YOKSULLUK NAFAKASIYOKSULLUK NAFAKASI ŞARTLARI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 176 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 428 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı (karşı davalı) vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkili ile davalının 21.10.2003 tarihinde verilen kararla boşandıklarını ve müvekkili lehine aylık 100.000.000 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini; takdir edilen nafakanın, aradan geçen zaman içerisinde müvekkilinin ihtiyaçlarını karşılayamaz durumda olduğunu iddia ederek; aylık nafaka miktarının 300.00 YTL'ye çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Hukuk Dairesi'ne temyiz kanun yolu açık ÖNLEM NAFAKASI YÖNÜNDEN KESİN olmak üzere OY BİRLİĞİ ile karar verildi....
(Ek cümle: 24/11/2016- 6763/41 md.) " uyarınca hüküm, reddedilen yıllık nafaka miktarı itibariyle kesin nitelikte olduğundan istinaf dilekçesinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İlk derece mahkemesi kararı kesin olduğundan istinaf dilekçesinin REDDİNE, 2- İstinaf peşin harcının istek halinde yatırana İADESİNE, 3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle kesin olmak üzere karar verildi....
TEDBİR NAFAKASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 197 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Toplanan delillerden, tarafların, davalının babasının evinin altında dayalı döşeli evlerinin olmasına rağmen, sürekli olarak üst kattaki davalının anne ve babasıyla birlikte yaşadıkları, davalının eve geç geldiği, başka kadın ve kızlarla dolaştığı, bu suretle güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, 2004 yılı Ramazan ayında kayınbabasının davacıyı evden kovduğu, aracıların tarafları barıştırma girişimi sırasında da davalının davacıya "...ben senin adını unuttum..." diyerek kalkıp gittiği anlaşılmaktadır....
Somut olayda; nafaka davası devam ederken davalı davacı erkek tarafından davacı davalı kadın aleyhine 05/10/2020 tarihinde şiddetli geçimsizliğe dayalı boşanma davası açılmıştır. Kadın ayrı yaşamda haklılığını ispat edemese dahi aleyhine açılan boşanma davası nedeniyle yasal olarak ayrı yaşam hakkını kavuştuğundan, aleyhine açılan dava tarihi itibariyle ayrı yaşam nedeniyle nafakaya müstahaktır. Taktir edilen önlem nafakası miktarı ise tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına, kadının yaşına ve ihtiyaçlarına göre makul olup, erkeğin nafaka miktarına yönelik istinaf talebi yersizdir. Ancak kadın lehine asıl dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere önlem nafakası taktir edilmesi hatalı olup, karşı dava tarihi olan 05/10/2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere ve boşanma davasında kadın lehine TMK'nın 169....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayet-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından, tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Velayet kamu düzenine ilişkindir. Yargılamanın her aşamasında re'sen göz önünde bulundurulur. Davacı anne dava dilekçesinde müşterek çocuklar ve kendisi için nafaka isteği ile birlikte çocukların geçici velayetlerinin de kendisine verilmesini talep etmiştir. Ortak hayata son verilmiş veya ayrılık hali gerçekleşmişse hakim velayeti eşlerden birine verebilir (TMK m.336/2). Toplanan delillerden; tarafların ayrı yaşamaya başladığı ve müşterek çocuklar 2001 doğumlu ... ve 2006 doğumlu ... 'in anne yanında kaldığı anlaşılmaktadır....
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; nafaka isteklisi kadının asgari ücretle sigortalı olarak çalışıyor olmasının tek başına yoksulluk nafakasının bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu olarak kabul edilip edilemeyeceği; buna göre kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmedilip hükmedilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında asgari ücretle çalışan kadının boşanmakla yoksulluğa düşüp düşmeyeceği konusunda görüş ayrılığı ortaya çıkmış ve çoğunlukça aşağıda açıklanacak nedenlerle asgari ücret gelirinin olması nafaka takdirine etkili bir husus olarak kabul edilmemiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK)'nun 175.maddesinde, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek tarafın kusuru daha ağır olmamak koşuluyla, geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebileceği, nafaka yükümlüsünün kusurunun aranmayacağı açıklanmıştır....
Davacı kadın vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı hükmedilen nafaka miktarının az olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de; yerel mahkemece toplanan deliller neticesinde, nafakanın kabul edilen miktar üzerinden ödenmesine karar verilmesi halinde, nafaka alacağının icra sırasında öncelikli olduğundan, diğer alacaklıların alacaklarını tahsil edemeyecekleri, bu durumun hakkaniyete uygun olmadığı, bu sebeple davalının davayı kabulüne değer verilmemesi gerektiği, diğer yandan davalının eşinin ve evinin ihtiyaçları ile gereği gibi ilgilenmediği, aile yükümlülüklerini yerine getirmediği, davacı eşini mağdur ettiğinin açık olduğu, davacı eşin dava açmakta haklı olduğu kabul edilerek, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde, usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı gibi, davacı eş lehine takdir edilen nafaka miktarının yerinde olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkiline yapılan tebligatın usulsüz yapıldığını, hükmedilen nafaka miktarının çok yüksek olduğunu, istinaf taleplerinin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, önlem nafakası istemine ilişkindir. Mahkememizce; re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK.nun 355. maddesi) inceleme sonucunda; Gerekçeli kararın davacı T1 edilmediği anlaşılmıştır. Bu durumda, davacı T1 gerekçeli kararın usulüne uygun şekilde tebliği sağlanarak yasal istinaf süresi beklenmek suretiyle gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine iadesine karar verilmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1375 KARAR NO : 2021/1208 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : EREĞLİ(KONYA) AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 17/02/2021 NUMARASI : 2020/426 ESAS 2021/159 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Önlem Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....