ın boşandığını, boşanma ilamında nüfusta kaydı olmayan ... adı ile geçen çocuğun kendisi olduğunu, boşanmadan sonra babasının kendisini ... adı ile nüfusa kaydettirdiğini, 1977 yılında ...'daki yangından dolayı nüfus kayıtlarında bu bilgiler yer almadığından annesi ile arasında bağ kurulamadığını, ayrıca annesi ve ailesi tarafından kendisine ... adı ile hitap edildiğini bildirerek ... Asliye Hukuk Mahkemesinin .... sayılı boşanma ilamında velayeti babası ...'e verilmiş nüfusta kaydı olmayan ... ile davacı ...'ın aynı kişi olduğunun ve ...'ın annesinin de ...Yılmaz olduğunun tespitini istemiştir. Mahkemece, davacının annesinin adının kayıtlarda zaten ...olarak yazılı olduğundan bu yönden davacının talebinde hukuki menfaat olmadığından, diğer taraftan ise nüfusa kayıtlı olmayan ... ile davacının aynı kişi olduğunun tespitinin mümkün olamayacağını ve olsa olsa isim tashihi davası açabileceğini, isim tashihi talebi de olmadığından davanın reddine karar verilmiştir....
-K. sayılı veraset ilamında ... kızı ve mirasçısı olarak belirlenen .... namı diğer ....adına tescil edildiği oysa yapılan araştırmada ...n'in nüfus kaydı bulunmadığı gibi taşınmazın bulunduğu bölgede .... veya....isimli başka bir kayda da rastlanmadığı ayrıca ...'in nüfus kaydında da bu isimde bir kızının olmadığının tespit edildiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesine ilişkin davalarda amaç, tapu malikinin kimlik bilgilerinin nüfus kaydındaki bilgilere uygun hale getirilmesidir. Bu nedenle nüfusa kaydedilmeden ölmüş veya herhangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de, idari yoldan tapu kayıtlarında intikal yaptırılamadığından zorunlu olarak dava açılan bu gibi durumlarda, tapu malikinin davacıların murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir tespit kararı verilmelidir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/65 KARAR NO : 2022/181 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÜRGÜP ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/11/2021 NUMARASI : 2021/82 ESAS 2021/382 KARAR DAVA KONUSU : Nüfusta kaydı olmayan kişinin tescili KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin babası Remzi Can'ın 1929 doğumlu olduğunu, 28/02/2010 tarihinde vefat ettiğini, müvekkilinin babaannesi Cemile Can'ın ise 1932 senesinde vefat ettiğini, o yıllarda nüfusa kayıtlı olan ve nüfus kayıtlarına göre Derviş Can'ın...
Bunun için de kaydının düzeltilmesi istenilen kişinin öncelikle nüfusta kayıtlı olması gereklidir. Somut olaya gelince,tapuda paydaş görünen.... yapılan araştırmalara rağmen nüfusta kaydı bulunamamıştır.Nüfusta kaydı bulunmadığına göre mahkemece, tapu maliki hakkında yapılan inceleme ve araştırmada malikin, davacının murisi olduğu sonucuna varıldığından tespit hükmü kurmakla yetinilmesi gerekirken ayrıca düzeltme hükmü kurulması doğru değil ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün 1. bendindeki "… ile bu tespitin tapu kaydına tesciline" ibaresinin hükümden çıkartılmasına, davalı idare temsilcisinin bu yöne değinen temyiz itirazının kabulü ile 6100 sayılı HMK'nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, muris ...’un nüfusta kaydının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir Nüfusa kaydedilmeden ölmüş veya herhangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de idari yoldan tapu kayıtlarında intikal yaptırılamadığından zorunlu olarak dava açılan bu gibi durumlarda tapu malikinin davacıların murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir “tespit kararı” verilmelidir. Davaya konu olayda mevcut duruma göre tapu maliki olarak görünen kişilerin artık nüfus siciline tescili mümkün olmadığından ve dolayısıyla tapu kaydındaki kimlik bilgileri de nüfus kayıtlarına göre düzeltilemeyeceğinden tapu kayıtlarında intikal yaptırılabilmesi için mahkemece “dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında tapu maliki olarak görünen ... kızı ... ile davacının murisi ......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada Nazilli 2.Asliye Hukuk ve Nazilli Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, nüfusta kayıt düzeltilmesi istemine ilişkindir. Nazilli 2. Asliye Hukuk Mahkemesince, dava dilekçesine göre davacının nüfus kaydındaki evli ibaresinin düzeltilmesi istenmiş ise de, davacının talebinin evliliğin iptali davası anlamına geldiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Nazilli Aile Mahkemesi ise, davada istenen sonucun evliliğin iptali ile sağlanamayacağını belirtip, sorunun iki ayrı kişinin nüfusa tek nüfus kaydı ile kayıtlı olmasından kaynaklandığını ve bu nedenle davanın nüfusta kayıt düzeltilmesi olduğundan söz ederek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
HD'nin 16/02/2017 tarih, 2017/8955- 1971 E ve K sayılı kararı ile yerleşik diğer içtihatları). 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 31. maddesinin 4. fıkrasında "Ölenin kaydı yok ise yapılacak soruşturma sonunda Türk vatandaşlığı ve ailesi tespit edildiği takdirde doğum tutanağı düzenlenerek aile kütüğüne önce doğum, sonra ölüm olayı işlenir" hükmü, Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin nüfusta kayıtlı olmayanların ölümü başlıklı 72. maddesinde ise; "Aile kütüğünde kaydı bulunmayan kişinin ölümüne ilişkin resmî/özel sağlık kurumları veya kamu kurum ve kuruluşlarının kayıtlarına dayanılarak düzenlenen ölüm bildirim formlarında yer alan bilgilere göre ölen kişinin önce doğum olayı, sonra da ölüm olayı aile kütüğüne tescil edilir. Nüfusta kayıtlı olmayanların ölüm olaylarının tesciline ilişkin usul ve esaslar Genel Müdürlük tarafından belirlenir." hükmü öngörülmüştür....
Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. 3-Taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır. Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir. Davanın niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekâlet ücreti maktu olarak belirlenmelidir....
Davacının annesine ait nüfus kaydı bulunmadığından, annenin nüfusa kaydı idari bir işlem olduğundan isteminin reddine karar verilmiş olmakla ve red kararı ilgilinin nüfus kaydında herhangi bir değişikliğe yol açmadığından Nüfus Müdürlüğünün temyiz isteminin REDDİNE, Nüfus İdaresinin mahkemenin kabule ilişkin kararına yönelik temyizine gelince; Davacının kendi nüfus kaydında "..." olan anne adının "..." olarak düzeltilmesine karar verilmiş ise de, dosya kapsamı itibari ile nüfusta ... adı ile kayıtlı bir kişi bulunamamıştır. Dolayısı ile davacı ile adı "..." olarak düzeltilen annesi arasında bir bağlantı kurulamamıştır. Bu durumda, mevcut delillerle nüfusta ...'nin varlığı kanıtlanamadığından, davacı vekilinin bu isteminin de reddine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davada taraf olmayan ... adlı kişinin ihbarı üzerine Tokat Cumhuriyet Başsavcılığının 27.02.2009 gün 2009/2 sayılı davanamesi ile nüfusta davalılar ... ve ... çocuğu olarak kayıtlı bulunan davalı ...'nın kaydının iptali, gerçek anne ve babası olduğu iddia edilen ... ile ... çocuğu olarak nüfusa tescili istenilmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36.maddesinin 1/a bendine göre nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları düzeltmeyi isteyen şahıslar ile, ilgili resmi dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet Savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli Asliye Hukuk Mahkemesinde açılır. Yasanın bu hükmünden de anlaşılacağı gibi nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davasının Cumhuriyet Savcısı tarafından açılabilmesi için yasada öngörülen koşulların bulunması gerekir....