WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflarca evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı olarak karşılıklı boşanma davaları ikame edilmiş, ilk derece mahkemesince boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu kabul edilerek, erkeğin davasının reddine ve kadının davasının kabulü ile boşanma ve ferilerine ilişkin hüküm kurulmuş, ilk derece mahkemesinin bu kararı; kadın tarafından, nafaka ve tazminatların miktarı ile reddedilen ziynet alacağı ve erkek tarafından ise 22.05.2017 tarihli dilekçe ile her iki dava ve fer'ileri, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmolunan nafaka ve tazminatlar ile vekalet ücreti yönlerinden istinaf edilmiştir....

    Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davalı-davacı erkeğin, kadının kabul edilen davası, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka taleplerinin reddi yönündeki temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-davacı erkeğin, davacı-davalı kadının boşanma davasının fer'ilerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince: Taraflarca açılan karşılıklı boşanma davalarında yerel mahkemece verilen 18.03.2013 tarihli ilk hüküm; davalı-davacı erkeğin temyizi üzerine "davalı-davacı erkek tarafından açılan boşanma davasının da kabulü gerektiğinden bozulmuş, bozma sebebine göre davacı-davalı kadının boşanma davası ve fer'ileri incelenmemiştir....

      Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası ....’in yayınladığı ...... oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Dosya kapsamından; tarafların 11.03.2003 tarihinde kesinleşen hükümle boşandıkları, davacı lehine 75 TL yoksulluk nafakasına karar verildiği, boşanma kararının kesinleşmesinden bu davanın açıldığı tarih itibariyle aradan yaklaşık onbir yıllık süre geçtiği anlaşılmaktadır. Tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir....

        Aile Mahkemesi'nin 21.05.2010 tarih ve 2010/515 Esas ve 2010/532 Karar sayılı ilamı ile anlaşmalı boşanmışlar, boşanma ilamı 14.09.2010 tarihinde kesinleşmiştir. Boşanma davası sırasında iş bu davanın davacısı müşterek çocuklar için ayrı ayrı 500'er TL nafaka ödeyeceğini belirtmiş, mahkeme müşterek çocuklar için ayrı ayrı 500'er TL nafakaya hükmetmiştir. Somut olayda, mahkemece yalnızca davacının yeniden evlenmesi, eşinin ev hanımı olması ve maaşından başka gelirinin olmaması gerekçesi ile nafakanın indirilmesine karar verilmiştir. Tarafların sosyal ve mali durumlarının zabıta marifetiyle araştırılmaması, boşanma ilamından sonra nafaka miktarının indirilmesini gerektirecek sebeplerin tartışılmaması, müşterek çocukların aradan geçen zamandaki ihtiyaçlarının artması hususunun mahkemece değerlendirilmemiş olması doğru görülmemiş, eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

          Yargıtay yerleşik içtihatlarıyla, nafaka borcunun ödendiğine ilişkin iddianın ispatı yönünde sunulan ödeme belgelerinin geçerli olabilmesi için açıkça nafaka borcuna atfen yapıldığının yazılı olması gerektiği koşulu yeni uygulamalarla objektif kriterlerle yumuşatılmış olup Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 'nin son içtihatlarında; nafaka borçları yönünden yapılan ödemelerin, aylık nafaka miktarına ve bu miktarın katlarına denk gelecek şekilde düzenli olarak yapılması durumunda, ödeme belgelerinde nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair atıf olmasa dahi bu ödemelerin nafaka borcundan mahsubunun hakkaniyet kurallarına uygun düşeceği kabul edilmektedir. Zira işleyen nafaka borcu bulunan bir borçlunun yaptığı ödemelerin bu borç dışında ahlaki bir ödeme olduğunu kabul etmek hak kaybına neden olacaktır. Aksi düşünce, aşırı şekilcilik olup, hak zayiine ve mükerrer ödemelere neden olacağından kabulü mümkün değildir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-davalı koca vekili 28.06.2011 tarihli temyiz dilekçesi ile hükmü boşanma davası ve kadının bağımsız nafaka davası yönünden, davalı-davacı kadın vekili ise 22.06.2011 tarihli temyiz dilekçesiyle hükmü ziynet eşyası ve takı parası yönünden temyiz etmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki "boşanma"ve "birleşen nafaka" davalarının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (erkek) tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalının, davalı-davacı kadının birleşen nafaka davasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-davalı erkeğin kendi davasına yönelik temyiz itirazlarının incelemesine gelince; Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, mahkemenin belirlediği davacı-davalı erkeğin kusurlu davranışları yanında, davalı-davacının da eşinin kafasına taş atmak suretiyle yaraladığı anlaşılmaktadır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yoksulluk Nafakası-Maddi ve Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından; nafaka ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava evliliğin boşanma ile sona ermesinden sonra açılmış bulunan maddi ve manevi tazminat (TMK m.174/1-2) ile yoksulluk nafakası (TMK m.175) taleplerine ilişkindir. Boşanma davası içerisinde harca tabi olmadan istenebilecek tazminat ve yoksulluk nafaka talepleri, boşanma davasından bağımsız olarak talep edilmesi halinde dava değeri üzerinden nispi harca tabidir. Davacı kadının bu davasından başvurma harcı ve maktu peşin harcı alınmıştır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm velayet, maddi ve manevi tazminat, çocuk için hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bentlerin dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı kadın tarafından 16.03.2004 tarihinde açılan, müşterek çocuk için nafaka istemine dair olan 2004/909 esas numaralı nafaka davası, boşanma davası ile birleştirilmiştir.Anne yanında bulunan müşterek çocuk ...için, bu dava tarihinden geçerli olmak üzere tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken boşanma davasının açıldığı (27.12.2004) tarihinden geçerli olmak üzere nafakaya hükmedilmesi doğru...

                    Mahkemece; TMK 175.maddesine göre boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek tarafın kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebileceğinden davalının bir yıllık zamanaşımı itirazı haklı görülmeyerek davacının bu duruma düşmesinin davalının kusurundan kaynaklandığı, çocukların yaşlarının ilerlediği, masraflarının artabileceği, sağlık masrafları gözönünde bulundurulduğu gerekçe gösterilerek davanın kısmen kabulü ile, davacı lehine 300 TL yardım nafakasına, müşterek çocuklar için aylık 150'şer TL takdir edilen iştirak nafakasının 450'şer TL'ye yükseltilmesine karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 175.maddesi ve devamı hükümlerine göre nafaka talep edilen tarihte nafaka alacaklısının yasanın öngördüğü şartları taşıması halinde mahkemece, yoksulluk nafakasına hükmedilebilecektir....

                      UYAP Entegrasyonu