"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfusta Yaş Düzeltim İstemli Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Dava dilekçesinde, davacının 24.12.1990 olan doğum tarihinin 01.01.1993 olarak düzeltilmesi istenmiş, mahkemece, davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 36.maddesi kapsamında nüfus kayıtlarındaki doğum tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 103/1-c maddesi uyarınca nüfus kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin davalar adli tatilde görülecek dava ve işlerden olup bu davalara ait kararların tebliğinde ve sürelerin işlemesinde 104. madde uygulanmaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfusta Yaş Düzeltim İstemli KARAR Cumhuriyet Savcısı tarafından davaname yolu ile açılan dava sonucu verilen karar ile temyiz dilekçesi Cumhuriyet Savcısına usulüne uygun, yaşı düzeltilen küçüğün anne ve babasına ise tebliğ edilmeden dosyanın temyiz incelemesi için gönderildiği anlaşılmaktadır. 1-Cumhuriyet savcısına yapılacak tebligatın usulü 7201 sayılı Tebligat Kanununun 43'ncü ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 65’nci maddesinde gösterilmiştir. Buna göre "Cumhuriyet savcılığına yapılacak tebligat, tebliğ olunacak varaka aslının kendisine gösterilmesi suretiyle olur. Bu tebliğ bir mehile başlangıç olacaksa, Cumhuriyet savcısı, gösterildiği günü, varakanın aslına işaret ve imza eder." Tebligatın gösterilen usule göre yapılması, geçerlilik koşuludur. Bu bakımdan Cumhuriyet savcısına gösterilen usulde tebligatın yapılması zorunludur. Bu şekilde yapılmayan tebligat usulsüzdür....
Yukarıda yer verilen bilgiler ışığında somut olay incelendiğinde; bilindiği üzere 25 yaş üstünde olanlarla ilgili kemik yaşının tespiti tam olarak yapılamamaktadır. Davacı nüfusta kayden 01.01.1964 tarihinde doğmuş görünmektedir. Dava tarihi ise 17.03.2021'dir. Bu haliyle dava tarihi itibariyle davacı nüfus kaydına göre 57 yaşındadır. Davacı tarafça gerçek doğum tarihinin 10.02.1961 olduğu belirtildiğinden dava tarihi itibariyle davacı 60 yaşında olduğunu iddia etmektedir. Mahkemece aldırılan sağlık kurulu raporunda davacının 50 ve 55 yaş üstü ile uyumlu olduğu belirtilmiştir. Dolayısıyla kemik yaşının alınan sağlık raporuyla da anlaşılacağı üzere tespiti tıbben mümkün değildir....
kesintisiz suçlardan olması nedeniyle, suç tarihinin hukuki kesintinin gerçekleştiği “10.11.2011” iddianame tarihi olacağı gözetil- meden, gerekçeli karar başlığında “2010 ve öncesi” olarak yazılması, 2- Kendisini vekille temsil ettiren katılan hazine yararına karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/son madde ve fıkrası uyarınca maktu vekalet ücretine hükmolunması gerektiğinin gözetilmemesi, Yasaya aykırı ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “10.11.2011” olarak düzeltilmesi ve hükme "katılanın ken- disini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avu katlık Asgari Ücret tarifesine göre hesap edilen 1200 TL maktu vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılana verilmesine" ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün (DÜZELTİ...
delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanığın, bir sebebe dayanmayan temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine, ancak: Tekerrüre esas alınan mahkumiyet hükmünün 29.09.2010 tarihinde infaz edilmesi ve inceleme konusu suçun işlendiği 23.10.2013 tarihine kadar TCK.nun 58. maddesinin 2/b fıkrasında yazılı 3 yıllık sürenin geçmesi nedeniyle sanık hakkında teker- rür hükmünün uygulanamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi, Yasaya aykırı ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, sanık hakkın- da kurulan hükümlerden "TCK.nun 58. maddesinin uygulanmasına" ilişkin bölümler çıkartılmak suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin (DÜZELTİ...
Bankasına gönderilmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Yasaya aykırı ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümde yer alan müsadereye ilişkin fıkranın devamına "müsadere edilen sahte paranın karar kesin- leştiğinde 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hak kında Kanunun 17. maddesi ve bu maddeye dayanılarak çıkarılan Sahte Banknotların İncelenmesi ve Değerlendirilmesinde Uyulacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik'in 16. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere ...Bankasına gönderilmesine" ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün (DÜZELTİ LEREK ONANMASINA), 12.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanığın, suçun sabit olmadığına ve noksan araştırmaya yönelik temyiz itirazlarının reddine, ancak: Temel ceza belirlenirken hapis cezası asgari hadden uygulandığı halde, hapis cezası yanında hükmolunan adli para cezasına esas alınan birim gün sayısının ayrı gerekçe gösterilmeksizin alt sınırdan uzaklaşılarak tayini suretiyle çelişkiye neden olunması, Yasaya aykırı ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, sanık hakkında TCK.nun 245/1. maddesi uyarınca hapis cezası yanında hükmolunan adli para cezasına esas alınan 50 günün 5 güne, mahkemenin takdirine uygun olarak TCK.nun 52/2. maddesi uyarınca günlüğü 20 liradan hükmolunan 1000 TL adli para cezasının 100 TL'ye indirilmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun hükmün (DÜZELTİ...
mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanığın, bir sebebe dayanmayan sair temyiz itirazlarının reddine, ancak: Hürriyeti bağlayıcı cezası 5237 sayılı TCK.nun 50/1-a madde ve fıkrası uyarınca adli para cezasına çevrilen sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nun 53. ve 58. maddelerinin uygulanamayacağının gözetilmemesi ve hapis cezası adli para cezasına çevrilirken uygulama maddesinin gösterilmemesi, Yasaya aykırı ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün TCK.nun 52/2. madde ve fıkrasının uygulandığı maddenin başına “TCK.nun 50/1-a. madde ve” ibaresinin yazılmak ve hükümden 5237 sayılı TCK.nun 53. ve 58. madde- lerinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin çıkarılmak suretiyle hükmün (DÜZELTİ...
delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanık...’ın, suçun sabit olma- dığına; sanık ...’ın, bir sebebe dayanmayan temyiz itirazlarının reddine, ancak: Sanıklar hakkında temel hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde, aynı gerekçelerle adli para cezasına esas birim gün sayısının alt sınırın üstünde belirlenmesi suretiyle hükümde çelişkiye neden olunması, Yasaya aykırı ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, sanıklar hakkında TCK.nun 245/1. maddesi uyarınca hapis cezası yanında tayin olunan adli para cezasına esas alınan 30 günün 5 güne, aynı yasanın 52. maddesi uyarınca tayin olunan 600 lira adli para cezasının ise 100 liraya indirilmesi suretiyle hükümlerin (DÜZELTİ...
Yukarıda da belirtildiği gibi yaşı düzeltilmek istenen küçüğün baba adı Özgür olarak nüfusta gözükmektedir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunun 36.maddesine göre açılan kayıt düzeltme davaları niteliği gereği kamu düzeni ile yakından ilgili bulunmaktadır. Hakim, tarafların beyanlarına bağlı kalmaksızın gerektiğinde resen yapacağı araştırma sonucu elde edeceği bulgulara göre doğru sicili oluşturmak mecburiyetindedir. Toplanan tüm deliller kapsamına göre; küçüğün doğumuna dair doğum belgesi, annenin beyanları ve diğer deliller kapsamı ile nüfustaki kayıtlar birbirini doğrulamamaktadır....