Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, davacı murislerine ait taşınmazların tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin nüfus kaydı ile uyumlu hale getirilmesini istemiştir. Dava konusu 324 ve 329 parsel sayılı taşınmazlar hükmen tescil edilmiştir. Taşınmazların tescilini sağlayan hüküm dosyası ile dava konusu taşınmazların tapu kayıtları ilk tesis ve tedavülleriyle birlikte getirtilmemiştir. Ayrıca, kaydı düzeltilecek “...’e” ait nüfus ve kök nüfus kayıtları getirtilerek, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmemiştir. Yapılacak bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşturulamaz ise mahallinde keşif yapılarak; tanıklar, varsa tespit bilirkişileri ile taşınmazın bulunduğu bölgeyi iyi bilen mahalli bilirkişiler taşınmaz başında dinlenmelidir....

    e ait mükerrer kaydın iptali ile ...'in nüfus kütüğünde 1988 olan doğum yılının 1985 olarak düzeltilmesi istenilmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... ...vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Yaşının düzeltilmesine karar verilen ...'in 5.1.1992 olan doğum tarihinin, İstanbul 3....

      Taraflar arasındaki nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada Tekirdağ 8.Asliye Hukuk ve Tekirdağ Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, mükerrer kaydın iptali istemine ilişkindir. HUMK’nun 25/II. maddesinde “iki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar temyiz edilmeksizin kesinleştiği takdirde görevli veya yetkili mahkeme Yargıtay’ca belirlenir” hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, Tekirdağ Aile Mahkemesi'nin 25.10.2011 tarih ve 2011/364-620 esas ve karar sayılı ilamının temyiz edildiği anlaşılmakla yargı yeri belirleme olanağı bulunmayan dosyanın, davanın niteliği gözetilerek temyiz incelemesi yapılmak üzere Yüksek Yargıtay 2.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesi gerekmektedir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde nüfus kaydındaki anne adının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar vekili dilekçesinde, müvekkillerinin davalı ... ile baba bir ana ayrı kardeş oldukları halde nüfusa ana baba bir kardeş olarak kaydedildiğini, ...'nin annesinin...değil ...olduğunu ileri sürerek bu kaydın düzeltilmesini istemiş; mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava, hatalı nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olmakla beraber sonucu itibariyle soybağını yakından ilgilendirdiğinden, mahkemece davacılar ..., ..., ... ve ... ile davalı ...'...

          un davalılar ...ve ... üzerindeki kaydının iptali ile annesi davalı ... ...nüfusuna tescili istenilmiş; mahkemece görevsizlik kararı verilmesi üzerine aile mahkemesince baba olduğu bildirilen... davaya dahil edilerek, yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile...'un mevcut nüfus kaydının iptali ile ... ve... çocukları olarak nüfusa tesciline karar verilmiştir. 1-Dosyada toplanan bilgi ve belgelerin incelenmesinden, davada...'un annesinin ... ..., babasının... olduğu halde, nüfus kaydında babası ..., annesi ise ... gibi tescil edildiği bildirilerek, adı geçenin nüfus kaydındaki anne ve baba adlarının iptali ile gerçek anne ve babası olan ... ve... olarak düzeltilmesinin istendiği anlaşılmıştır. Bu nedenle ortada birbiriyle bağlantılı iki ayrı dava vardır. İlki mevcut nüfus kaydındaki anne ve baba kaydının iptali, ikincisinin ise gerçek anne ve baba üzerine kayıt istemidir. Bir davada maddi olguları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirmesi ise hakime aittir....

            Dava, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamında nüfus kayıt (yaş düzeltimi) düzeltme istemine ilişkindir. 1- 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 14'ncü maddesinin (1.) fıkrası gereğince, kapalı kayıt üzerinde işlem yapılamaz, Nüfus kaydının kapatılması ise, ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme, boşanma, evlat edinilme, soybağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeniyle bir kaydın üzerinde işlem yapılamaz hale getirilmesidir. Aynı maddenin (2.) fıkrasında yer alan hükme göre ise, kaydın kapatılmasına ilişkin sebep ortadan kalktığında veya kaydın yeniden açılmasını gerektirecek yeni bir sebep ortaya çıktığında kayıt yeniden açılır. Kaydın açılmasından sonra kişisel durumda meydana gelmiş olaylar kişinin kaydına işlenir. Davacının 09/08/2002 tarihinde "izinle" Türk vatandaşlığından çıktığı, Almanya Federal Cumhuriyeti vatandaşı olduğu, Türkiye'deki kaydının bu sebeple kapatıldığı dosyaya alınan nüfus kaydından anlaşılmaktadır....

            un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Davacılar, ... parsellerin tapu kaydında ... olarak geçen kaydın ... kızı ... olarak, .. olarak geçen kaydın .. oğlu ... olarak, 118 parselin tapu kaydında ... olarak geçen kaydın 1895 doğumlu ... olarak düzeltilmesini istemişlerdir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar Dairece; "... Düzeltim istenilen ...'un davacı ...'in kardeşi olduğu ölümüyle geride sağ eşi ve çocuklarının kaldıkları, davacı ...'in ve diğer davacının dava konusu taşınmazların paydaşı olan ...'un mirasçıları olmadıkları ve dava açma sıfatlarının bulunmadığı gözardı edilerek ...'un kaydının düzeltilmesi istemiyle açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiği... öte yandan 118 parsel yönünden tapu kaydında yanlış kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteminde bulunulduğu halde talep dışına çıkılarak tespit kararı verildiği... o halde tapu kaydındaki kimlik bilgileri düzeltilmesi istenilen ...'...

              Kadastro mahkemesinin 1999/75-98 E.K. sayılı mahkeme kararına dayanak Nisan 1336 tarih, c:51 ve sayfa:158’de tüm dayanak tapu kayıtları da getirtilerek, nüfus kayıtları ile irtibat kurulmadan yazılı şekilde istemin kısmen kabulü; “... kızı, ...” yazılı kaydın, davacı tarafça “... kızı, ...” olarak düzeltilmesi talep edilmiş ve Mahkemece de bu istemin de kabulüne karar verilmiştir. Ancak “... kızı,...” kimlik bilgileri ile nüfusta kayıtlı bir kişinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Yine getirtilen nüfus kaydından “... kızı, ...” isimli kişi nüfusa kayıtlı olup, az yukarıda belirtilen dayanak tapu kayıtları ile nüfus kayıtları arasında irtibat kurularak aynı kişi olup olmadığı üzerinde durulmadan istemin kabulü; “... kızı, ...” yazılı kaydın, davacı tarafça “..., kızı ... ...” olarak düzeltilmesi talep edilmiş ve istem kabul edilmiş ise de, dosyada bulunan nüfus kayıtlarından bu kimlik bilgileriyle ancak soyadı “...” olan kişinin kaydının bulunduğu anlaşılmaktadır....

                in mükerrer olan kaydının iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: ... Cumhuriyet Başsavcılığının 14.1.2008 gün 2008/7-1 sayılı davanamesinde; aynı yer ... Köyü nüfusuna kayıtlı bulunan 6.2.1989 doğumlu ...'ın amcası ... tarafından tanıma senedi ile kendi üzerine mükerreren kaydettirdiğini ileri sürerek nüfus kütüğünde gerçeğe aykırı şekilde oluşan kaydın iptalini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden, davalı ...'ın oluşan nüfus kaydına göre babası gözüken ...'ın davaya dahil edilmediği ve bu konudaki bilgisine başvurulmadığı görülmüştür....

                  Nüfusa kaydedilmeden ölmüş veya herhangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de, idari yoldan tapu kayıtlarında intikal yaptırılamadığından zorunlu olarak dava açılan bu gibi durumlarda, tapu malikinin davacının murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir “tespit kararı” verilmelidir. Somut olayda, dava konusu taşınmazın kayıt maliki hakkında Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü'ne yazılan müzekkereye cevaben davacının babası ....'in “ölü ...” olarak 1925 yılında yersel nüfus yazımı ile nüfus kütüğüne kaydedildiği, bu tarihte sadece sağ olanların kaydedildiği, daha önce ölmüş olanlara ait kaydın bulunmadığı, kayıt maliki olan ve davacının dedesi olduğu iddia edilen .... hakkında da herhangi bir kayda rastlanılmadığı belirtilmiştir. Diğer bir deyişle davacının dedesi...'...

                    UYAP Entegrasyonu