Bir hakkın kullanılması için bir kimsenin sağ veya ölü olduğunu veya belirli bir zamanda ya da başka bir kimsenin ölümünde sağ bulunduğunu ileri süren kimse iddiasını ispat etmek zorundadır. (TMK.m.29/1) Doğum ve ölüm, nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunur. (TMK. m.30/1) Nüfus sicilinde bir kayıt yoksa gerçek durum her türlü delille ispatlanabilir. (TMK. m.30/2) Ölüme bağlı hakların kullanılabilmesi için; kişinin öldüğünün veya belirli bir zamanda ölü olduğunun tespitini talep etmekte davacının hukuki yararı mevcuttur. Aksi ispat edilinceye kadar resmi sicil ve senetler, belgeledikleri olguların doğruluğuna kanıt oluşturur. Bunların içeriğinin doğru olmadığının ispatı, kanunlarda başka bir hüküm bulunmadıkça, her hangi bir şekle bağlı değildir.(TMK m.7). Dosyaya celbedilen nüfus kayıtları, vekâletnameler, mahkeme kararları ve toplanan delillere göre; Fatma Seniha Akar'ın Antalya 4....
halen yaşamakta olduğunun Manisa ili, Turgutlu ilçesi, Sinirli Köyünden kolluk kuvvetlerince araştırılarak şahsın halen yaşadığının tespiti ve zuhulen ölü olarak kapatılan nüfus kaydının açılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Tapu kayıtlarına dayanak oluşturan tutanaklar Tapu Sicil Müdürlüğünden getirtilerek malik ...’nın kimlik bilgileri belirlendikten sonra Nüfus Müdürlüğünden adı geçen kişinin sağ olup olmadığı araştırılarak ölü olduğunun saptanması halinde belirlenecek mirasçılarına, sağ ise davalıya tebligata yarar açık adresleri ilgili kurumlardan (nüfus aile kütüğünde yazılı yerleşim yeri adresinin “5490 sayılı Nüfus Yasasının 7/g -50/1 ve Adres Kayıt Sistemi Yönetmeliğinin 13/1. maddeleri uyarınca” ilgili Nüfus Müdürlüğünden, Sosyal Güvenlik Kurumu, Vergi Dairesi gibi) ve zabıta marifetiyle belirlendikten sonra gerekçeli karar ile davacı vekilinin temyiz dilekçesi tebliğ edilerek temyiz süresi beklendikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 30.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İstinaf incelemesine konu eldeki dava, nüfus sicilinde kaydı kapalı olan kişinin gerçekte ölü olduğunun tespiti yanında, sicilde kapalı olarak belirtilen kaydın “ölü” olarak düzeltilmesini de amaçlayan; bu kişinin ölmüş olduğunun tespiti durumunda mirasçısı olacak kişi tarafından açılmış “ölümün tespiti davası” niteliğindedir. Dava bu hukuksal niteliğiyle; mirasçılık haklarını etkileyeceğinden Türk Medeni Kanunu'nu, nüfus sicilindeki eksik veya hatalı kaydın düzeltilmesini de amaçladığından 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nu ilgilendirmektedir. Dava; mirasçılık hakkı ilgisi nedeniyle ölümün tespiti istenilen kişinin diğer mirasçısına, nüfus kaydının düzeltilmesi yönünden Nüfus Müdürlüğüne yöneltilerek açılmıştır. Davada husumet yönünden bir eksiklik veya yanlışlık bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, Ferzende Uğurlu'nun ölü olduğunun tespiti ile nüfus kayıtlarına işlenmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, muris Mevlüt Uğurlu'nun veraset ilamını almak için dava açtıklarını, Mevlüt Uğurlu'nun Ferzende adlı oğlu olduğu, ancak Ferzende'nin nüfus kaydının nakil nedeni ile kapalı olduğu, ölü ya da sağ olduğunun bilinmediği, açık kaydını da bulamadıklarından Ferzende Uğurlu'nun yaşayıp yaşamadığının tespitine, ölü ise ölümünün tespitine ve de nüfus kayıtlarına işlenmesine karar verilmesi istenilmiştir....
Kimlik numaralı ... olduğunun tespiti ile nüfus kaydının düzeltilmesi istenilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacı ... tarafından... Anadolu 4. Asliye Hukuk Mahkemesinde ...'in annesinin ... olduğunun tespiti ile nüfus kaydının düzeltilmesi talebi ile dava açıldığı, mahkemece 24.02.2012 tarih 2011/105-2012/121 sayılı karar ile ...'in annesinin ... olduğunun tespiti ile anne kaydının bu şekilde nüfus kayıtlarında düzeltilmesine karar verildiği, mirasçılardan ... tarafından bu defa düzeltilen kayıtla ilgili olarak açılan davada... Anadolu 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 25.10.2013 tarih 2012/578-2013/625 sayılı kararı ile ... tarafından açılan dava sonucunda kararın tüm mirasçılar davaya dahil edilmeden verildiği bu şekli ile tespit hükmünün davacı ... bakımından kesin hüküm teşkil etmeyeceği ölü kişinin nüfus kaydının düzeltilemeyeceği belirtilerek... Anadolu 4....
'nin 23.09.2008 tarihinde öldüğünün tespiti ve sağ görünen nüfus kaydının ölü olarak düzeltilmesine karar verilmesi istenilmiştir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 10.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Ölümün Tespiti istemine ilişkindir. Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile ilgilidir. Bu bakımdan hakim resen araştırma ilkesinin sonucu olarak kendiliğinden delil toplama yetkisine sahiptir. Bu durumda, davacıdan iddiasını ispat için kanıt göstermesinin istenmesi, gerekmesi halinde re'sen delil toplanması, davacının iddiasındaki vakıları bilebilecek tanıkların kolluk aracılığı ile tespiti ve dinlenmesi sonucu ilgilinin ölü veya sağ olduğunun tespiti ve ölü ise ölüm tarihinin belirlenmesine karar verilmesi gerekir. (Bknz. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 2017/7489 Esas, 2018/9840 Karar sayılı ilamı) Somut olayda; davacı tarafça Mersin 1....
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Tapu Sicil Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Somut, olayda, davacı maliki olduğu taşınmazlardaki kimlik bilgilerinin nüfus bilgileri ile uyumlu hale getirilmesini istemiştir. Mahkemece, nüfus müdürlüğünden, tapu kayıtlarında malik olarak görünen “... kızı, ... ...” ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı araştırılmıştır....
Tapu kayıtlarına dayanak oluşturan tutanaklar Tapu Sicil Müdürlüğünden getirtilerek malik ...’in kimlik bilgileri belirlendikten sonra Nüfus Müdürlüğünden adı geçen kişinin sağ olup olmadığı araştırılarak ölü olduğunun saptanması halinde belirlenecek mirasçılarına, sağ ise davalıya tebligata yarar açık adresleri ilgili kurumlardan (nüfus aile kütüğünde yazılı yerleşim yeri adresinin “5490 sayılı Nüfus Yasasının 7/g -50/1 ve Adres Kayıt Sistemi Yönetmeliğinin 13/1. maddeleri uyarınca” ilgili Nüfus Müdürlüğünden, Sosyal Güvenlik Kurumu, Vergi Dairesi gibi) ve zabıta marifetiyle belirlendikten sonra gerekçeli karar ile davacı vekilinin temyiz dilekçesi tebliğ edilerek temyiz süresi beklendikten sonra incelenmek üzere iadesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 30.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....