Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak davalı/karşı davacının aldığı 200TL nafaka ile geçinmesi günümüz ekonomik koşullarında mümkün değildir. Aldığı nafaka ile gelirinin toplamı ise, davalıyı yoksulluktan kurtaracak düzeyde değildir. Zira yoksulluk durumu, günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir. Yoksulluk nafakası ahlaki ve sosyal düşüncelere dayanır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının azaltılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalı ile Şişli 1. Aile Mahkemesinin 2010/190 esas 2011/360 karar sayılı ilamıyla boşandıklarını, protokol hükümleri uyarınca davalı eş lehine aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuk lehine 2.000,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, ayrıca davalı adına 500,00 TL ek kredi kartı ödemesi yaptığını, emekli olduğunu, gelirinin azaldığını, yeniden evlendiğini, nafakanın gelirine oranla yüksek kaldığını belirterek; yoksulluk nafakasının 500,00 TL’ye, iştirak nafakasının 1.000,00 TL’ye indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      (kadın) tarafından, kusur belirlemesi, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden; davalı-davacı (...) tarafından ise, nafaka davası, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki belgelerden, ... kadının adli yardım talebinin şartlarının oluştuğu anlaşıldığından, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 336/3. maddesi gereğince, adli yardım talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir. 2-Temyiz sebeplerine hasren yapılan incelemeye gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle kendisi yoksulluk halinde bulunan tarafın iştirak nafakasından sorumlu tutulamayacağının tabii bulunmasına göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, adli müzaharetten yararlanması sebebiyle başlangıçta temyiz eden...'...

        Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile iştirak nafakasının 75'er TL den 100'er TL'ye artırılmasına, yoksulluk nafakasının artırılması talebinin ise reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Dosya kapsamından; taraflar arasında görülen boşanma davasının 15.09.2009 tarihinde kesinleştiği, davacı kadına 100 TL, müşterek çocuklar 2005 doğumlu Gamze ile 1999 doğumlu Kübra'ya 50'şer TL iştirak nafakasına karar verildiği, daha sonra 24.05.2012 tarihinde açılan nafakanın artırılması davası sonucunda ise, iştirak nafakasının 50'şer TL'den 75'er TL'ye artırıldığı, yoksulluk nafakası artırılması talebinin ise reddine karar verildiği, bu davanın ise 09.01.2014 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Davada, yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması talep edilmiştir. Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının araştırılması sonucunda; davacı kadının ev hanımı olduğu, babasının evinde kaldığı, davalının ise emekli olduğu, 1.050 TL aldığı, evli olduğu tespit edilmiştir....

          Davacı vekili 09/05/2018 tarihli ISLAH DİLEKÇESİ ile özetle ; Dava tarihinden boşanma kararının kesinleşme tarihine tedbir nafakası boşanma davasının kesinleştiği tarihten itibaren ise yoksulluk nafakası olarak devam etmek üzere davacı kadın lehine aylık 750- TL nafaka, müşterek çocuk Funda için ise dava tarihinden boşanma kararının kesinleşme tarihine kadar tedbir nafakası boşanma davasının kesinleştiği tarihten itibaren ise iştirak nafakası olarak devam etmek üzere aylık 500- TL,müşterek çocuk Esra için ise dava tarihinden boşanma kararının kesinleşme tarihine kadar tedbir nafakası boşanma davasının kesinleştiği tarihten itibaren ise iştirak nafakası olarak devam etmek üzere aylık 400- TL nafaka talep etmiştir. DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, tanık beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları ve dava dosyası....

          Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, maddi ve manevi tazminat, velâyet, iştirak nafakası miktarı ve yoksulluk nafakası yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise tazminatların miktarı, iştirak ve yoksulluk nafakasının miktarı ile tedbir nafakaları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-davalı erkeğin iştirak nafakasına, davalı-davacı kadının tedbir nafakasına yönelik temyiz dilekçelerinin incelenmesinde; İlk derece mahkemesince verilen kararlar, istinaf edilmeyen yönlerden kesinleşmiş olup istinaf edilmeyen konular temyize getirilemez. Davacı-davalı erkeğin iştirak nafakasına, davalı-davacı kadının tedbir nafakasına yönelik istinaf talebi bulunmadığından, taraflarca istinaf edilmemiş bu yönlere ilişkin kararlar temyiz edilemez....

            ait takip talebinde 01/01/2020- 01/06/2020 tarihleri arasında toplam 6 ay için tedbir nafakası olan 150 TL yerine 250 TL olan yoksulluk nafakasının talep edildiğini, ayrıca devam eden aylar için de aylık 250'şer TL nafaka talebinde bulunulduğunu, takibin sadece 600 TL'lik tutarının değil, Haziran 2020 tarihinden sonraki bütün nafaka alacaklarının da hatalı olduğunu, 6 aylık 600 TL fazla tutarın kısmen iptalinin ve düzeltilmesi mümkün olsa da devam eden aylara ilişkin hatalı istenen yoksulluk nafakası yerine tedbir nafakası ödenmesi gerektiği şeklinde kısmi iptal ve düzeltme yapılmasının mümkün olmadığını belirterek öncelikle takibin tamamının iptaline, mahkeme aksi kanaatte fazladan talep edilen nafaka miktarı ile her ay muaccel hale gelecek fazla nafakanın iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

            İlk Derece Mahkemesine erkeğin, iştirak nafakasının ayrı ayrı 250,00'şer TL'ye indirilmesi talebi kabul edilmiş, davalı kadın lehine bağlanan yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi reddedilip yoksulluk nafakası 250,00 TL'ye indirilmiştir. Davacı erkek yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılması gerektiği gerekçesiyle hükmü istinaf etmiş olup, erkeğin reddedilen talebi aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasından ibarettir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.4.2005 tarih ve 2005/3- 169 E- 235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Davacı erkek vekili istinafa konu yerel mahkeme kararını sadece yoksulluk nafakası yönünden istinaf etmiştir....

            Somut olayda, taraflar arasında görülen boşanma davasında davalı kadının ev hanımı olduğu, davacının ise makinist olması nedeniyle protokol hükümleri gereğince 1000,00 TL yoksulluk, 1998 ve 2004 doğumlu küçükler için ise 500,00'er TL iştirak nafakasına hükmedildiği, kararın kesinleştiği, bu davadan sonra davalının işten çıkartılması nedeniyle açılan nafakanın kaldırılması davası sonucunda yoksulluk nafakası 700,00 TL'ye ve iştirak nafakası ise 300,00'er TL'ye indirildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır. Bu dava sırasında yapılan sosyal ve ekonomik durum araştırması sonucunda, davacının memuriyetten çıkarılma işlemine karşı idare mahkemesinde açtığı dava sonucunda, davacının mahkeme kararı ile işe iadesine ve biriken maaşlarının da ödenmesine karar verildiği anlaşılmıştır....

              Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre, nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; taraflar 21/03/2013 tarihinde kesinleşen karar ile boşanmışlar, eldeki nafaka artırım davası 11/05/2015 tarihinde açılmıştır. Ekonomik ve sosyal durum araştırma yazılarına göre, davacının ev hanımı olduğu, geçimini babası ve kız kardeşinin sağladığı, kira ödemediği, nafaka yükümlüsü davalının ise ... isimli işyerinde işçi olarak çalıştığı, 1040 TL maaş aldığı, aylık 750 TL kira ödediği anlaşılmaktadır. Davacı tarafından, boşanmadan sonra tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir....

                UYAP Entegrasyonu