Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA TÜRÜ : Boşanma-Nafaka Artırımı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı vasisi tarafından kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar, nafaka, nafaka artırım davası ve vekalet ücreti yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise boşanma davasının kabulü ve tazminatların miktarı yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 16.09.2019 günü duruşmalı temyiz eden davalı-davacı ... ile vekili Av. ... ve karşı taraf temyiz eden davacı-davalı ... vasisi... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....

    . - K A R A R - Şikayetçi vekili müvekkilinin ilama bağlı nafaka alacaklısı olduğunu, borçlunun OYAK Genel Müdürlüğü’ndeki alacağının dağıtımı için düzenlenen sıra cetvelinde müvekkiline sadece 466,20 TL ayrıldığını ve artanın şikâyet olunana bırakıldığını, Nafaka alacağının ilk sırada ödenmesi gerektiğini, eldeki takipten önce biriken nafakanın ayrı bir takip konusu yapıldığını ve bu taleplerinin takipten sonra işlemekte olan nafaka alacağına ilişkin olduğunu, işleyen nafakanın öncelikle ödenmesi gerektiğini ileri sürmüştür. Şikâyet olunan vekili birikmiş nafaka alacağının öncelikli olmadığını bildirerek şikâyetin reddi gerektiğini savunmuştur....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından, asıl davanın kabulü ve birleşen davanın reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı kadının, birleşen tedbir nafaka davasının reddine yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 06.04.2005 tarih ve 2005/3-169 esas-2005/235 karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Mahkemece münhasıran açılan tedbir nafaka davasında kadın için talep edilen nafakanın yıllık miktarı 9.600,00 TL, karar tarihinde kesinlik sınırı olan 78.630,00 TL'yi aşmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kalan para alacağına ilişkin karar kesindir....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde takibe konan ilamın boşanma yönünden istinaf edilmediğini,yine tazminata ilişkin bir istinaf talebinin olmadığını,nafaka miktarırın ilamlı takibe konu olamayacağı iddiasının abestle iştigal olduğunuara kararın takibe konmadığını,tedbir nafakası bir ilama dayanıyorsa artık ilamlı icra takibine konu edilebileceğini,boşanma yönünden kesinleşen kararın ferileri yönünden kesinleşme aranmayacağını beyanla davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece 2020/185 esas 2020/735 karar sayılı karar ile icra emrinin iptaline yönelik şikayetin REDDİNE,takibin iptaline yönelik şikayetin kısmen kabulü ile takibin 20.000 TL maddi tazminat,175.30 TL yargılama gideri,ve 2180 TL ilam vekalet ücreti ile bu alacaklara ilişkin 3.505.80 TL işlemiş faiz yönünden İPTALİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,tazminat talebinin REDDİNE karar verilmiştir....

          İstinaf Sebepleri 1.Davacı-davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadın yararına hükmedilen edilen tazminat miktarlarının az olduğunu, talepleri gibi karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın tazminat ve nafaka yönlerinden kaldırılmasını talep etmiştir. 2.Davalı-davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hüküm gerekçesi incelendiğinde delillerin hiç değerlendirilmediği, herhangi bir değerlendirme yapılmadan deliller ile olaylar arasında bir illiyet bağı kurulmadan yalnızca delillerin özetlendiğini, boşanma, maddî tazminat, manevî tazminat, nafaka, velâyet yönlerinden hiçbir gerekçenin açıklanmadığını, soyut ve basmakalıp cümlelerle hüküm kurulduğunu, kadının eşine karşı herkesin içinde küçük düşürücü ve onur kırıcı hareketlerde bulunduğunu, evliliğin sona ermesinde erkeğin herhangi bir kusurunun bulunmadığı, müvekkilin sosyal ve ekonomik durumu değerlendirilmeden nafakalar ile maddî ve manevî tazminatın belirlendiğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına,...

            tazminat azdır....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma (Tazminat) Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davacı kocanın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece davacı koca tarafından açılan boşanma davası kabul edilmiş ve davalı kadının temyizi üzerine, mahkemece verilen ilk karar davalı kadın yararına maddi ve manevi tazminat ile yoksuluk nafakası verilmesi gerekliliği yönlerinden bozulmuştur. Bozma kararına uyularak davalı kadın yararına boşanma davasının eki niteliğinde olan maddi ve manevi tazminat (TMK.md.174/1-2) ile yoksulluk nafakasına (TMK.md.175) hükmedilmiş; ayrıca davalı yararına bu tazminatlar ve nafaka üzerinden vekalet ücretine karar verilmiştir....

                Dava, manevi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece davalının sorumluluğuna karar verilmiştir. Boşanma davasında tapu kayıtlarının bildirilmesi için mahkemece acele kaydı ile ve elden takipli olarak yazılan yazıya, Tapu Sicil Müdürlüğünde çalışan davalının dört gün sonra cevap verdiği, bu süre içinde tapunun devredilmesi nedeniyle tapu kaydına tedbir konulamadığı, davalının görevi ihmal suçundan cezalandırıldığı, davacının tedbir konulamaması nedeniyle nafaka ve tazminat almak yönünden mağdur olduğunu ileri sürerek manevi tazminat istediği anlaşılmaktadır. Manevi tazminatın koşullarından birisi de manevi zarar bulunmasıdır. Somut olayda, yazıya geç cevap verilmesi nedeniyle taşınmazın devri sonucuna bağlı olarak tazminat ve nafaka tahsilinde sorun oluştuğu anlaşılmakta ise de bu sorunun manevi zarara sebebiyet verdiği kabul edilemez. Diğer bir anlatımla davacının karşılaştığı bu hukuki sorun nedeniyle üzülmesi manevi tazminatı gerektirmez....

                  davacı kadın yararına takdir edilen manevi tazminat azdır....

                    Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İşbu icra dosyalarında icraya konan toptan nafaka olduğunu, karar kesinleşinceye kadar devam eden tedbir nafakası ve iştirak nafakası hala ödendiğini, hem kısmen kesinleşmede de belirtildiği gibi hem de ayrıntılı istinaf dilekçesinden da anlaşıldığı üzere toptan nafaka ve tazminat için istinafa başvurulduğunu, bu hususlar hariç kesinleşme yapıldığını, söz konusu dosyada yargıtay aşaması da mevcut olduğunu, müvekkilinin bütün malvarlığına haciz konulduğunu, bu haliyle müvekkilinden her ay devam eden tedbir nafakası ve iştirak nafakası ödemesi usul, yasa ve hakkaniyete aykırı olduğunu, toptan yapılacak nafaka ve aile mahkemesinin kararında yer alan tazminatların kısmen kesinleşme sebebiyle icraya konulması ve müvekkilinin malvarlığının haczedilmesinin usulsüz olduğunu, İstanbul 30....

                    UYAP Entegrasyonu