Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk ve iştirak nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....

    Nitekim somut olayda da USD olarak yoksulluk ve iştirak nafakası ödenmesi taraflarca kabul edilmiş ve bu anlaşma mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına, çocuğun ihtiyaçlarına ve de hukuki statüye uygun bulunmuş (MK m. 150/5), verilen karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir. Kesin hüküm tarafları ve mahkemeyi bağlayıcıdır (HUMK m. 237). Ancak, TMK m. 176/3 hükmü uyarınca; tarafların mali durumunun değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde yoksulluk nafakasının artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. TMK m. 182/2 hükmüne göre; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararlan esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır." Aynı şekilde 331. madde uyarınca; "Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır."...

      Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacı tarafından açılan nafaka artırım davasında ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası yönünden davacı kadının talep edilen artırım talebinin yerinde olup olmadığı ve hükmedilen iştirak nafaka miktarının, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, çocuğun artan ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi de gözetildiğinde uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 182 nci maddesi, 330 uncu maddesi, 6100 sayılı 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ... maddesi ile 371 ... maddesi. 3....

        Açıklanan gerekçeyle; davalılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile incelemeye konu ara kararının KALDIRILMASINA, davalıların ihtiyati tedbire itirazlarının KISMEN KABULÜ ile, dava tarihinden sonra işlemiş ve işleyecek yoksulluk ve iştirak nafakası yönünden İHTİYATİ TEDBİRİN KALDIRILMASINA, dava tarihine kadar birikmiş tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakası yönünden mahkemece verilen 03.11.2021 TARİHLİ İHTİYATİ TEDBİRİN AYNEN DEVAMINA, devam eden nafakalar yönünden ihtiyati tedbirin kaldırılmasına yönelik işlemlerin ivedi olarak mahkemesince yerine getirilmesine karar vermek gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        davası, kusur belirlemesi, erkeğin manevi tazminat talebinin reddi, kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat, kadın ve çocuk yararına hükmedilen tedbir nafakaları ile iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası yönünden istinaf edilmiştir....

          Ancak, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve özellikle ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE artış oranı nazara alındığında takdir edilen miktar çok olup, TMK’nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamış ise de bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasında yazılı bulunan “200 TL yoksulluk nafakası ile 175 TL ve 150 TL iştirak nafakası" rakamlarının silinerek yerine sırası ile “150 TL yoksulluk nafakası ve her iki çocuk için ayrı ayrı 125'er TL iştirak nafakası” rakamlarının yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 19.10.2010 günü oybirliğiyle karar verildi....

            Hukuk Dairesi'nin 2011/22147 Esas, 2012/4699 Karar ve 27.02.2012 tarihli kararı- Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2012/4119 Esas, 2012/7991 Karar ve 26/03/2012 tarihli kararı) Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, reddedilen ve kabul edilen yıllık nafaka( farkı) miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Karar tarihi itibarıyla miktar veya değeri 8.000,00 Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir (6100 sayılı HMK m.341/2). Davada, müşterek çocuk için arttırılan iştirak nafakası aylık 350,00 TL, yoksulluk nafakası ise aylık 400,00 TL olup, ayrı ayrı kabul edilen yıllık nafaka farkının toplamları 8.000,00 TL'yi geçmemektedir. Hüküm, arttırılan yıllık nafaka farkı miktarı itibariyle her bir nafaka yönünden kesin niteliktedir....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; iştirak ve yoksulluk nafakalarının artırılması davasıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesince verilen karar ret edilen kısım yönünden 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341/2. maddesi gereğince miktar itibariyle kesin niteliktedir. İstinafa başvuran taraf davacı taraf olup davacı iştirak nafakasının 250,00- TL., yoksulluk nafakasının ise 500,00- TL. artırılmasını talep etmiş, ilk derece mahkemesince iştirak nafakasının 100,00- TL., yoksulluk nafakasının ise 50,00- TL. artırılmasına hükmedilmiştir. Bu doğrultuda iştirak nafakası yönünden ret edilen miktar 150,00- TL. olup bir yılık tutarı (150x12=1.800,00- TL.) 1.800,00- TL.dir. Yoksulluk nafakasının yönünden ise ret edilen miktar 450,00- TL. olup bir yılık tutarı (450x12=5.400,00- TL.) 5.400,00- TL.dir....

            İ. 2002 doğumlu müşterek çocuklarının bulunduğunu, tarafların 13/10/2011 tarihinde Boğazlıyan 1.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/477 Esas, 2011/422 Karar, 02/12/2012 kesinleşme tarihli kararıyla boşandıklarını, müşterek çocuğun velayetinin anlaşma protokolü doğrultusunda davalıya verildiğini, davalı lehine 100,00 TL yoksulluk nafakası ile 300,00 TL iştirak nafakası verildiğini, daha sonra davalının 15/10/2012 tarihinde 2012/350 Esas ve 2013/228 Karar sayılı nafakanın artırımı talebinde bulunduğu bu karar ile 150,00 TL yoksulluk nafakası ve 450,00 TL iştirak nafakasına hükmediğini, müvekkilinin sağlık memuru olduğunu ve aldığı maaşının döner sermaye ile birlikte 3.171,04 TL olduğunu ve aylık giderleri toplamının ise 3.150,81 TL tutarında olduğunu bu sebeplerle 600,00 TL olan nafakanın tamamen kaldırılmasını, bu mümkün olmadığı taktirde 300,00 TL'ye indirilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

              için 750,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, davacının nafaka bedellerini halen ödediğini belirterek yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, iştirak nafakasının kaldırılmasına, mümkün olmaması halinde iştirak nafakasının aylık 300,00 TL'ye indirilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu