Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı eşin belirli bir gelirinin olması hatta gelirinin davalı eşin gelirinden fazla olması, davalı eşi nafaka yükümlülüğünden kurtarmaz. Davacı eşin gelirinin bulunması sadece hükmedilecek nafakanın miktarının tayininde gözönünde bulundurulur. Nafaka takdirinde, davacının isteminin önlem nafakası olması ve eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyesinin ayrı yaşama halinde de korunması gerektiği düşünüldüğünde, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve özellikle davalının tespit edilen mevcut gelir durumu, TMK'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi göz önüne alınarak davacının davasının kısmen kabulü ile, dava tarihi olan 18/07/2019 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 1.500,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, iş bu nafakanın her yıl TUİK tarafından yayınlanan ÜFE oranında arttırılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine..." karar verilmiştir....

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/12/2020 NUMARASI : 2020/119 ESAS 2020/114 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Önlem Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden, ayrılık döneminde ortak çocuğun kadın ile birlikte yaşadığı, ihtiyaçlarının kadının ailesi tarafından karşılandığı, davalı babanın çocuğun giderlerine katılmakla yükümlü olduğu, ortak çocuk lehine hükmedilen nafaka miktarının tarafların ekonomik ve sosyal durumuna nafaka alacaklısının ihtiyaçlarına göre makul olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin, müşterek çocuk lehine hükmedilen tedbir nafakasına yönelik istinafının esastan reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, 1- ) Davalı vekilinin, davacı kadın lehine hükmedilen nafakaya yönelik istinaf talebinin HMK'nın 352....

Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden, ayrılık döneminde ortak çocuğun kadın ile birlikte yaşadığı, ihtiyaçlarının kadının ailesi tarafından karşılandığı, davalı babanın çocuğun giderlerine katılmakla yükümlü olduğu, ortak çocuk lehine hükmedilen nafaka miktarının tarafların ekonomik ve sosyal durumuna nafaka alacaklısının ihtiyaçlarına göre makul olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin, müşterek çocuk lehine hükmedilen tedbir nafakasına yönelik istinafının esastan reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, 1- ) Davalı vekilinin, davacı kadın lehine hükmedilen nafakaya yönelik istinaf talebinin HMK'nın 352....

Davacı vekili; nafaka miktarının az belirlenmesi ve nafakaya dava tarihinden itibaren karar verilmemesi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili, nafaka miktarının aylık 500,00 TL olarak devam etmesi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. TMK' nın 328/2. maddesinde; "Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullarına göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler. " Aynı yasanın 364/1. maddesinde de; Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. " düzenlemesi yer almaktadır. Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre, öğrenimini sürdüren reşit olan çocuğun TMK.nun 328/2 ve 364. maddeleri gereğince nafaka talep etme hakkı bulunmaktadır....

Kadının birleşen önlem nafakası davasında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karar ve gerekçe hatalıdır. Kadın lehine boşanma istemli davalarda TMK ' nun 169. Maddesi uyarınca tedbir nafakasına hükmedilmesi bağımsız açılan önlem nafakası davasında nafakaya hükmedilmesini engellemediği gibi, talebi konusuz da kılmaz. Zira her iki davanın hukuki sebepleri ayrıdır. Kadın, erkeğin şahsi eşyalarını ablasının evine götürdüğünü ispatlamış konu kusura vakıa olarak dayanmıştır. Kadın ayrı yaşamda haklılığını ispat ettiğinden kadının birleşen önlem nafakasının reddine yönelen istinafının kabulü ile tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına, nafaka alacaklısının yaşına ve ihtiyaçlarına göre aylık 900 TL önlem nafakasının davacı davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

Birleşen dava yönünden; usulüne uygun dayanılan vakıa ve deliller, TMK 328 ve 364.maddeler dikkate alındığında davacının babası olan davalının davacıya karşı nafaka yükümlülüğü mevcuttur. Birleşen dava yardım nafakası davası olduğu halde nafaka artırım davası gibi karar verilmesi doğru görülmemiştir. Yardım nafakasına hükmedilmesi doğrudur, ancak ilk derece mahkemesince takdir edilen nafaka miktarı çocuğun yaşı, okul durumu, ihtiyaçları, tarafların ve davacıya karşı nafaka yükümlülüğü de bulunan annenin dosyaya yansıyan ekonomik sosyal durumları karşısında azdır. Davacı taraf nakafaya yıllık artış uygulanmasını talep etmiş, ilk derece mahkemesince bu konuda olumlu olumsuz karar verilmemesi doğru görülmemiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen önlem nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre, nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tesbiti ve tahsili davası niteliğinde olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade eder. (28.11.1956 gün 15 E-15 K....

    , kadının açtığı önlem nafakası davasındaki önlem nafakasının arttırılması talebinin kısmen kabulü ile Sandıklı Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/310 Esas, 2012/447 Karar sayılı kararı ile hükmedilen aylık 400,00 TL önlem nafakasının tahsilde tekerrür olmamak şartı ile talebe ilişkin harcın yatırıldığı 04.03.2021 tarihinden başlamak üzere aylık 600,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiştir....

      Davacı vekili; nafaka miktarının az olması, belirlenen nafakaya dava tarihinden itibaren faiz verilmemesi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili, istinafa cevap vermemiştir. Dava yardım nafakası davasıdır. Yardım nafakasını düzenleyen TMK'nın 328.maddesinde, çocuk ergin olmasına rağmen eğitimi devam ediyorsa ana ve babanın bakım görevinin çocuğun eğitimi sona erinceye kadar devam edeceği hükme bağlanmıştır. Mahkemece yardım nafakası miktarı belirlenirken, davacının ihtiyaçları ve anne babanın geliri, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır.TMK'nın 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi gözetilerek belirlenecek nafakanın, davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olması gerekir....

      UYAP Entegrasyonu