Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde, belirlenen nafaka miktarının yüksek olduğunu belirterek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı taraf istinafa cevap vermemiştir. Dava, velayeti davacı annede olan müşterek çocuk için iştirak nafakasının artırımı davasıdır. Tarafların İstanbul 8.Aile Mahkemesinin 2011/784 Esas, 2012/945 Karar sayılı ilamı ile boşandıkları, müşterek çocuk 2004 doğumlu Ebrar Batın'ın velayetinin anneye verildiği, çocuk için 300.00 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, bu kararın 04.12.2013 tarihinde kesinleştiği, sonrasında herhangi bir nafaka artırımı yapılmadığı, çocuğun yaşının ilerlediği, ihtiyaçlarının arttığı, ekonomideki değişiklikler, ÜFE artışı dikkate alındığında iştirak nafakasının artırılması doğrudur. Ancak ilk derece mahkemesince karar verilirken dava tarihinden 500,00 TL , karar tarihinden 600,00 TL olarak ikili bir ayrım yapılmıştır. Nafaka artırım davalarında artış, dava tarihinden başlatılmalıdır....
Mahkemece; önceki nafaka kararının temyiz edilme imkanı olduğu halde temyiz edilmeyip, dava ile nafakanın 500 TL'ye artırımı talebinin yerinde olmadığını, ÜFE oranında artış yapılması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 80 TL' ye artırımına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Dava, iştirak nafakasının artırımına ilişkindir. TMK'nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin,çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, aylık nafakanın 300,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş; hüküm süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, tarafların sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Dava iştirak nafakasının artırımı istemine ilişkindir....
Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca sözkonusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinmelerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir....
Mahkemece; aylık 600 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, karar Dairemizin 10.05.2016 tarih ve 2015/15603-2016/7386 sayılı kararı ile hükmedilen yardım nafakasının az olduğu gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 1.000.-TL yardım nafakasına karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1)Her ne kadar, mahkemece; bozma kararına uyulmasına karar verilmiş ise de, gereği tam olarak yerine getirilmemiştir. Eğitimine devam etmekte olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki, bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır....
Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası ...’in yayınladığı... oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında 27.05.2013 tarihinde kesinleşen boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olmamıştır. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın ...’in yayınladığı... oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile olması gerekenden yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca sözkonusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinmelerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir. Somut olayda dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının .... Üniversitesi ........
Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca sözkonusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinmelerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey, kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki, bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının iştirak nafakasının artırımına ilişkin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Davalının yoksulluk nafakasının artırımına ilişkin temyiz itirazları yönünden; Dava; yoksulluk nafakasının artırılması istemine ilişkindir. TMK'nın 331. maddesi gereğince durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Yasada nafakanın yeniden belirlenebilmesi için belli bir zamanın geçmesi aranmamıştır. Buna göre mahkemece iradın arttırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı zorunlu kılması gerekmektedir. Artırım davasında; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı göz önünde bulundurulmalıdır....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacı lehine hükmedilen 125 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden geçerli olacak şekilde aylık 250 TL'ye ve müşterek çocuk yararına hükmedilen 125 TL iştirak nafakasının dava tarihinden geçerli olacak şekilde aylık 250 TL'ye çıkartılarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı istemine ilişkindir. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-)Davalının, yoksulluk nafakasına yönelik temyiz itirazı yönünden; Kural olarak, nafaka miktarının yeniden belirlenebilmesi için yasada belli bir zamanın geçmesi aranmamıştır....