ihtiyaç düzeyi, daha önce nafaka belirlenmesine ilişkin karardan itibaren aradan geçen süre dikkate alındığında, nafaka artışına ilişkin karar verilmesi usul, yasa ve dosya kapsamına uygundur. Ancak tarafların ekonomik sosyal durumu dikkate alındığında hakkaniyet gereği belirlenen nafaka miktarı düşüktür. Bu kapsamda davacının nafaka miktarına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile, Tekirdağ Aile Mahkemesinin 2014/911 Esas, 2016/427 Karar sayılı ilamıyla hükmedilen aylık 500,00 TL iştirak nafakasının dava tarihi olan 10.10.2019 tarihinden geçerli olmak üzere aylık 500,00 TL artırılmak suretiyle aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasının çocuğa harcanmak üzere davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

TMK'nın 330. maddesine göre" nafaka miktarı,çocuğun ihtiyaçları ve ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir." TMK'nın 331. maddesinde ise" durumun değişmesi halinde hakim istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır" düzenlemeleri getirilmiştir. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür. İştirak nafaka miktarı belirlenirken, çocuğa fiilen bakan anne babanın, bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olan harcamaların dikkate alınması zorunludur. Mahkemece nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....

UYAP Entegrasyonu