"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen iştirak nafakasının artırımı davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK.nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2013 tarihinden itibaren 1.820 TL'ye çıkarılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3-169 E-235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Hüküm, yıllık nafaka (farkı) miktarı itibariyle kesin niteliktedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen iştirak nafakasının artırımı davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK. nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2012 tarihinden itibaren ....690 TL. ye çıkarılmıştır. ... ... Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/...-169 E- 235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Hüküm, yıllık nafaka (farkı) miktarı itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi 01.06.1990 gün .../... sayılı İçtihadı Birleştirme Kurulu uyarınca ...'ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen iştirak nafakasının artırımı davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK.nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2013 tarihinden itibaren 1.820 TL'ye çıkarılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3-169 E-235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Hüküm, yıllık nafaka (farkı) miktarı itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kurulu uyarınca Yargıtay'ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir....
Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca sözkonusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinmelerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un ....maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir. Somut olayda dosyadaki bilgi ve belgelerden; tarafların baba kız oldukları; davacının ... ............. Üniversitesi ... Fakültesi'nde eğitim gördüğünü, yıllık okul ücretinin ....680,00 TL olduğu, tanık beyanlarına göre de davacının davalının bilgi ve onayı ile özel okula gittiği anlaşılmaktadır....
Davalı cevap dilekçesinde; boşanma davasında davacının müşterek çocuk için nafaka talebinde bulunmadığını ve bu kararın kesinleştiğini, talep edilen nafakanın fahiş olduğunu, kendisinin emekli olup bir çok kuruma borcu bulunduğunu, ailesinin yanında ikamet ettiğini, talep edilen nafakayı ödeyecek maddi gücü bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile; davacının dava tarihinden sonra reşit olduğu gösterilerek dava tarihinden itibaren davacı lehine takdir edilen aylık 100 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yardım nafakası talebine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 364/1. maddesine göre; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan alt soyuna nafaka vermekle yükümlüdür....
Öte yandan; davacı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasına ilişkin ilamın kesinleşmesinin üzerinden iş bu dava tarihine kadar 6 yıla yakın süre geçmiş olması, geçen zaman içerisinde paranın değerini yitirmesi, davacı kadının yardım kuruluşlarından yardım alacak derecede ekonomik yönden güçsüz olması, davalının sosyal ekonomik durum araştırmasında çalışmadığı belirtilmesine rağmen, çalışmasına engel rahatsızlık olarak, pek çok kişide rastlanması mümkün "tansiyon" rahatsızlığının gösterilmesi dikkate alındığında, davacı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının da arttırılmasına karar verilmesi gerekirken, yoksulluk nafakasının arttırılması talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde;tarafların Tekirdağ Aile Mahkemesinin 26.01.2012 tarih ve 2010/88 E. 2012/51 K. sayılı kararı ile boşandıklarını, boşanma kararı ile davacı lehine verilen 350 TL yoksulluk nafakası ve velayeti davacıya verilen müşterek çocuk lehine verilen 300 TL iştirak nafakasının yetersiz hale geldiğini ileri sürerek; yoksulluk nafakasının aylık 800 TL'ye, iştirak nafakasının da 700 TL'ye artırılmasını talep ve dava etmiştir....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının aylık 150,00 TL'ye ve iştirak nafakasının iki çocuk için aylık 150,00'şer TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm, davalı vasisi tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın iştirak nafakasına ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Davalı tarafın yoksulluk nafakasının artırılmasına ilişkin itirazları yönünden ise; TMK'nın 331. maddesi gereğince durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Yasada nafakanın yeniden belirlenebilmesi için belli bir zamanın geçmesi aranmamıştır. Buna göre mahkemece iradın arttırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı zorunlu kılması gerekmektedir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 26/05/2023 NUMARASI : 2023/124 ESAS 2023/250 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile boşandığını şahsına bağlanan 200 TL cari yoksulluk nafakasının ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak olduğunu belirterek yoksulluk nafakasının 2300 TL artırılarak 2500 TL ye yükseltilmesine ve bu nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Ancak, davada daha önce takdir edilen 400 TL iştirak nafakasının yardım nafakasına dönüştürülerek aylık 1.000 TL yardım nafakasına hükmedilmesi talep edilmiş olup, mahkemece yardım nafakasının arttırımı şeklinde hüküm kurulması doğru değil ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün birinci fıkrasından "...davanın açıldığı 09.05.2012 tarihinden itibaren davacıya ödenen yardım nafakasının 450 TL çıkartılmasına" sözlerinin çıkartılarak yerine "davanın açıldığı 09.05.2012 tarihinden itibaren 450 TL yardım nafakasının davalıdan tahsiline" sözlerinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 30.04.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....