Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/10/2022 NUMARASI : 2022/40 ESAS 2022/256 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : İzmir 9....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 8.1.2007 ve birleşen davada 28.2.2007 gününde verilen dilekçe ile tapuda baba adı ve soyadı tashihi birleşen dava ile tapudan soyadı tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen 21.3.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanunun 13/J maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, 10.7.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    Soyadı değiştirilen erkek ise kendisi ile birlikte varsa karısının ve müracaat tarihinde ergin olmayan çocuklarının da soyadları düzeltilir. Soyadı değiştirilen kadın ise kendisi ile birlikte ergin olmayan evlilik dışı çocukları varsa onların da soyadları düzeltilir. Bu maddede belirlenen sürenin bir katına kadar uzatılmasında Cumhurbaşkanı yetkilidir." hükmü getirilerek belli şartlarda bir defaya mahsus idare tarafından ad ve soyadı için nüfus kayıtlarında mahkeme kararı aranmaksızın düzeltme yapılabilmesine olanak sağlanmıştır. Mahkemece ad değişikliği talebi bu yasal düzenleme gereği reddedilmiş ise de, görüldüğü üzere, değişiklik talebi olanlar için belirli bir süre için getirilen bu olanak, esasen nüfus kayıtlarında ancak mahkeme hükmü ile değişiklik yapılabileceği genel kuralına bir istisna olarak düzenlenmiş olup, mahkemelerin bu konudaki görev ve yetkisi kaldırılmış değildir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 16.1.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında isim tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.03.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydında yanlış yazılan soyisim tashihi ile doğum tarihi düzeltilmesi taleplerine ilişkindir....

      Değişik paylarla paydaş kılınan maliklerden "... hariç" diğerlerinin tamamı için isim, soyad ve baba adı belirlenmiş ise de ... hakkında ... kızı olduğunun tespitine rağmen soyadı belirlemesi yapılmamıştır. Davaya konu parsellerin tespitine esas Kadastro tutanaklarına göre mülkiyet belirlemesi yapılırken Ocak 1954 tarih 93, Eylül 1942 tarih 13 ve Nisan 1943 tarih 36 sıra numaralı tapu kayıtları reviyon alınmıştır. Revizyon alınan kayıtlara ait tapu kayıt örnekleri getirtilerek bu kayıtlardan hareketle adı geçen ...'ye soyadı belirlenmesi yapılmaya çalışılmıştır. Mahkemece de bunlardan yola çıkılmasına rağmen sonuca ulaşılmadığı için taşınmazın bulunduğu ...köyüne ait nüfus sicillerinde tapu kaydındaki ... ile aynı baba adını taşıyan ...'ten yola çıkılarak baba adı ... olan ve ... ve ... adında çocukları bulunan tüm "...'ler" hanelerinden nüfus kayıtları getirtilerek dosyaya konulmuş bulunmaktadır....

        İşlem sırasında Nüfus Müdürlüğüne yazılacak bir yazı ile kuşkunun giderileceği açıktır. Açıklanan bu yönler gözönünde bulundurulduğunda soyadı değişikliği yaptırmak bakımından hukuki bir zorunluluk olmadığı gibi davacı adına hukuki bir yarardan da sözedilemez. Dava açmada hukuki yararın bulunmaması halinde davanın reddine karar vermek gerekir. Mahkemece davanın reddine karar verilecek yerde hukuki yarar varmış gibi davanın kabulü doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 16.10.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          Şöyle ki; Tapu Sicil Tüzüğünün 87. maddesinde kadastro çalışmaları sırasında meydana gelen yazım hatalarıyla ad, soyadı ve baba adındaki yanlışlık veya eksikliklerin ilgilisinin başvurusu üzerine dayanak kayıt ve belgeler incelenerek, talebin gerçek hak sahibinden geldiğine kanaat getirilmesi şartıyla düzeltilebileceği belirtilmektedir. Buradaki düzeltme işlemi, tapu memurlarının insiyatifine bırakılabilecek sadece yazım hatalarıyla ilgili konulara ilişkin olup mülkiyet ihtilafının hallinin, dolayısıyla yargılamanın gerekmediği hallere ilişkindir. Muris nüfusa kayıtlı ise ve sağlığında soyadı almış ise zaten murisin tapu kaydındaki kimlik bilgileri nüfus kaydına göre düzeltilmektedir. Ancak murisin nüfus kaydı yoksa veya muris soyadı almadan ölmüş ise veya Türk soylu yabancı ülke vatandaşı ise ne yapılacaktır?...

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli)|Nüfus (Yaş Düzeltilmesi İstemli) istemine ilişkindir. Somut olayda; dosyada soyadı değisikliği ile yaş değişikliği talebinin olduğunu, kararda ıse kismen kabul edilerek sadece soyadı değişikliği olduğunu, yaş tashihinin red olduğunu, nüfusta 1959 olarak kaydedildiğini oysa doğrusunun 1694 olduğunu, yanlışın nufus müdürlügünün hatasından kaynaklandığını, bu kararın düzeltilmesini talep ve dava etmiştir. Tüm dosya kapsamına göre davacının yaşı gereği kemik yaşı incelemesi yapılamamış, ilk derece mahkemesinde tanıklarda dinlenmemiştir. Davacı aynı zamanda sadece yaş tashihi yönünden dosyayı istinafa taşımıştır. Davacının davasının reddine karar verilerek istinafa taşıdığı görülmüştür....

            Sulh Hukuk Mahkemesi ise, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendine göre ve açıla davanın cinsiyet tashihi olduğu ve bunun nüfus kanunundan kaynaklanan dava olması nedeniyle Asliye Hukuk Mahkemelerinin görev alanına girdiği bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. İsmin değiştirilmesi istemi,6100 sayılı HMK'nın 382/2-a-2 de çekişmesiz yargı işi olarak düzenlenmiştir. HMK 383.maddeye göre çekişmesiz yargı işinde görevli mahkeme aksine bir düzenleme olmadığı surette Sulh Hukuk Mahkemesidir. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 27. maddesi uyarınca, haklı bir sebebe dayanmak kaydıyla, adın değiştirilmesi hâkimden istenebilir. Diğer yandan 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 20.12.2005 gününde verilen dilekçe ile tapuda doğum tarihi tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.03.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydına yanlış yazılan doğum tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. "Mülkiyet Hakkının Tescili" başlıklı Tapu Sicil Tüzüğünün 25.maddesinde kütükte bulunması zorunlu bilgiler; malikin adı, soyadı, baba adı, edinme nedeni, tarih ve yevmiye numarasından ibarettir. Görülüyorki; bunların arasında malikin doğum tarihi yer almamıştır....

                UYAP Entegrasyonu