Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yavuzarslan” olarak, yine “... kızı ...”nın nüfus kayıtlarına göre baba adının “...” olduğu anlaşıldığından tapu kaydındaki kimlik bilgilerinde “...” olarak yazılan baba adının “...” olarak düzeltilmesi doğru ise de nüfus kayıtlarında adı “...” olduğu halde hüküm sonucunda kimlik bilgilerinin “... kızı ... Yavuzarslan” şeklinde düzeltilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ayrıca, Dairemizin daha önceki bozma ilamında da belirtildiği üzere getirtilen nüfus kayıtlarından, tapu maliki olduğu iddia edilen davacının murisi “... oğlu Yonus’un” 25.06.1934 tarihli ve 2525 sayılı Soyadı Kanununun yürürlüğe girmesinden önce 01.02.1929 tarihinde öldüğü ve soyadı bulunmadığı, yine tapu maliki olduğu iddia edilen davacının murisi “... kızı ...” soyadı almadan 21.01.1936 tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır. Bu nedenle, nüfus kayıtlarında soyadı bulunmayan bir kişinin tapu kaydına soyisminin yazılması mümkün değildir....

    in 05.02.1925 yılında öldüğünü ve Soyadı Kanunu olmadığı için soyadı alamadığını bildirerek, soyadı olmadan ölen dedesi Mehmet'in nüfus kütüğüne soyadının Tetik olarak kayıt edilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 21.06.1934 tarihinde kabul edilip altı ay sonra yürürlüğe giren 2525 sayılı Soyadı Kanunu ve Soyadı Nizamnamesi'ne göre soyadı olmadan ölen kişiye sonradan soyadı verilemeyeceği dikkate alınmadan davanın reddi yerine kabulü yönünde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 29.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Dava, nüfus kayıtlarında isim ve yaş tashih tabine ilişkindir. İlk derece mahkemesince isim tashih talebinin kabulüne, yaş tashih talebinin reddine karar verilmiş, davacı tarafından yaş tashih talebinin reddi kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuştur. Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile yakından ilgilidir. Nüfus kayıtlarındaki istemlerle ilgili davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın çelişki oluşturmadan doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır. Davacı doğum tarihinin 15/02/1987 olarak tashihini talep etmiş isede; 21/12/1982 tarihinde nüfusa tescil edilmiştir. Bu itibarla bir kişinin doğmadan nüfusa kayıt edilmesi mümkün olmadığından, ilk derece mahkemesince doğum tarihinin 15/02/1987 tarihi olarak tashihi talebinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı yön bulunmakatadır. vermek gerekmiştir....

      Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Dava, nüfus kayıtlarında isim ve yaş tashih tabine ilişkindir. İlk derece mahkemesince isim tashih talebinin kabulüne, yaş tashih talebinin reddine karar verilmiş, davacı tarafından yaş tashih talebinin reddi kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuştur. Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile yakından ilgilidir. Nüfus kayıtlarındaki istemlerle ilgili davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın çelişki oluşturmadan doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır. Davacı doğum tarihinin 15/02/1987 olarak tashihini talep etmiş isede; 21/12/1982 tarihinde nüfusa tescil edilmiştir. Bu itibarla bir kişinin doğmadan nüfusa kayıt edilmesi mümkün olmadığından, ilk derece mahkemesince doğum tarihinin 15/02/1987 tarihi olarak tashihi talebinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı yön bulunmakatadır. vermek gerekmiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, adın Tashihi istemine ilişkindir. 4721 sayılı TMK.nın 27. maddesinde; adın değiştirilmesinin, ancak haklı sebeplere dayanılarak hakimden istenebileceği, değişikliğin nüfus siciline kayıt ve ilan olunacağı, adın değişmekle kişisel durumda değişme olmayacağı, bu değişiklikten zarar görenlerin, bunu öğrendiği günden başlayarak bir yıl içinde değiştirme kararının kaldırılmasını dava edebileceği hükme bağlanmıştır. Hangi hallerin haklı sebep teşkil ettiği konusu her bir davadaki özel koşullara göre mahkemece belirlenecektir. Bu belirleme yapılırken objektif koşullardan çok değiştirme isteminde bulunanın mahkemeye sunacağı özel nedenlerin dikkate alınması gerekir. Bu özel ve kişiye özgü nedenler; istemde bulunanın kişiliği, sosyal statüsü, aile ilişkileri de gözönünde bulundurularak hakim tarafından değerlendirilmelidir. Ad ve soyadı kişiliğin ayrılmaz bir öğesidir. Kişi bununla anılır ve tanımlanır....

      Kabule göre de; tapuda kayıt tashihi davalarında esas olan tapu kayıtlarının nüfus kayıtlarına uygun olarak düzeltilmesi olup, kayıt maliki olduğu iddia edilen ...'in baba adı nüfus kayıtlarında “... ...” olduğu halde “... oğlu ...” olarak hüküm kurulması doğru olmamıştır...” gerekçesiyle mahkeme kararı bozulmuştur. 3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar Mahkemenin 18.09.2018 tarihli ve 2015/1526 Esas ve 2018/1248 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulüne karar verilmiştir. 4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur. 5....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 21.01.2010 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 01.06.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 28 sayılı parselde malik murisi babasının tapuda "..." şeklinde yazılı ismini ve soyadının nüfus kaydına uygun olarak "..." şeklinde düzeltilmesini istemiştir. Davalı idare, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne, 28 parsel sayılı taşınmazın "..." adına olan malik kaydının iptali ile "... ve ... oğlu 01.07.1911 doğumlu ..."olarak düzeltilmesine karar verilmiştir....

          Hükmü, davalı idare vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre davalı idare vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir. 2-“Mülkiyet hakkının tescili” başlıklı Tapu Sicil Tüzüğünün 25. maddesinde kütükte bulunması zorunlu bilgiler; malikin adı ve soyadı, baba adı ile edinme nedeni, tarih ve yevmiye numarasından ibarettir. Görülüyor ki; bunların arasında malikin doğum tarihi yer almamıştır. Dolayısıyla tapu kütüğünde bulunması zorunlu olmayan nüfus bilgilerinin ilavesi veya düzeltilmesi dava yoluyla istenemez. Şayet tapunun tesciline dayanak yapılan işlemde düzeltmeyi gerektirir bir hata yapılmışsa, bu hata tüzüğün 87. maddesi uyarınca ilgilisinin başvurusu üzerine o maddedeki konular araştırılarak idarece düzeltilmelidir....

            Tapu kütüğündeki nüfus bilgilerinin düzeltilmesi davalarında yasal hasım Tapu Sicil Müdürlüğüdür. Somut olayda davacı vekilinin başlangıçta davayı yanlış hasma yönelttiği ve sonradan yasal hasım Tapu Sicil Müdürlüğünü davaya dahil etmekle yetindiği anlaşılmaktadır. Usul hükümlerince gerçek veya tüzel kişilerin dahili dava yolu ile davada taraf durumu almalarına olanak yoktur. Kabule göre de; mülkiyet hakkının tescili başlıklı Tapu Sicil Tüzüğünün 25. maddesinde kütükte bulunması zorunlu bilgiler; malikin adı, soyadı, baba ./.. -2- 2006/66-1428 adı, edinme nedeni tarih ve yevmiye numarasından ibarettir. Görülüyor ki, bunların arasında malikin doğum tarihi yer almamıştır. Dolayısıyla tapu kütüğünde bulunması zorunlu olmayan nüfus bilgisinin ilavesi veya düzeltilmesi dava yoluyla istenemez. Şayet tapunun tesciline dayanak yapılan işlemde düzeltimi gerektirir bir hata yapılmışsa bu hata tüzüğün 87....

              ye ait nüfus bilgilerinin nerede tespit ettirilerek bu yerden adı geçenin anne, baba ve kardeşlerinin nüfus kayıt örnekleri istenmeli, sözü edilen bu iki kayıt birlikte düşünülmeli, kuşku halinde taşınmaz başında keşif yapılarak hem davacıların varsa bu kişiden gelen miras haklarına kolay kavuşacakları düzeltme yolu ile kabul edilmeli, yok ise mülkiyet nakline neden olunamayacağından ...'ye ilişkin düzeltme isteminin reddine bundan sonra karar verilmelidir. Karar açıklanan bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 10.06.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu