Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sicil Müdürlüğü vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-“Mülkiyet hakkının tescili” başlıklı Tapu Sicil Tüzüğünün 25. maddesinde kütükte bulunması zorunlu bilgiler; malikin adı, soyadı, baba adı, edinme nedeni, tarih ve yevmiye numarasından ibarettir. Görülüyor ki; bunların arasında malikin doğum tarihi yer almamıştır. Dolayısıyla, tapu kütüğünde bulunması zorunlu olmayan nüfus bilgisinin ilavesi veya düzeltilmesi dava yoluyla istenemez. Şayet, tapunun tesciline dayanak yapılan işlemde düzeltilmesi gereken bir hata yapılmışsa, bu hatanın tüzüğün 87.maddesi uyarınca ilgilisinin başvurusu üzerine o maddedeki koşullar araştırılarak idarece düzeltilmesi gerekir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 26.8.2005 gününde verilen dilekçe ile tapuda soyadı tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın ıslah talebi doğrultusunda kabulüne dair verilen 4.4.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı idare vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava ile davacı 660 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında murisi babasının soyadının ve doğum tarihinin yanlış yazıldığını belirterek soyadının "... doğum tarihininde "1308 olarak düzeltilmesini talep etmiştir....

      Sicil Müdürlüğünün aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-"Mülkiyet hakkının tescili" başlıklı Tapu Sicil Tüzüğünün 25. maddesinde kütükte bulunması zorunlu bilgiler; malikin adı, soyadı, baba adı, edinme nedeni, tarih ve yevmiye numarasından ibarettir. Görülüyor ki; bunların arasında malikin doğum tarihi yer almamıştır. Dolayısıyla tapu kütüğünde bulunması zorunlu olmayan nüfus bilgisinin ilavesi veya düzeltilmesi dava yoluyla istenemez. Şayet tapunun tesciline dayanak yapılan işlemde düzeltilmesi gerekli bir hata yapılmışsa bu hatanın tüzüğün 87. maddesi uyarınca ilgilisinin başvurusu üzerine o maddedeki koşullar araştırılarak idarece düzeltilmelidir....

        Mahkemece veraset belgesi verilmesinin nüfus kayıtlarıyla mümkün olduğu, miras bırakanın doğum ve ölüm tarihlerinin bilinmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç doğru olmadığı gibi hükmün gerekçesi de yasal düzenlemelere uygun düşmemiştir. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 30.maddesinde doğum ve ölüm, nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunabileceği, nüfus kütüklerinde kayıt bulunmaması veya bulunan kaydın doğru olmadığının anlaşılması halinde, gerçek durumun her türlü delille kanıtlanması mümkün olduğu belirtilmiştir. Bu olgu gözetildiğinde miras bırakanın nüfusta kayıtlı olmaması başlı başına irs ilişkisinin kurulamadığı sonucunu doğurmayacağından, davanın reddini gerektirmeyeceği kuşkusuzdur. Somut olayda davacı; miras bırakan ... kızı ...'un halası olduğunu ve bu kişinin nüfusta kaydının bulunmadığını, babası tarafından mirasçılık belgesinin alındığını, miras bırakana ait taşınmaz hissesi olduğunu belirtmiştir....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/12/2021 NUMARASI : 2021/311 E 2021/792 K DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen mahkemenin kararına karşı, davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; nüfus kayıtlarında isminin Rukiye olarak geçtiğini, bu isimle dalga geçilmesi nedeniyle Zeynep Rana ismini kullandığını, çevrede bu isimle tanındığını belirterek isminin Zeynep Rana olarak düzeltilmesini talep etmiştir. Dava; 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 36. maddesi uyarınca açılan nüfusta isim düzeltilmesi talebine ilişkindir. Dairemizce yapılan istinaf incelemesi sonucunda;Hakimler ve Savcılar Kurulu 1....

          Sulh Hukuk ve...Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R- Dava, davacının nüfus kaydında ... olan adının ...olarak değiştirilmesi istemine ilişkindir Sulh Hukuk Mahkemesi'nce,isim tashihi davasında görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğugu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir Asliye Hukuk Mahkemesi ise, ad ve soyadı değiştirilmesi isteminin 6100 sayılı HMK'nın 382/2-a-2'de çekişmesiz yargı işi olarak düzenlendiği, HMK 383.maddeye göre çekişmesiz yargı işinde görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. İsmin değiştirilmesi istemi,6100 sayılı HMK'nın 382/2-a-2 de çekişmesiz yargı işi olarak düzenlenmiştir....

            Bir başka ifade ile tapuda isim düzeltilmesi davasında amaç tapu kaydındaki yanlış ve eksik bilgilerin nüfus kaydına uygun hale getirilmesidir. Somut olayda; dava konusu taşınmazların tapulama tutanakları içeriğindeki bilgiler açıkça okunup dayanak kayıtlar getirtilip, nüfus kayıtları ile birlikte denetlenerek taşınmazları iyi bilen şahitlere sorulup, gerekirse keşfen inceleme yapılarak ve Hazine tarafından " ... oğlu ..." mirasçıları aleyhine açıldığı belirtilen 1993/79 Esas, 2007/144 Karar sayılı tapu iptali ve tescil davası incelenerek tapu kayıtlarında soyadı eklenmesi suretiyle düzeltilmesi istenen malikin nüfus sicilinde " ... oğlu ... " kimliği ile kayıtlı davacının murisi olup olmadığı kesin olarak saptandıktan sonra neticesine göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde ve eksik incelemeye dayalı kararın bozulması gerekmiştir....

              Mahkemece isteme uygun olarak dava konusu taşınmazın “...” veya “.” ya ait olup olmadığının tespiti için; taşınmazın bulunduğu nüfus müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. Cumhuriyet Savcılığı vasıtası ile taşınmazın bulunduğu yerden kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalı, düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmeli, davacı eşi ... Kodan’a ait nüfus kaydı getirtilmek ve ilgili nüfus müdürlüğünden sorulmak suretiyle soyadı değişikliği yapıp yapmadığı tespit edilerek, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda sonuca varılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bozulmasına karar verilmiştir....

                in malik olarak gözüktüğü ancak tapu müdürlüğü tarafından dosyaya gönderilen 15.08.2013 tarihli 1357 ada 178 parselin ifrazı ile oluşan 1357 ada 399 parselde adı geçenlerin malik olmadıkları anlaşılmış olup tapu kayıtları arasındaki çelişkinin giderilerek davaya konu taşınmazda yukarıda isimleri geçen şahısların malik olup olmadıkları araştırılarak malik olduklarının tesbiti halinde davalılarla irtibatını gösterir tüm bilgi ve belgelerin (nüfus kayıtları, veraset ilamı, tapuda soyadı tashihi davası vs.) ilgilisinden ve nüfus müdürlüğünden temin edilip adı geçen şahısların dava konusu taşınmazın tapu kaydında malik ve ölü olduklarının tespiti halinde tüm mirasçılarına gerekçeli karar ve temyiz dilekçesi tebliği ile cevap ve temyiz sürelerinin beklenmesinden, 2-Davalı ..., ... ve ...'na temyiz dilekçesinin tebliğine dair tebligata dosya içinde rastlanmamıştır....

                  Asliye Hukuk ve Kadirli Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, tapuda soyadı tashihi istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davanın 29.05.2008 tarihinde 6.100,00 YTL. değer gösterilerek Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı, 2 ayrı taşınmaz için tapuda soyadı tashihi istendiği, yapılan keşif sonucu dava konusu taşınmazlardaki hisse değerinin toplam 54.140,60 YTL olduğunun rapor edildiği anlaşılmıştır. Bu durumda HUMK.’nun 1. ve 8. maddeleri göz önünde bulundurulduğunda dava tarihi ve değeri esas alındığında taşınmaza yönelik uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; H.M.U.K.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Kadirli 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 22.05.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu