.- nun 62.maddesi uygulamasıyla belirlenen “25 gün karşılığı” ibaresinin çıkarılıp yerine, “375 TL” ibaresinin eklenmesi ve birim gün sayısının günllüğü 20 TL'den adli para cezasına çevrilmesiyle ilgili fıkranın hükümden çıkarılması suretiyle hükmün (DÜZELTİ LEREK ONANMASINA), 13.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanığın, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak: Temel ceza tayin olunurken hapis cezası alt sınırdan tayin olunduğu halde, aynı gerekçeyle adli para cezasına esas alınan birim gün sayısının alt sınırdan uzakla- şılarak belirlenmesi suretiyle çelişkiye neden olunması, Yasaya aykırı ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, TCK.nun 154/1. madde ve fıkrası uyarınca hapis cezası yanında hükmolunan adli para cezasına esas alınan 6 günün 5 güne, TCK.nun 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılarak hükmolunan 5 günün 4 güne, mahkemenin takdirine uygun olarak TCK.nun 52/2. maddesi uyarınca günlüğü 20 liradan hükmolunan 100 TL adli para cezasının 80 TL'ye indirilmesi suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün (DÜZELTİ...
uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre Cumhuriyet Savcısının, yerinde görül meyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak: Temel ceza tayin olunurken hapis cezası alt sınırdan tayin olunduğu halde, aynı gerekçeyle adli para cezasına esas alınan birim gün sayısının alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi suretiyle çelişkiye neden olunması, Yasaya aykırı ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, TCK.nun 154/1. madde ve fıkrası uyarınca hapis cezası yanında hükmolunan adli para cezasına esas alınan 6 günün 5 güne, TCK.nun 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılarak hükmolunan 5 günün 4 güne, mahkemenin takdirine uygun olarak TCK.nun 52/2. mad- desi uyarınca günlüğü 20 liradan hükmolunan 100 TL adli para cezasının 80 TL'ye indirilmesi suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün (DÜZELTİ...
Her ne kadar 25 yaşından sonra yaş tespitinin yapılamayacağı Yargıtay uygulamalarında tespit edilmiş ise de, dosyada mevcut tasdikname suretinin incelenmesinden, davacının nüfusta kayıtlı doğum tarihine göre 10 yaşında iken ortaokul ikinci sınıfı terk ettiği görülmekte, bunun ise hayatın olağan akışı ile bağdaşmayacağı açıktır. Ancak dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; mahkemece doğum tarihinin 01.01.1965 olarak düzeltilmesine karar verilen ...'nin düzeltilen bu tarihe göre aynı anneden doğduğu anlaşılan kardeşi Şekernaz'ın ikizi olduğu ve her iki kardeşin ikiz olduklarına dair bir iddianın mevcut olmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre, davacı ile adı geçen kardeşinin, ikiz olup olmadığının tıbben tespiti zorunludur....
Numune Hastanesi Baştabipliğince verilen 19.04.2007 gün ve 2237 sayılı raporda kemik yaşının 25 yaş üzerinde bulunduğunun belirtildiği, dinlenen tanık beyanlarında davacının 1972 yılında doğduğunun ifade edildiği, kollukça tutulan 10.05.2007 günlü tutanakta davacının 1985 yılında köye gelin olarak geldiği, 17-18 yaşında erkek çocuğunun olduğu, yaklaşık 38-40 yaşlarında bulunduğunun açıklandığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar 25 yaş üzerindeki kişilerin yaşlarının tespiti ve düzeltilmesi tıbben ve hukuken her zaman mümkün bulunmamakta ise de ;Nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalar kamu düzenini ilgilendirdiğinden hakim tarafların sunduğu delillerle bağlı kalmayıp, doğrudan doğruya yapacağı araştırma ve toplayacağı delillere göre doğru sicil oluşturmak mecburiyetindedir....
Devlet Hastanesi sağlık kurulunca düzenlenen 26.03.2009 günlü, 1050 sayılı rapora göre suç tarihinde klinik ve radyolojik olarak 25-40 yaş aralığı içinde olduğu bildirilen mağdurenin doğum tarihi düzeltilirken dosya içinde bulunan nüfus aile kayıt tablosuna göre tashih edilen 01.03.1982 tarihi itibarıyla mağdurenin kız kardeşi ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfusta Yaş Düzeltim İstemli Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Dava dilekçesinde, davacının 01.08.1964 olan doğum tarihinin 01.08.1960 olarak düzeltilmesi istenmiş, mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dosya kapsamından; davacının kemik yaşının tespiti için sağlık kurulu raporu aldırılmadığı, davacının okuduğunu beyan ettiği ... Köyü İlkokulu'nda, kayıtlarında ......
14 yaşında olmasına rağmen gerçek yaşı 15 yaş sonudur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfusta Yaş Düzeltim İstemli Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın ... yönünden reddine, ... yönünden ise kabulüne karar verilmiş olup hükmün Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR ... Cumhuriyet Başsacılığı 04.01.2016 tarih ve 2015/2274 esas, 2016/1 sayılı davanamesinde; ... Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2014/27 esas sayılı dosyasında "çocuğun nitelikli cinsel istismar suçu" mağduru ...'nin yaşına dair Adli Tıp Kurumu'ndan alınan rapora göre 19 yaşının içinde olduğu, mağdur ... Efe ile 01.01.1996 doğumlu kardeşi ...'nin doğum tarihlerinin düzeltilmesi istenilmiş; mahkemece, ...'nin 01.01.1996 olan doğum tarihinin 01.10.1995 olarak düzeltilmesine, Şeyma Efe yönünden ise davanın reddine dair verilen karar Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada; "Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olayda, yaşı düzeltilmesi talep olunan davacının nüfusta 05/06/1987 doğumlu olduğu, tescil tarihinin 25/08/1992 olduğu, davacının kemik yaşı tespitinin Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin müzekkere cevabı ile 21 yaş ve üzeri olarak belirtildiği, alınan raporun tam olarak yaş belirtmediği, Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre 25 yaşından sonra yapılan yaş tespitinin sağlıklı sonuçlar vermediği ve hükme esas alınamayacağı, tanık beyanın bu durumda davayı kanıtlamaya yeterli olmayacağı anlaşılmakla; davanın ispatlanamadığı kanaatine varıldığından reddine " dair karar verilmiştir....