Mahkemece, yukarıda belirtilen veraset ilamına ilişkin dosya mahkemesinden istenmeli, belirtilen nüfus kayıtları incelenmeli, nüfus müdürlüğünden bu kayıtlar teyit edilmeli, taşınmazın tapulama tutanağında mülkiyet durumunu açıklamak için yazılı olan ...ye ilişkin nüfus kayıtları nüfus müdürlüğünden sorularak gelecek olan kayıtlar ile davacının murisinin kimlik bilgileri karşılaştırılmalı, tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, taşınmaz başında keşif yapılarak tanıklar ve sağ iseler tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenmelidir. Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulüne karar verilmelidir." gerekçesi ile bozulmuştur. Mahkemece, dairemizin bozma kararına uyularak yapılan araştırma sonucunda kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenen "... kızı ..."...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, nüfus kaydının düzeltilmesi isteğine ilişkindir....
Davacının babası ile T8 arasında bağ kurulabilmesi için bu iki kişinin de mezarının tespit edilerek DNA incelemesinin yapılması gerekmektedir. Zira resmi belgeler itibariyle nüfus kaydının düzeltilmesi mümkün değildir. Yine Ayşe'nin nüfusa kayıtlı bir kişi olduğu dahi tespit edilememiş olup, mezarının tespiti de mümkün değildir. Eldeki bilgi ve belgelerle, fethi kabir ve DNA incelemesi yapılmaksızın nüfus kayıtlarının düzeltilmesi mümkün olmadığından davanın reddine, yönelik karar verilmiştir....
Önemle vurgulanmalıdır ki; zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK, 11.2.1998 gün ve 2-87/77 sayılı). Şu durumda; zamanaşımı veya hak düşürücü süreye bağlı olmaksızın açılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi tanık da dinlenebilecektir Buna karşılık, nüfus kütüklerindeki “'doğru olmayan kayıtların'' düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur (T.K.M m.39. Nüfus Hizmetleri Kanunu m. 11). İşte bu noktalarda, nüfus kütüğünde yer alan “doğru olmayan kayıtlar”, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan "kayıt düzeltme davası" ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası" olarak adlandırılmaktadır....
ın babasının adı olarak düzeltilmesi talep edilmiştir. Bu türden yanlış ve yanıltıcı beyan ve işlemle yasaya aykırı olarak yapılan kayıtların düzeltilmesinin nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğu ve görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu açıktır. (Hukuk Genel Kurulu 2013/18-354 E. 2013/1554 K. 13.11.2013 T.) Dava bu niteliğiyle bir nesep davası olmayıp hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. Maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medeni Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 13/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Nüfus araştırması sonucunda "Bedriye Sönmez" adında bir kaydın bulunmadığı, zabıta araştırması sonucunda Bedriye Sönmez" ile "...'in aynı kişi olduğu bildirilmiştir. Bu durumda tapulama tutanağı ile nüfus kayıtları, yapılan nüfus ve zabıta araştırmaları arasında çelişki ortaya çıkmıştır. O halde mahkemece tapulama tespit bilirkişilerinin yaşayıp yaşamadığı araştırılmalı ve gerekirse taşınmazı iyi bilen mahalli bilirkişi ve sağ olan tespit bilirkişileri mahallinde keşif yapılarak taşınmazın öncesinde ve şimdiki kullanım durumu tespit edilmeli çelişki giderilmelidir. Davacılar eldeki davayı ortaklığın giderilmesi davasının yargılaması sırasında mahkemeden aldıkları yetki ile açtıklarından bu dava dosyası mahkemesinden istenerek incelenmeli, ismi düzeltilmesi istenen Fatma Sönmez'in sağ olup olmadığı araştırılmalı sağ ise mahkemece dinlenmelidir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davalı T6 temsilcisi istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının incelenmesinde Suriye uyruklu T1 annesinin T.C. nolu T4 olduğunun tespit ve tescilini istediğini, yapılan yargılama sırasında T6 tespit ve tescil talebinin tescil kısmına itiraz edilmiş ise de yargılama sonucunda T.C. nolu T4 Suriye uyruklu Mustafa ELMUSTAFA’nın annesi olduğuna dair tespit ve tescil kararı verildiğini, T4’nın künyesi üzerinde yapılan incelemede 01/01/1972 tarihinde Mustafa ELMUSTAFA ile evlendiği 25/09/2019 tarihinden itibaren çifte uyruklu olduğunun görüldüğünü, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunun ve bu kanuna ilişkin Çalışma ve Görev Yönetmeliğinin Nüfus davaları yan başlıklı 36. maddesinin 1. fıkrasının c bendi "Tespit davaları kaydın iptali ve veya düzeltilmesi için açılacak davalara karine teşkil eder." hükmünde olduğunu, bu açıklamadan da anlaşılacağı üzere tespit davaları herhangi bir kaydın düzeltilmesine veya nüfus kaydına herhangi...
Türkiye'de Türk vatandaşlığına alınmasıyla 07.08.2006 tarihinde Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü'nün oluru ile doğum tarihi tamamlama işlemi yapıldığı anlaşılmaktadır. Davacının babası ... 09.04.2005 tarihinde ölmüş olup, nüfus kaydı kapalı konumdadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesine göre; ilgililer nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme ve tespit davası açmak hak ve yetkisine sahiptirler. Bir kimsenin ölmesi sonucu kaydı kapalı hale geleceğinden, bu kişilerle ilgili sadece tespit davası açılabileceği Yargıtay uygulamaları ile kabul edilmiştir. Davacı her ne kadar murisi ...'in nüfus kayıtlarının düzeltilmesini istemiş ise de, çoğun içinde az da vardır ilkesinden hareketle, düzeltme davası içinde tespit isteminin de bulunduğu dikkate alınarak, nüfus kayıt düzeltme davalarının diğer kayıt düzeltme davaları gibi kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan; hakim doğru sicili oluşturmak zorundadır....
Hükmün davalı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizce, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2009/14-279 Esas, 2009/354 sayılı kararı doğrultusunda; “…Nüfus Müdürlüğünce, nüfus kütüklerinin taranmasında ... oğlu ... ...'ın kaydına rastlanmadığı belirtilmiş, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünce de davacının murisinin nüfus kütüklerinde kaydı olmadığı gibi vatandaşlık işlemlerine esas olacak bir belge de intikal ettirilmediği bildirilmiştir. Buna göre; dava konusu 294 ada 4parsel, 286 ada 6 parsel ve 282 ada 1 parsel sayılı taşınmazlarda, kaydı düzeltilmesi istenen ... oğlu ... ...'ın nüfusa kayıtlı olmadığı anlaşılmakla tapu ve nüfus kaydı arasında bağlantı ve tutarlılık sağlanması mümkün değildir. Bu durumda, mahkemece davanın reddi gerekirken hükmün infazında da tereddüt yaratacak şekilde istemin kabulü doğru olmadığı ” gerekçesiyle karar bozulmuştur. Davacı vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur....