Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/107 Esas, 2020/170 Karar sayılı dava dosyasında verilen Nüfus (Yaş Düzeltilmesi İstemli) talebinin kabulüne karşı, davalı Nüfus Müdürlüğü tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; Nüfus (Yaş Düzeltilmesi İstemli)istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "...Davacının kemik yaşının tespiti için rapor aldırılmış, 35- 40 yaş arası olduğu bildirilmiştir. Nüfus kayıt örneği istenmiş, nüfusa tescil tarihinin 1985 yılında olduğu ancak 1982 doğumlu olarak bildirildiği görülmüştür. Tanık dinlenmiş, dinlenen tanık davacının başka kardeşlerinin de doğduğunu ancak öldüklerini beyan etmiştir. Davacının gerçek yaşının nüfusta düzeltilmesini talep etmekte hukuki yararı vardır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, nüfusta yaş tashihi talebine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacının iddiasını destekler resmi bir belge ya da doktor raporu bulunmadığı, somut delille desteklenmeyecek soyut tanık beyanı yaş tespiti için yeterli olmadığı, 22 yaşından sonra tıbben yaş tespitinin mümkün olmadığı, yaş düzeltilmesi için dosyadaki delillerin yeterli olmadığı, aradan çok uzun zaman geçmiş olması nedeni ile tanık beyanına itibar edilemeyeceği, tanık delilinin tek başına yeterli olmadığı, kaldı ki davacının nüfusa tescil tarihinin 11/11/1966 olduğu, talebi yönünden kayden engel durumun bulunduğu davacının davasını ispatlayamadığı anlaşıldığından davanın reddi yönündeki ilk derece mahkemesi kararı dosya kapsamına ve yerleşik Yargıtay içtihatlarına uygundur. Bu nedenle davacının istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususlar yerinde değildir....
Bu davalar, yaş tashihi ile ilgili değil kayıt tashihi ile ilgili olduğundan bu hallerde yaşlılık aylığı bağlanması ile ilgili emeklilik koşullarının oluşmasında mahkemece de tespit edilen bu yaşın dikkate alınmasında bir isabetsizlik yoktur (Hukuk Genel Kurulunun 24.12.2008 gün ve 2008/10-784 E. 2008/768 K.sayılı kararı). 3. Değerlendirme 1. Dosya kapsamından davacının ilk defa malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olarak 01.01.1986 tarihinde SSK (4/a) sigortalısı olarak tescilinin yapıldığı, kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmiş olan Kocaeli 1....
nın nüfusta 07.08.1995 olan doğum kaydının 07.08.1993 olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar vekili dava dilekçesinde, müvekkillerinin kızı ...'nın 07.08.1993 tarihinde dünyaya gelmiş olmasına rağmen hernasılsa nüfus kütüğüne 07.08.1995 doğumlu olarak yazıldığını ileri sürerek yanlışlığın düzeltilmesini istemiş, mahkemece, davacının bu davayı hazırlık soruşturmasından esinlenerek açtığı, böyle bir davayı açmakta hukuki yararı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden, incelenen sağlık kurulu raporu içeriğinden; yaşının düzeltilmesi istenen ...'nın çekilen grafilerine göre kemik yaşının radyolojik olarak 18 yaş üzerinde olduğu bildirilmiştir....
Aile Mahkemesi ise, davanın soybağına değil nüfusta yaş tashihine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları düzenlenmiş ve düzeltme davalarında yetki ve görev yönünden ise düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Yaş Tashihi istemine ilişkindir. Somut olayda, davacı nüfus kaydında 01/07/1988 olarak geçen doğum tarihinin gerçeği yansıtmadığını ileri sürüp doğum tarihinin 03/07/1990 olarak düzeltilmesini talep ettiği, davacının 13/09/1988 tarihinde nüfusa tescil edildiği, davacının yaşı hakkındaki kurul raporuna göre kemik yaşının 22 yaş üzeri ile uyumlu olduğu, davacının yaş tashihi için yeterli olmadığı, dosyada mevcut bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır....
Davacının 21.01.2019 tarihinde açtığı yaş tashihi davasında, mahkeme tanık beyanının iddiayı doğruladığı ve davacının 1985 doğumlu bir çocuğu olduğu gerekçesiyle 06.01.1975 olan doğum tarihini davacının talep ve beyanı uyarınca 15.12.1964 olarak tashih etmiştir. Yalova 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 15.04.2019 tarih 2019/29 E. 2019/158 K. sayılı anılan kararı istinaf edilmeyerek kesinleşmiştir. 9. Eldeki davada davacının sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihinden sonra alınan söz konusu yaş tashihi kararının yaşlılık aylığı tahsis işlemlerinde nazara alınması gerektiğinin tespitine ilişkin talebi, talebe konu ilamın "klasik yaş tashihi değil kayıt tashihi niteliğinde olduğu" gerekçesiyle kabul edilmiştir....
Bu davalar, yaş tashihi ile ilgili değil kayıt tashihi ile ilgili olduğundan bu hallerde yaşlılık aylığı bağlanması ile ilgili emeklilik koşullarının oluşmasında mahkemece de tespit edilen bu yaşın dikkate alınmasında bir isabetsizlik yoktur (Hukuk Genel Kurulunun 24.12.2008 gün ve 2008/10-784 E. 2008/768 K.sayılı kararı). Yukarıdaki maddi ve hukuki olgular ışığında dava değerlendirildiğinde, mahkemece,..... görülen ceza dosyasının tamamı celp edilerek, davacının doğum tarihine ilişkin düzeltmeni..... kararında belirtildiği şekilde nüfus kaydının (kayden) idari olarak düzeltilmesi niteliğinde mi yoksa yaş tashihi ve tespiti davası şeklinde mi görülüp karara bağlandığı belirlenmeli ve sonucuna göre tahsis şartları bakımıdan esas alınacak doğum tarihi belirledikten sonra bir karar verilmelidir. Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilmeksizin eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....
İlk derece mahkemesinden verilen ve suça sürüklenen çocuk müdafii tarafından temyiz edilen suça sürüklenen çocuk ile ilgili yaş tashihi kararı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tebliğname düzenlenmediği gibi Dairemizce de bir karar verilmiş değildir. Bu nedenle, Mahkemenin temyize konu yaş tashihi kararına yönelik olarak 12.06.2012 tarihli tebliğname ile 14.03.2013 tarihli itiraznamede görüş belirtilmediğinden, bu hususa ilişkin ek tebliğname düzenlenmesini takiben incelenmek üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 26.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Anlatılan bu durumlar karşısında nüfusta görünen doğum kaydının doğru olduğu anlaşıldığından, ... Cumhuriyet Başsavcılığının yaş düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir.” değerlendirmesi yapılarak ... Cumhuriyet Başsavcılığının 02.06.2011 tarihli davaname ile sanık ...'ın yaşının düzeltilmesine ilişkin talebinin reddine dair kararın, sanık hakkındaki mahkumiyet hükümleri ile birlikte sanık müdafi tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 04.10.2012 tarih ve 2012/13908 esas, 2012/20629 karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği, Uyap’tan çıkartılarak dosya içine konulan......