Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, vasiyetnamenin açılması ve mirasçılık belgesi verilmesine dair yabancı mahkeme kararlarının tanınması istemine ilişkindir. Kanunlarımızda yabancı mahkeme kararlarının tanınması davası hasımsız bir dava olmadığı için taraf teşkili sağlandıktan sonra görülmesi gerekir. 6100 sayılı HMK'nın 114/1-d maddesi gereğince taraf teşkili dava şartı olduğundan, HMK'nın 115. maddesinin 1, 2, ve 3. fıkralarında açıklanan dava şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması gerekir.Taraf teşkili kamu düzeniyle ilgili olup, hakim tarafından re'sen gözetilir. Somut olayda, davanın hasımsız olarak açıldığı anlaşılmıştır. Bu durumda davası hasımsız açılamayacağı için, mahkemece, murisin altsoyu dahil mirasçı olabilecek kişilerin tümünün sağ olup olmadıklarını gösterecek şekilde nüfus aile kayıtlarının eksiksiz olarak getirtilmesi ve yasal mirasçısı olup olmadığının açık ve net bir şekilde tespiti gerektiği kuşkusuzdur....

    DAVA Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1988 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocukları olduğunu, Bulgaristan Asenovgrad Mahkemesinin 2021/670 sayılı ve 04.04.2022 tarihli kararı ile evliliğin onarılmaz şekilde derinden sarsılması gerekçesiyle boşanmalarına karar verildiği, boşanma kararının 21.04.2022 tarihinde kesinleştiğini, tarafların hem Türk vatandaşı hem de Bulgar vatandaşı olduğunu, 2015 yılından bu yana ayrı yaşadıklarını, kesinleşen yabancı mahkeme kararının Türkiye'de nüfus kayıtlarına tescil edilebilmesi amacıyla bu davanın açıldığını, davanın kabulü ile yabancı mahkeme kararının tanınmasına ve tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....

      İstinaf Sebepleri Davalı kadın istinaf dilekçesinde özetle; davayı kabul etmediğini, yasal şartları taşımayan yabancı mahkeme ilamının tanınmasına ve tenfizine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir. C....

        Tenfiz; yabancı mahkeme kararının Türkiye'de icra olunabilmesini sağlayan mahkeme kararıdır. Tenfiz usul ve esasları 2675 sayılı MÖHUK'un 34 vd. maddelerinde düzenlenmiş olup Türk Mahkemeleri'nin yabancı ülke mahkeme kararlarının tenfizi davasında yerindelik denetimi söz konusu değildir. Tenfizden amaç yabancı ülke mahkeme kararının aynen Türkiye'de herhangi bir mahkemenin verdiği bir kararmış gibi kabul görmesidir. Bu amaçla Türk Mahkemeleri'nin yabancı ülke mahkeme kararında tenfize konu hükmü değiştirme hak ve yetkisi dahi bulunmamaktadır. Yargılamada sadece tenfiz şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği değerlendirilmesi yapılır. Tenfizi istenen yabancı ülke mahkeme kararında tarafların hak ve sorumlulukları, yargılama harç ve giderleri vb. kalemlere dokunulması mümkün değildir. Türk Mahkemeleri'nde klasik anlamda delil toplama, delil değerlendirme yapılmaz....

          Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2021/104 Esas 2021/98 Karar sayılı dosyası ile Nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemli açmış olduğu dava ile ilgili yerel mahkeme tarafından davanın USULEN REDDİNE karar verildiğini, Söz konusu nüfus kayıtlarında dosyada mevut kayıtlarının yanlış yazıldığı ve gerçek kayıtların mevcut olduğu halde davanın reddine karar verilmesinin mağduriyetine neden olduğunu, ayrıca işlemlerin hatalı yazılmasına neden olan kurum tarafından tebliğ- tebellüğ belgesinde yazım hatalarının mahkeme tarafından yapılabileceğinin tebliğ edildiğini, bu kararın yerinde olmadığını, bu kararın doğrudan kendisini mağdur ettiğini, mağduriyetinin göz önünde bulundurularak kararın bozulması için istinaf talebinde bulunduklarını, kararın BOZULMASINA karar verilmesini ve nüfus kayıtlarının ekte sunulu ve tercümesi yapılmış Suriye Arap Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı nüfus kayıtlarına göre düzeltilmesini talep etmiştir....

          Kararın gerekçesinde; yabancı mahkeme ilamının, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanunun 58. maddesinin göndermesi ile 54. maddesindeki (1. fıkra hariç) şartları taşıdığı belirtilerek, ilamın tanınmasına karar verilmesi gerektiği ifade edilmiş, ancak hüküm fıkrasında ilamın tanınması ile birlikte tenfizine de karar verilmiştir. Tanıma davası; yabancı bir mahkemeden bir hukuk davasına ilişkin olarak verilen ve verildiği mahkemenin tabi olduğu hukuk sistemi uyarınca kesinleşmiş olan mahkeme kararlarının Türkiye'de de "kesin delil" ve "kesin hüküm" teşkil etmesini sağlamaya yönelik davalardır. Tenfiz davası ise; icra kabiliyetine sahip olan mahkeme kararlarının Türkiye'de de icra edilebilirliğini sağlamaya yönelik davalardır. Diğer bir deyişle tanıma davaları; yalnızca "kesin delil" ve "kesin hüküm" niteliği kazandıran davalar olup icra kabiliyeti kazandırma gücüne sahip değildir....

            Davacının 12/06/1970 doğumlu olduğu, Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığı'nın bulunmadığı, davacının yabancı kimlik numarasının olduğu anlaşılmaktadır. Sabrie Karca'nın Suriye Arap Cumhuriyeti kayıtlarında 1950 doğumlu olup Kemal ve Samiye kızı olarak gözüktüğü anlaşılmaktadır. Türk Vatandaşlığı bulunan T.C. kimlik numaralı T3'ın nüfus kayıtlarında 14/07/1950 doğumlu olarak Kemal Sami ve Saniye kızı olarak gözüktüğü Türkiye Cumhuriyeti nüfus kayıtlarından anlaşılmaktadır. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, dosya arasına getirtilen tercümeli nüfus kayıtları ile diğer nüfus kayıtları içeriğinden, Gölcük 1....

            Tenfiz, MÖHUK'un 50/1. maddesinde "Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır." şeklinde düzenlenmiştir. Tanıma, MÖHUK'un 58. maddesinde; "(1) Yabancı mahkeme ilâmının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilâmın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır. Tanımada 54 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi uygulanmaz. (2) İhtilâfsız kaza kararlarının tanınması da aynı hükme tâbidir. (3) Yabancı mahkeme ilâmına dayanılarak Türkiye'de idarî bir işlemin yapılmasında da aynı usul uygulanır." şeklinde düzenlenmiştir....

              ın rahatsızlığından dolayı Almanya Devletinin Hamburg-Wandsbek Bölge Mahkemelerince 18.12.2013 tarihinde eşine vasi olarak atandığını ve eşinin menfaatine olan işleri Türkiye'de yapabilmesi için vasi tayini kararının mahkemece tanınmasına ve tenfizine karar verilmesini istemiş, mahkemece konunun Türk mahkemelerinin münhasır yetkisi kapsamına girdiği, Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine dahil bir konuda, yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizine karar verilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 2675 sayılı MÖHUK'nu yürürlükten kaldırıp, 12.12.2007 tarihinde yürürlüğe giren 5718 sayılı MÖHUK'nun yabancı mahkemece verilen ilamların tanınmasına ilişkin 58. maddesi, yabancı mahkeme ilâmının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesinin yabancı ilâmın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlı olduğunu, tanımada 54. maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin uygulanmayacağını, ihtilâfsız kaza kararlarının tanınmasının da aynı hükme tâbi...

                Dava vesayet konusunda verilen kararın tanınması ve tenfizine ilişkindir. 5718 Sayılı MÖHUK’un “Görev ve Yetki” başlıklı 51.maddesi; “(1) Tenfiz kararları hakkında görevli mahkeme asliye mahkemesidir. (2) Bu kararlar kendisine karşı tenfiz istenen kişinin Türkiye'deki yerleşim yeri, yoksa sakin olduğu yer mahkemesinden, Türkiye'de yerleşim yeri veya sakin olduğu bir yer mevcut değilse Ankara, İstanbul veya İzmir mahkemelerinden birinden istenebilir.” düzenlemesini içermektedir. Buna göre, yabancı mahkeme kararlarının tanıması ve tenfizi davasında görevli mahkeme asliye mahkemesidir. Tanıma ve tenfiz kararının önemi dolayısıyla yabancı kararı veren mahkemenin hangi mahkeme olduğuna bakılmaksızın asliye mahkemelerinin görevli olduğu belirlenerek, tanıma ve tenfiz davasının, yerel mahkeme içinde sulh hukuk mahkemesine göre daha üst düzey bir mahkeme olan asliye mahkemesi tarafından bakılması amaçlanmıştır (Nomer, E.: Devletler Hususi Hukuku, İstanbul 2013, s. 492)....

                UYAP Entegrasyonu