WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

O halde mahkemece, davalılardan ...’a yabancı mahkeme kararının nasıl ve ne zaman tebliğ edildiği araştırılarak usulüne uygun bir şekilde anılan davalı yönünden kararın kesinleşip kesinleşmediğinin belirlenmesi ve yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda yabancı mahkeme hükmünün tenfizinin Türk kamu düzenine aykırılık oluşturmayacağı kabul edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir....

    Davayı açan T2 dava dilekçesinin başlık kısmında velayetin iptaline ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi talebi olduğu belirtilmesine rağmen netice ve talep kısmında tarafların boşanmalarına dair yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizini talep ettiği görülmektedir. Davayı gören mahkemenin yabancı mahkeme ilamının dilekçe ile sunulan tercümesinin onaylı olup olmadığını kontrol etmediği gibi içeriğini de incelemeden hiç evlenmemiş taraflar yani evli olmayan kişiler hakkında olmayan bir boşanma kararı ile ilam niteliği taşımayan tedbir kararının tanınması ve tenfizine karar vererek çocukların velayet hakkının babada olduğuna dair nüfusta kayıt oluşturulmuştur....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2019/180 ESAS, 2020/189 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı vekilince yasal süre içerisinde istinaf edilmiş olmakla Dairemizce HMK'nın 353. maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin hem Türk hem Alman vatandaşı olduğunu, babasının soyadını kullandığını, babasının bulunduğu bölgede insanları kandıran, iyi niyetlerini suistimal eden, dolandıran bir kişi olduğunu ve aynı soyadı taşımak istemediğini, bu nedenle nüfus kayıtlarında Güngördü olan soyadının annesinin soyadı olan Lienemann olarak değiştirilmesini talep ve dava...

    Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davaya dayanak yabancı mahkeme kararlarının hukuk davasına ilişkin olduğu, davaya konu ilamların davalının Almanya’daki avukatına tebliğ edildiği ve kararların kesinleşmiş olduğu, yabancı mahkeme ilamlarının MÖHUK 58. maddede öngörülen şartları taşıdığı, bu nedenle davaya dayanak kararların tanınmayı kabil kararlar olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile yabancı mahkeme kararlarıınn tanınmasına karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, yabancı mahkeme kararlarının tanınması istemine ilişkin olup, mahkemece, yazılı şekilde, davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, tanınması istenen ... ... Mahkemesinin 4 O 404/10 sayılı kararında davalı olarak ....’ın yer aldığı, davacı ...Ş.’nin bu dava ile ilgisinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece, davacının .......

      Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe : Dava yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizine ilişkindir. Tenfizi istenen mahkeme kararı Rusya Federasyonu 15. Tahkim Temyiz Mahkemesinin 30/11/2019 tarih ve A32-15047/2017 ve 15AP-19302/2019 numaralı ilamıdır. İlamda 81.789,75 $ alacağa hükmedildiği görülmektedir. Dış ilişkiler genel müdürlüğüne müzekkere yazılmış, Türkiye ile karar veren Rusya Federasyonu arasında ikili anlaşma bulunup bulunmadığı sorulmuş, yazı cevabında Rusya Federasyonu ile Türkiye Cumhuriyeti arasında hukuk, aile ve tahkim mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizine ilişkin mütekabiliyet anlaşmalarının bulunmadığı yönünde bilgi verildiği görülmüştür. Yabancı mahkeme kararlarının tanınması yahut tenfizine karar verilmesi için mütekabiliyet esası geçerlidir. Karşılılık ilkesinin uygulanmadığı hallerde ilgili ülkenin mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi mümkün değildir....

        Yerel Mahkemesi tarafından verilen kayyım tayini kararının, mahkemece tanıma ve tenfizine karar verilmesini istemiş, mahkemece konunun Türk mahkemelerinin münhasır yetkisi kapsamına girdiği, Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine dahil bir konuda, yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizine karar verilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 2675 sayılı MÖHUK'nun yürürlükten kaldırılmasından sonra 12.12.2007 tarihinde yürürlüğe giren 5718 sayılı MÖHUK'nun yabancı mahkemece verilen ilamların tanınmasına ilişkin 58.maddesi, ''Yabancı mahkeme ilâmının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilâmın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır. Tanımada 54. maddenin birinci fıkrasının (a) bendi uygulanmaz. İhtilâfsız kaza kararlarının tanınması da aynı hükme tâbidir....

          Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2021/104 Esas 2021/98 Karar sayılı dosyası ile Nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemli açmış olduğu dava ile ilgili yerel mahkeme tarafından davanın USULEN REDDİNE karar verildiğini, Söz konusu nüfus kayıtlarında dosyada mevut kayıtlarının yanlış yazıldığı ve gerçek kayıtların mevcut olduğu halde davanın reddine karar verilmesinin mağduriyetine neden olduğunu, ayrıca işlemlerin hatalı yazılmasına neden olan kurum tarafından tebliğ- tebellüğ belgesinde yazım hatalarının mahkeme tarafından yapılabileceğinin tebliğ edildiğini, bu kararın yerinde olmadığını, bu kararın doğrudan kendisini mağdur ettiğini, mağduriyetinin göz önünde bulundurularak kararın bozulması için istinaf talebinde bulunduklarını, kararın BOZULMASINA karar verilmesini ve nüfus kayıtlarının ekte sunulu ve tercümesi yapılmış Suriye Arap Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı nüfus kayıtlarına göre düzeltilmesini talep etmiştir....

          Davaya konu yabancı mahkeme ilamının hüküm fıkrasında, müvekkili ... hakkında herhangi bir hüküm bulunmadığını, davacı tarafın dava dilekçesinin ekinde sunduğu yabancı mahkeme ilamının onaylı Türkçe tercümesi dikkatli okunduğunda, yabancı mahkeme ilamının tazminata ilişkin hüküm fıkrasında, müvekkili ... hakkında bir hüküm kurulmadığını, yabancı mahkeme ilamının onaylı tercümesinin hüküm fıkrasında dört davalı ismi sayılmış ve tazminat hükmünün ikinci ve dördüncü davalılar hakkında kurulduğunu ve davalı ...'ın üçüncü sıra davalı olduğundan hakkında hüküm kurulmayan davalı hakkında tenfiz kararı verilemeyeceğini, 2....

            Davacının 12/06/1970 doğumlu olduğu, Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığı'nın bulunmadığı, davacının yabancı kimlik numarasının olduğu anlaşılmaktadır. Sabrie Karca'nın Suriye Arap Cumhuriyeti kayıtlarında 1950 doğumlu olup Kemal ve Samiye kızı olarak gözüktüğü anlaşılmaktadır. Türk Vatandaşlığı bulunan T.C. kimlik numaralı T3'ın nüfus kayıtlarında 14/07/1950 doğumlu olarak Kemal Sami ve Saniye kızı olarak gözüktüğü Türkiye Cumhuriyeti nüfus kayıtlarından anlaşılmaktadır. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, dosya arasına getirtilen tercümeli nüfus kayıtları ile diğer nüfus kayıtları içeriğinden, Gölcük 1....

            Somut uyuşmazlık yönünden asıl incelenmesi gereken husus, yabancı mahkeme kararının, Türk mahkemelerinden alınan kararlar ile bağdaşmaması halinin, Türk kamu düzenine aykırılık oluşturup oluşturmayacağı noktasıdır. Burada ilk olarak tanıma ve tenfiz hukukundaki kamu düzenine aykırılık kavramının, iç hukuktaki emredici kurallara aykırılık kavramından daha dar ve sınırlı bir anlama sahip olduğu gözden uzak tutulmamalıdır. Dolayısıyla kamu düzeni gerekçesiyle yabancı mahkeme kararının tenfizine istisnaen müdahale edilmelidir. Ayrıca somut uyuşmazlıkta yukarıda açıklanan revision au fond yasağından ayrılmayı gerektirecek bir özellik de bulunmamaktadır. Yine aynı davanın Türk mahkemelerinde görülmesi halinde farklı sonuca varılacak olması, “tek başına” tanıma ve tenfiz engeli oluşturmayacaktır. Zira, esasa uygulanacak yabancı hukuk gibi yabancı mahkeme kararlarının da Türk mahkemelerinden verilecek kararlarla aynı olması beklenemez....

              UYAP Entegrasyonu