ilgilinin ölüm araştırmasının yapıldığı açıklamasında bulunulacağı, bu araştırma sonuçlanıncaya kadar kayıt üzerinde işlem yapılamayacağı, kişinin öldüğünün tespit edilmesi halinde ölüm olayının aile kütüğüne tescil edileceği, hakkında araştırma yapılan kişinin sağ olduğunun anlaşılması halinde ise yapılan açıklamanın silineceği, 4. bendinde de genel müdürlükçe, MERNİS ve adres kayıt sisteminde yer alan bilgilerden yararlanılarak uzun süredir işlem görmeyen ve ölü olması muhtemel olup da aile kütüklerinde sağ görülenlerin araştırılmasının, üçüncü fıkrada belirtilen usule göre Nüfus Müdürlüklerine yaptırılacağı belirtilmiştir....
ın sağ ise kendisinin ölü olduğunun tespiti halinde bütün mirasçılarının davalı sıfatı ile davaya katılmaları gerekirken, mahkemece re'sen gözetilmesi gereken bu durum nazara alınmadan ve taraf teşkili de sağlanmadan davanın esası hakkında karar verilmesi, 2. Kamu düzeni ile yakından ilgili olan nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda, Türk Medeni Kanunu'nun 284. maddesinde belirtilen koşullar saklı kalmak kaydıyla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu uygulanır....
CEVAP: Davalı T3 vekili cevap dilekçesinde özetle; murisin ölü olduğunun anlaşılması ve mirasçısı bulunmaması halinde Hazine'nin mirasçılığına karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAFA KONU KARAR: Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; "Murisin açık kimlik bilgileri, yaşayıp yaşamadığı ve yaşamıyor ise mirasçılarının tespit edilmesi hususlarında kapsamlı ve etraflıca araştırma yapılması hususunda kolluk araştırması yapılmış, Tapu Müdürlüğünden mirasbırakanın taşınmaz kaydı olup olmadığı, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünden murise ait nüfus kaydının bulunup bulunmadığı, Vergi Dairesinden murisin vergi kaydı olup olmadığı, mirasbırakanın adres ve kimlik bilgilerine dair olayın çözümüne esas teşkil edecek tüm deliller toplanmış olup, gelen yazı cevaplarından böyle bir kişinin yaşayıp yaşamadığının tespit edilemediği anlaşılmakla açılan davanın REDDİNE, " şeklinde karar verilmiştir....
Bir hakkın kullanılması için bir kimsenin sağ veya ölü olduğunu veya belirli bir zamanda ya da başka bir kimsenin ölümünde sağ bulunduğunu ileri süren kimse iddiasını ispat etmek zorundadır. (TMK.m.29/1) Doğum ve ölüm, nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunur. (TMK. m.30/1) Nüfus sicilinde bir kayıt yoksa gerçek durum her türlü delille ispatlanabilir. (TMK. m.30/2) Ölüme bağlı hakların kullanılabilmesi için; kişinin öldüğünün veya belirli bir zamanda ölü olduğunun tespitini talep etmekte davacının hukuki yararı mevcuttur. Aksi ispat edilinceye kadar resmi sicil ve senetler, belgeledikleri olguların doğruluğuna kanıt oluşturur. Bunların içeriğinin doğru olmadığının ispatı, kanunlarda başka bir hüküm bulunmadıkça, her hangi bir şekle bağlı değildir.(TMK m.7). Dosyaya celbedilen nüfus kayıtları, vekâletnameler, mahkeme kararları ve toplanan delillere göre; Fatma Seniha Akar'ın Antalya 4....
Tapu kayıtlarının düzgün tutulmasında kamu yararı bulunup, kamu düzenine ilişkin kayıt düzeltme davalarında mülkiyet nakline meydan vermemek için tapu maliki ile adının düzeltilmesi istenen kişinin aynı şahıs olup olmadığının saptanması gerekir. Dava konusu 296 ve 298 parsel sayılı taşınmaz Asliye Hukuk Mahkemesinin 1960/173 E 1966/283 K sayılı ilamı ile ... mirasçıları karıları ..., ... ile çocukları ..., ..., ..., ..., ... ve kendisinden evvel ölen kızı ...’nin çocukları ..., ... ve ... adına tesciline karar verilmiştir. ...’in nüfus kayıtlarında yapılan incelemede, davacının murisi “... ve ... oğlu ... ” dışında “... ve ... oğlu ... ” isminde bir başka mirasçısının daha olduğu görülmektedir. Tapu kayıtlarında görünen “... oğlu ...’ın” davacının murisi “... ve ... oğlu ... ” mı yoksa nüfus kayıtlarında sağ görünen “... ve ... oğlu ... ” mı olduğu yeterince araştırılmamıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, ... ’nun ölü olduğunun tespiti ile ölümün nüfus kayıtlarına tesciline ilişkindir. Tescil idari işlem ise de, ölümün tespiti adli yargının görevine girer. Bir hakkın kullanılması için bir kimsenin sağ veya ölü olduğunu veya belirli bir zamanda ya da başka bir kimsenin ölümünde sağ bulunduğunu ileri süren kimse iddiasını ispat etmek zorundadır (TMK.md.29/1). Davada, ölü olduğu iddia edilen ... ’nun tüm mirasçılarının davaya dahil edilmesi, gösterdikleri takdirde delillerinin toplanması ve hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik hasımla hüküm tesisi doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı dava dilekçesinde nüfus kütüğünde sağ olarak kayıtlı bulunan kardeşleri ... ve ...'nın ölü olduğunun tespitini ve nüfus kaydına ölüm şerhlerinin verilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Ölüm tarihinin tespiti istenenlerden ...'nın dosyada mevcut nüfus kayıt örneğine göre 15.01.1966 tarihinde doğup 08.10.1973 günü nüfusa tescil edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece bu kişinin 1965 yılı içerisinde öldüğünün tespitine karar verilmiştir....
E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, nüfusta kaydı olmayan Abdullah Batman isimli kişinin ölü olduğunun tespiti istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı dava dilekçesinde, nüfustaki anne ve babasının biyolojik anne ve baba olmadıklarını, babasının Abdullah Batman isimli kişi olduğunu, nüfusta kayıtlı olmadığını, nüfusa kaydı ve ölümünün tescili T3 müracaat ettiğini, nüfus müdürlüğünce talebinin reddedildiğini, ölü olduğunun tespiti kararı alınmasının uygun olduğunun bildirildiğini beyanla Abdullah Batman'ın ölü olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince Abdullah Batman'ın yaşadığına ilişkin hiç bir belge ve kaydın ibraz edilmediği, defin ruhsatı, ölüm kaydı olmadığı, resmi ölüm belgesi olmayan bir kimsenini doğum ve ölüm tescilinin yapılamasının mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
halen yaşamakta olduğunun Manisa ili, Turgutlu ilçesi, Sinirli Köyünden kolluk kuvvetlerince araştırılarak şahsın halen yaşadığının tespiti ve zuhulen ölü olarak kapatılan nüfus kaydının açılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
ın nüfus kaydının düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili davacının ölü eşi ...l'ın kızkardeşi ....'ın ...'deki nüfus kayıtlarında .... adı ile yazıldığını, evlenerek Bakırköy İlçesine giderek "..." soyadını almasına karşın halen bekar göründüğünü ve Bakırköy'deki kaydında ölü olmasına rağmen ... kaydında sağ olduğunu, Fatih ve Bakırköy'deki kayıtlarında ayı ayrı T.C. Numaraları almış olduğunu bildirerek kayıtların düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece ölü kişinin adının değiştirilmesi istemi ile açılan davanın aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir....