Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İki tarafın adı ve soyadı ile sıfatı ve iddiaları sonucuna ilişkin yanlışlıklar ile hüküm fıkrasındaki hesap yanlışlıklarının düzeltilmesi de istenebilir. 2. 29'uncu maddenin son fıkrası dışında kalan hükümleri, bu istekler hakkında da uygulanır. 3. Yanlışlıkların düzeltilmesine karar verilirse, düzeltme ilamın altına yazılır." kuralı yer almaktadır. Kanunun bu hükmünden de anlaşılacağı üzere "yanlışlıkların düzeltilmesi", muhteviyatında yanlışlık olduğu iddia olunan kararın belirli kısımlarında yer alan maddî hataların düzeltilerek ilâm altına yazılması şeklinde işlerlik kazanan usulî bir düzenlemedir. Bu düzenleme ile yalnızca tarafların ad ve soyadları, talep sonuçları ve hüküm fıkrasında yer alan hesap yanlışlıklarının düzeltilmesi mümkün olup kesin olan kararların kaldırılması veyahut kanun yolu anlamında kararın düzeltilmesi suretiyle veya temyizen incelenmesi sonucunu doğuracak şekilde yeniden değerlendirilmesi imkânı bulunmamaktadır....

    Türkiye'de Türk vatandaşlığına alınmasıyla 07.08.2006 tarihinde Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü'nün oluru ile doğum tarihi tamamlama işlemi yapıldığı anlaşılmaktadır. Davacının babası ... 09.04.2005 tarihinde ölmüş olup, nüfus kaydı kapalı konumdadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesine göre; ilgililer nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme ve tespit davası açmak hak ve yetkisine sahiptirler. Bir kimsenin ölmesi sonucu kaydı kapalı hale geleceğinden, bu kişilerle ilgili sadece tespit davası açılabileceği Yargıtay uygulamaları ile kabul edilmiştir. Davacı her ne kadar murisi ...'in nüfus kayıtlarının düzeltilmesini istemiş ise de, çoğun içinde az da vardır ilkesinden hareketle, düzeltme davası içinde tespit isteminin de bulunduğu dikkate alınarak, nüfus kayıt düzeltme davalarının diğer kayıt düzeltme davaları gibi kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan; hakim doğru sicili oluşturmak zorundadır....

      Hükmün davalı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizce, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2009/14-279 Esas, 2009/354 sayılı kararı doğrultusunda; “…Nüfus Müdürlüğünce, nüfus kütüklerinin taranmasında ... oğlu ... ...'ın kaydına rastlanmadığı belirtilmiş, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünce de davacının murisinin nüfus kütüklerinde kaydı olmadığı gibi vatandaşlık işlemlerine esas olacak bir belge de intikal ettirilmediği bildirilmiştir. Buna göre; dava konusu 294 ada 4parsel, 286 ada 6 parsel ve 282 ada 1 parsel sayılı taşınmazlarda, kaydı düzeltilmesi istenen ... oğlu ... ...'ın nüfusa kayıtlı olmadığı anlaşılmakla tapu ve nüfus kaydı arasında bağlantı ve tutarlılık sağlanması mümkün değildir. Bu durumda, mahkemece davanın reddi gerekirken hükmün infazında da tereddüt yaratacak şekilde istemin kabulü doğru olmadığı ” gerekçesiyle karar bozulmuştur. Davacı vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur....

        Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1964/241 Esas, 1964/927 Karar sayılı ilamından "... ..." ve ..." nun boşanmalarına, Hava ve Hayriye'nin velayetlerinin anneye verilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasası'nın 36. maddesine göre, ilgililer nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme ve tespit davası açmak hak ve yetkisine sahiptirler. Nüfusta kaydı bulunmayan bir kimse ile ilgili nüfus kayıtlarına düzeltme söz konusu olamayacağından, bu kişilerle ilgili sadece tespit davası açılabileceği Yargıtay uygulamaları ile kabul edilmiştir. Davacı vekili her ne kadar davacıların anneleri "..." ile nüfus kayıtları arasında bağ kurulmasını istemiş ise de, çoğun içinde az da vardır ilkesinden hareketle, düzeltme davası içinde tespit isteminin de bulunduğu dikkate alınarak; mahkemece, davacıların annelerinin "..." olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile talebin reddi doğru görülmemiştir....

          Mahkemece nüfus müdürlüğünden yeterince araştırma yapılarak davacıların murisinin nüfusa kayıtlı olup olmadığı tespit edilmeli nüfusu kayıtlı olmadığı anlaşılması halinde ise tapu maliklerinin, davacının murisi olduğu sonucuna varılır ise tespit hükmü kurmakla yetinilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. 3-Mahkemece "...", "... ..." ve "... oğlu ...'ın" nüfus kayıtları ve veraset belgeleri tamamlandıktan sonra bu belgeler tapu kayıtlarındaki bilgiler ile karşılaştırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulması doğru olmamıştır. Hüküm açıklanan nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda (1), (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 06.02.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            Dava, sicil kaydının düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 101 ada 240 parsel sayılı taşınmazın 24.08.2004 tarihinde kadastro komisyonunca S... O... ve A... K... adına tespit edildiği, A... O... tarafından Kadastro Mahkemesine açılan dava neticesinde Demre Kadastro Mahkemesinin 2008/8 E. 2008/11 sayılı kararı ile A... O... davasının reddine ve taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilerek kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır. Ne varki, tapu müdürlüğünce mahkeme kararı gözardı edilerek hataen A... O... adına sicil oluşturulduğu görülmektedir. Davacı, mahkeme kararının hatalı olarak sicile yansıtıldığını ileri sürerek, Türk Medeni Kanununun 1025 ve 1007. maddesine dayanarak eldeki davayı açmıştır....

              numaralı Sevil Yılmaz ile T.C. kimlik numaralı Sevhi Yılmaz'ın kayıtların sehven yapıldığını belirterek; bu kayıtların nüfus kütüğünden silinmesi ile nüfus kayıtlarının bu şekilde düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDININ DÜZELTİLMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, miras bırakanının kayden maliki olduğu 13 adet taşınmazda " ... " yazan adının "...", 1845 parsel sayılı taşınmazda ise " ..." yazan adının "..." olarak düzeltilmesini istemiştir Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, bir kısım taşınmazlar yönünden iddiaların ispatlandığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verelmiştir. Karar, davalı vekilince süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi ...’nın raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13. maddesinin j. Bendi gereğince davalı ......

                ın nüfus kayıtlarında görünmediklerini ileri sürerek hatalı nüfus kayıtlarının düzeltilmesine karar verilmesini istemiş, mahkemece görevsizlik kararı verilmiştir. 1-Dava sonucu itibariyle miras hukukunu yakından ilgilendirdiğinden; nüfus kaydı düzeltilmesi istenilen ..... bütün mirasçılarının davalı sıfatı ile davaya katılmaları gerekirken, mahkemece re'sen gözetilmesi gereken bu durum nazara alınmadan ve taraf teşkili de sağlanmadan davanın esası hakkında karar verilmesi, 2- Türk Medeni Kanunu'nun 282. maddesine göre anayla çocuk arasındaki soybağı ilişkisi yasa gereği doğumla oluşur. Yanlışlıkla ya da bilerek çocuğun ana yerine bir başka kadından doğmuş gibi nüfusa geçirilmesi halinde, nüfus kaydının düzeltilmesi istenebilir. Fakat bu dava, bir soybağı davası olmayıp, "kişisel durum sicilinin" düzeltilmesi davasıdır....

                  Hukuk Dairesinin 10.05.2022 tarih, 2022/3334 Esas ve 2022/4272 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, “nüfus kaydının düzeltilmesive “babalık” davalarının tefrik edilip, nüfus kaydının düzeltilmesi davasına asliye hukuk mahkemesi, babalık davasına ise aile mahkemesi tarafından yargılamaya devam edilerek hüküm tesisi gerekmektedir. O halde, Batman 3. Asliye Hukuk Mahkemesince yapılması gereken; “babalık davası” yönünden dosya tefrik edilip, bu talep yönünden Aile Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi, nüfus kaydının düzeltilmesi talebi yönünden ise yargılamaya devamla işin esası hakkında hüküm tesisi gerekmektedir. Bu durumda, nüfus kaydının düzeltilmesi davası yönünden inceleme görevi Batman 3. Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğundan, Batman 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar vermek gerekmektedir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan sebeplerle, 1- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince Batman 3....

                  UYAP Entegrasyonu