Aile Mahkemesinin 2017/169 Esas 2017/1124 karar sayılı ilamıyla kendi lehine hükmedilen aylık 250 TL yoksulluk nafakasının aylık 250 TL artırımı, müşterek çocuklar için 200'er TL takdir edilen iştirak nafakasının ise 200'er TL artırımı talep edilmiştir. Dava tarihi itibariyle boşanma ve ferileri kesinleşmediğinden ilk derece mahkemesince dava tedbir nafakasının artırımı olarak nitelendirilip görülmüştür. Mahkeme tarafından çocuklara hükmedilen tedbir nafakası aylık15'er TL, kadına hükmedilen tedbir nafakası ise aylık 25 TL arttırılmıştır. Kabul edilen tedbir nafakası arttırım miktarı yıllık 5.880,00 TL nin altında olduğundan karar davalı açısından HMK'nın 341/4. maddesi hükmü gereği kesin niteliktedir. HMK'nın 346. maddesi gereğince kesin olan karara karşı istinaf dilekçesi ilk derece mahkemesince reddedilebileceği gibi 352. madde gereğince Bölge Adliye mahkemesince de istinaf isteminin reddine karar verilebilir....
Aile Mahkemesinin 2012/101 Esas, 2013/616 Karar sayılı kararı ile çocuk için aylık 300,00 TL iştirak nafakası ödenmesine karar verildiği, kararın 07.02.2014 tarihinde kesinleştiği, sonrasında herhangi bir nafaka artırımı yapılmadığı görülmüştür. Tarafların dosyaya yansıyan ekonomik sosyal durumları, ekonomideki değişiklikler, çocuğun yaşı ve ihtiyaçlarının artması karşısında belirlenen nafaka artış miktarı azdır. İlk derece mahkemesince karar verilirken dava tarihinden 400,00 TL tedbir nafakası, kararın kesinleşmesinden itibaren 150,00 TL artırılarak aylık 550,00 TL iştirak nafakası şeklinde ikili bir ayrım yapılarak hüküm kurulmuştur. Dava iştirak nafakasının artırımı davası olmakla dava tarihinden itibaren verilen nafaka iştirak nafakasıdır. Nafaka artırım davalarında artış, dava tarihinden başlatılmalıdır. Yine davacının ÜFE artış talebi konusunda olumlu-olumsuz hüküm kurulmamıştır. TMK 182/3.madde kapsamında talep halinde nafakaya yıllık artış oranı belirlenmelidir....
sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....
HMK'nun 355. maddesi gereğince; istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. 1- )Davacı yanın yoksulluk nafakasının artırılması ile ilgili karara,davalı yanın her iki nafaka ile ilgili karara yönelik istinaf başvurularında; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Karar tarihi itibarıyla miktar veya değeri sekizbin Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. (02.12.2016 tarihli, 6763 Sayılı Kanunun 41 maddesi ile değişik, 6100 sayılı HMK m.341/2) Her nafaka ayrı ayrı değerlendirilir. Eldeki davada karar tarihi itibarıyla yoksulluk nafakasının ve iştirak nafakasının artırılan miktarları ile yoksulluk nafakasının artırım talebinin reddedilen kısmı yönünden ayrı ayrı miktarları yıllık sekizbin Türk Lirasını geçmemektedir....
Davacı vekilinin, müvekkili lehine hükmedilen nafakanın azlığına dair istinaf başvurusu yönünden; Türk Medeni Kanununun 364/1. maddesine göre; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan alt soyuna nafaka vermekle yükümlüdür. Aynı kanunun 365. maddesinin 2. fıkrasında davanın; davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibaret olduğu düzenlenmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 328/2. maddesine göre; çocuk ergin olduğu halde eğitime devam ediyorsa, ana ve babasının durum ve koşullarına göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler. Yardım nafakasına karar verilebilmesi veya hükmedilmiş olan yardım nafakasının artırılması yahut indirilmesi için nafaka lehtarının yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder....
Cevap dilekçesi: Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacıya 2006/452 Esas sayılı boşanma davası sonucu hükmolunan nafaka, maddi ve manevi tazminatlar ile faiz, vekalet ücreti, anapara ile birlikte bu güne kadar kendisine 150.000,00 TL civarında para ödediğini, davacının kendi adına market açtığını, gerçek usulde vergiye tabi olduğunu, babasının mal varlığına ilişkin kira gelirini davacının tahsil edildiğini, en küçük çocuğuna üniversite okuduğu için aylık 784,00 TL nafaka ödediğini, diğer çocuklarının da eğitimleri süresince nafaka ödediğini, çocukları Gülçin, Yasemin ve Özcan'ın üniversite yardım nafakası davaları ve icra için toplam 30 Bin TL ödeme yaptığını, çocukların istemeleri halinde dava açılmadan da bu parayı ödeyeceğini, mal varlığının olmadığını, arkadaşlarından yardım alarak geçindiğini, belirttiği gelir ve giderlerinin dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir....
Nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; nafaka TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. O halde, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, yoksulluk nafakasının niteliği, yoksulluk nafakasında artışın yapıldığı tarihten itibaren geçen süreçte paranın satın alma gücünün azaldığı hususları gözetilerek, yoksulluk nafakasının hakkaniyete uygun olarak TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan dengenin korunması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yoksulluk nafakasına ilişkin artırım talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının nafaka artırım talebinin kabul edilebilir olmadığını, iddiaların yersiz olduğunu, tarafların her ikisinin de çocuğa karşı nafaka yükümlüsü olduğunu, nafaka dışında da kızı aracılığıyla davalının oğluna para gönderdiğini ve ihtiyacını karşıladığını, kızı Nihal'in dinlenmesi halinde bu durumun ortaya çıkacağını belirterek, nafaka artırım taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; "Davanın kabulü ile ; Vize Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/30 Esas 2013/47 Karar sayılı kesinleşme tarihli ilamı ile tarafların müşterek çocuk Muhammet Sefa Kılınç yararına hükmolunan aylık 150,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 350,00 TL artırımı ile aylık 500,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak müşterek çocuğun bakım ve ihtiyaçlarına harcanmak üzere davacıya verilmesine" karar verilmiştir....
Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir. Somut olayda, dosyadaki bilgi ve belgelerden tarafların 2011 yılında boşandığı, boşanma kararı ile birlikte 2005 doğumlu Nil İrem'in ve 2009 doğumlu S... E....velayetinin davacı anneye verildiği, davacının düzenli bir işinin bulunmadığı, ev temizliklerine gittiği, Aile Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü'den aylık 550 TL yardım aldığı, davalının bir otelde restaurant kaptanı olarak çalıştığı, ancak dava tarihinden sonra işten ayrıldığı, çalıştığı süre içerisinde 1.450 TL aylık gelirinin olduğu, 2006 model ford fiesta aracının olduğu anlaşılmaktadır....
Sınıf öğrencisi öğrencisi olduğunu, olağan eğitim faaliyetlerinin yanında spora da gittiğini, eğitim-öğretim, yeme, içme, giyim gibi temel ihtiyaçlarını, hobilerini, ulaşım ve sosyal/kültürel yaşantısının dikkate alındığında 250,00 TL iştirak nafakasının giderlerini ve masraflarını karşılamaya yetmediğini, iştirak nafakasının karar tarihi de dikkate alındığında paranın alım gücünün oldukça düştüğünü, davalının resim öğretmeni olduğunu ve aktif olarak öğretmenlik yaptığını, 250,00 TL iştirak nafakasının dahi icra yolu ile davalıdan tahsil edildiğini beyanla fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla aylık 250,00 TL olan iştirak nafakasının 2.250,00 TL artımı ile 2.500,00 TL 'ye çıkarılmasına, işbu iştirak nafakasının davalıdan alınarak şahsına verilmesine, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....