Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarihli ve 2008/2-36-47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez. Bu nedenle davacının birinci talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Davacının gerçek anne ve baba hanesine kayıt istemi de anne yönünden yine nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olması, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ GEREKÇE: Açılan dava, nüfusta soyadı düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davacının nüfus kaydı incelendiğinde; İsmail ve Mukaddes oğlu olarak T1 isim ve soyismi ile nüfusta kayıtlı olduğu, Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı olduğu anlaşılmaktadır. 2525 Sayılı Soyadı Yasası'nın 3. maddesinde yabancı ırk ve millet isimlerinin soyadı olarak kullanılamayacağı belirtildikten sonra bu kanuna göre çıkartılmış bulunan 2891 Sayılı Soyadı Nizamnamesinin 7.maddesinde de “yabancı ırk ve ulus adları soyadı olarak kullanılamaz”, yine aynı Nizamnamenin 5.maddesinde de “yeni takılan soyadları Türk dilinden alınır” hükümlerine yer verilmiş olup, dayanak yapılan yasal mevzuat 2525 sayılı Yasaya dayalı olarak Bakanlar Kurulunca 27/12/1934 tarihinde çıkartılan Soyadı Nizamnamesi kapsamında ırk, millet, aşiret veya kabile isimlerinin soyadı olarak kullanılamayacağı ve yeniden takılamayacağı düzenlenmiş bulunmaktadır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfusta Tespit İstemli Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemiz'in 23.02.2017 gün ve 2017/876 Esas, 2017/2461 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Davacı ... tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Dava dilekçesinde, nüfusta kaydı olmayan ablası ... ve ... kızı ...'...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada ... 2.Asliye Hukuk ve Afyonkarahisar Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, nüfusta kayıt düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davacı,... ile olan evlilik dışı birlikteliklerinden dünyaya gelen ... ve ... isimli çocuklarının anne isimlerinin nüfus kayıtlarına resmi nikahlı eşi...olarak geçtiğini belirtip, çocukları ... ve ...'in nüfus kayıtlarındaki anne isminin gerçeğe uygun olarak ... olarak düzeltilmesini istemiştir....

        Ancak; bu kişinin nüfusta kayıtlı olan gün ve ayda değil de başka bir gün ve ayda doğduğu yöntemince kanıtlanamadığı gözetilerek mahkemece salt doğum yılının düzeltilmesi yerine, günü ve ayının da düzeltilmesi, Ayrıca; Yaşının düzeltilmesine karar verilen ...'in ... olan T.C.Kimlik numarasının hükümde son rakamı olan (6)'nın yazılmamış olması, Doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 11.05.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davada 05.01.2003 olan doğum tarihinin 01.04.2002 olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlara, özellikle sağlık kurulu raporu içeriği ile yasal gerektirici nedenlere göre davacının 2003 olan doğum yılının 2002 olarak değiştirilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Ancak, bu kişinin nüfusta kayıtlı olan ay ve gün de değil de başka bir ay ve gün de doğduğu tanıkların soyut anlatımlarına dayanılarak yöntemince kanıtlanmadığı gözetilerek mahkemece salt doğum yılının düzeltilmesi yerine, ay ve günün de düzeltilmesine hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 26.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, nüfusta baba adı düzeltilmesi istemine ilişkindir. Gaziosmanpaşa 3.Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın soybağına ilişkin olduğu ve Aile Mahkemesinin görevine girdiği bildirilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Gaziosmanpaşa 4.Aile Mahkemesi ise, davanın nüfus kayıtlarında baba adının tashihi istemine ilişkin olduğunu, soybağının reddi davası olmadığını belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur . Davaname ile davalılardan ...’in, babası olan Abdullah’ın baba ismi olan ....’nin ..... olarak değiştirilmesine karar verilmesi istenmiştir. Dava, babanın değiştirilmesine yönelik olup, Türk Medeni Kanunu hükümleri uyarınca soybağının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Bu durumda uyuşmazlığın Gaziosmanpaşa 4. Aile Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Yargıtay Hukuk Dairelerinin görevlerini düzenleyen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesinde "Nüfus kütüğü ve yaş kayıtlarının düzeltilmesi, ... ve soyadının değiştirilmesi" davalarının Yargıtay 18. Hukuk Dairesi görevi kapsamında bulunduğu hüküm altına alınmış, 04.02.2010 tarih ve 1 sayılı Yargıtay Başkanlar Kurulu kararına göre de nüfus kayıt düzeltilmesine ilişkin davaların 04.02.2010 tarihinden itibaren sadece 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu ile sınırlı olmak üzere temyiz incelemesinin 18. Hukuk Dairesince yapılması gerektiği belirtilmiştir. Davada, ... ve ... kızı olarak nüfusta kayıtlı bulunan ...ün gerçek annesi ve babası ... ve ... kızı olarak, ...'ün de gerçek babası ... ile gerçek annesi ... kızı olarak nüfusa kaydedilmesi istenilmiştir....

                Aile Mahkemesince, baba adının düzeltilmesi talebinin soybağına ilişkin olmadığı, nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davanın nesebin düzeltilmesi istemine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Somut olayda davacılar, anneleri ile davalı babalarının gayri resmi birlikteliklerden doğduklarını, ancak annelerinin hanesine kaydedildiklerini, nüfusta babalarının belli olmadığını ileri sürerek babaları ...'ın hanesine kaydedilmelerini istemekte olup bir nesep davası olan ve soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunduğu anlaşılan uyuşmazlığın Aile Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nun 21 ve 22. maddeleri gereğince Malatya 2. Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 19.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nüfusta Ana-Baba Adının Düzeltilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm nüfus sicilinde hem ana hem de baba isminin düzeltilmesi isteğini içeren "nüfus kayıt düzeltme davası " (Nüfus Hizmetleri Kanunu m.36) niteliğindedir. Dava mahkemesince de bu şekilde nitelendirilerek hüküm kurulmuştur. Bu gibi nüfus kayıt düzeltme davalarında diğer deliller yanında gerektiğinde genetik araştırma yapılması yolunada gidilmelidir. Ancak her genetik araştırma yapılması gereken dava soybağına ilişkin bir dava sayılamaz. Anılan nedenlerle, isteme ilişkin inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.05.2011 tarihli 2011/1 sayılı kararı gereğince Yargıtay 18. Hukuk Dairesine ait olması gerekir. Ancak Yüksek Yargıtay 18....

                    UYAP Entegrasyonu